Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadın sağlığını yakından ilgilendiren jinekolojik kanserlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulayan Camuzcuoğlu, kadınların adet düzenlerini ve vücutlarında meydana gelen değişimleri dikkatle takip etmeleri gerektiğini belirtti.
Belirtiler Her Zaman Belirgin Olmayabilir
Özel Adatıp Hastanesi’nde görev yapan Prof. Dr. Camuzcuoğlu, jinekolojik kanserlerin çoğu zaman sinsi ilerleyebileceğini söyledi. Bazı vakalarda hiçbir belirti görülmediğini, bazılarında ise hafif ve göz ardı edilebilecek belirtilerle kendini gösterebildiğini ifade etti. Bu nedenle kadınların kendi bedenlerini iyi tanımasının önemli olduğunu belirten Camuzcuoğlu, erken farkındalığın hayat kurtarıcı bir rol oynadığını vurguladı.
Uyarıcı Belirtilere Dikkat Edilmeli
Jinekolojik kanserlere işaret edebilecek bazı uyarıcı belirtileri sıralayan Prof. Dr. Camuzcuoğlu, şu ifadelere yer verdi:
Adet döngüsü dışında meydana gelen kanamalar,
Cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı,
Pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık hissi,
Karında anormal şişlik ya da baskı hissi,
Açıklanamayan kilo kaybı,
Bu belirtilerin her zaman kanser anlamına gelmediğini hatırlatan Camuzcuoğlu, “Tek bir belirtiyle kesin sonuca varmak doğru değildir. Bu bulgular farklı hastalıklarla da ilişkilendirilebilir. Mutlaka uzman değerlendirmesi gereklidir” dedi.
Kişiye Özel Değerlendirme Şart
Her kadının sağlık geçmişinin ve risk faktörlerinin farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Camuzcuoğlu, jinekolojik değerlendirmelerin kişiye özel planlanması gerektiğini söyledi. “Her bireyin durumu, öyküsü ve muayene bulguları birlikte değerlendirilmeli. Kadın sağlığında standart değil, kişisel yaklaşım esastır” şeklinde konuştu.
Kadın Sağlığında Farkındalık Artmalı
Toplumda kadın sağlığına yönelik farkındalığın artırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, düzenli jinekolojik kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Kadınların belirti olmasa dahi yılda en az bir kez doktor kontrolünden geçmeleri, olası risklerin önceden belirlenmesi açısından büyük önem taşıyor.
