Sabah gazetesi spor yazarı Ömer Üründül, Paris'teki Real Madrid-Liverpool Şampiyonlar Ligi final maçı öncesinde yaşanan olayları anlatırken, tartaklandığını ve darbe aldığını yazdı.
Üründül'ün bugünkü Sabah gazetesindeki yazısından bir bölüm şöyle:
Real Madrid'in, Liverpool'u 1-0 yenerek şampiyonluğa ulaştığı Paris'teki Şampiyonlar Ligi Finali'nde inanılması güç olaylar yaşandı. İzlediğimiz futbolu bir kenara koyarsak, Avrupa'nın göbeğinde, Stade de France'da böyle olayların içinde kalacağımı söyleseler inanmazdım. Çünkü bu şehirde 1998'de Dünya Kupası oynanırken, ben yine oradaydım. 2016'da ev sahipliği yaptıkları Avrupa Şampiyonası'nı yine burada izledim. Hiçbirinde en ufak bir olayla karşılaşmadım.
Peki 28 Mayıs'ta oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde neler yaşadım? Stada ancak 1 saatte girebildim. Üstelik taraftarla polis arasında çıkan kavganın ortasında kaldım. Bir basın mensubu olarak tartaklandım, darbe yedim. Statta daha ilk yarı bitmeden yiyecek her şey bitti. Böyle büyük bir organizasyonda bu kadar kısa bir sürede su dışında hiçbir şey kalmadığını ilk kez gördüm.
Gelelim sahaya; maç esnasında 2 oyuncu değişikliği yanlış anons edildi. Başka isimler söylenip sonra özür dilendi, düzeltme yapıldı. VAR müdahalesi 4 dakikaya yakın sürdü. Bu bir UEFA organizasyonunda rekordur herhalde ki üstelik bu bir final. Stat girişi kadar, çıkışı da tam anlamıyla felaketti. 80 bin taraftarın olduğu statta sadece birer çıkış kapısı açmışlardı. İnsanlar birbirlerinin üstünden geçmeye çalışıyorlar, demir parmaklıkların üstünden atlıyorlardı.
Gelelim bize; 2005 Şampiyonlar Ligi finalini İstanbul'da sıfır hatayla kusursuz yaptık. Şimdi seneye Şampiyonlar Ligi finaline yine biz ev sahipliği yapacağız. Paris'te yaşananları da göz önüne alarak tüm ciddiyetimizle hazırlanıp yine bütün dünyaya örnek olacak bir final yaşatmalıyız. Canı gönülden inandığım, çok rahat bir şekilde söylemek istediğim ise şu; elimize su dökemezler.
