Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet gazetesinde bugünkü yazısında sağlıklı bir insanın beğl çevresinin kaç santim olması gerektiğini yazdı.

Müftüoğlu, bel çevresinin büyüdükçe sağlığın bozulduğunu belirterek, "Ömrümüz bile kısalabiliyor. Binlerce araştırma bize net ve açık olarak gösterdi ki: “Bel çevremiz büyüdükçe şeker hastalığına (tip 2 diyabet), yüksek tansiyona (hipertansiyon), kalp hastalığı ve felç gibi problemlere yakalanma riskimiz artıyor. Aşırı bel kalınlığının Alzheimer dahil her türlü bunamaya ve bazı kanserlere de (prostat, kalınbağırsak, karaciğer, meme, böbrek) zemin hazırladığı net ve açık olarak biliniyor” ifadelerini kullandı.

Bel çevreniz kaç santim? Sağlıklı yaşam izin bel çevreniz kaç santim olmalı?

Müftüoğlu, şöyle devam etti:

"Pandemi sürecinde COVID-19 nedeniyle yaşamlarını kaybedenlerin çoğunluğunu da bel çevresi geniş, göbekli, kronik hastalar, insülin dirençliler, diyabetliler oluşturdu. Özetle “bel çevresinin genişlemesi sadece estetik bir problem değil, yaşamsal bir sorundur.” Bu nedenle yaşımız ne olursa olsun bel çevremizi yakından izlemek, her ay dikkatle ve doğru bir şekilde bel çevremizi ölçmek çok önemli bir “iyi hayat” ayrıntısıdır. “Peki, ideal bel çevremiz kaç santim olmalı?” diyorsanız, buyurun...

İngiltere’deki kamusal bir sağlıklı yaşam organizasyonu (NICE) sağlıklı kişilerde bel çevresi genişliğinin ideal ölçüsünün ne olması gerektiğini açıkladı. NICE’a göre sağlıklı her yetişkin, sağlık risklerini azaltmak için bel çevresi genişliğini boyunun yarısından daha az tutmak zorunda. NICE’ın hazırladığı bu yeni raporda, “bel çevresini izlemek, tartıyı/vücut ağırlığını izlemekten de vücut kitle indeksini (BMI) takip etmekten de daha güvenli” bir sağlık yaklaşımıdır. NICE uzmanları bize diyor ki: “Bel çevresinin genişlemesi karın içindeki organlarda (karaciğer, pankreas) ve bu organları çevreleyen boşlukta, ayrıca ‘omentum’ olarak bilinen özel bir karın içi yağ deposunda aşırı yağ birikiminin varlığı anlamına geliyor. Bu aşırı yağ birikimi ise ürettiği, iltihabi moleküllerle kronik hastalıklara zemin hazırlıyor.”

Editör: Haber Merkezi