21 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi YAŞAM Anayasa Mahkemesi'nden emsal teşkil edecek karar: Yolda su birikintisi tazminat nedeni

Anayasa Mahkemesi'nden emsal teşkil edecek karar: Yolda su birikintisi tazminat nedeni

Anayasa Mahkemesi, yolda biriken su nedeniyle kaza yapan ve kaza nedeniyle beden gücü kaybına uğrayan başvuruculara, mahkemece manevi tazminat verilmemesini, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlali saydı.

2005'te İstanbul Pendik'te yağmurlu havada aracıyla seyir halinde olan kişi, yol kenarındaki su birikintisi nedeniyle bariyerlere çarparak kaza yaptı. Kaza tespit tutanağına göre yolun bakım ve onarımından sorumlu olan Karayolları Genel Müdürlüğü yüzde 75, sürücü ise yüzde 25 kusurlu bulundu.

YARALILARDA BEDEN GÜCÜ KAYBI MEYDANA GELDİ

Bunun üzerine başvurucular, maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dava kapsamında alınan adli tıp raporunda kaza sonucu sürücüde yüzde 23, yanındaki yolcuda ise yüzde 32 beden gücü kaybı meydana geldiği tespiti yer aldı. Raporda ayrıca Karayollarının yüzde 25, sürücünün yüzde 75 kusurlu olduğu belirtildi.

Davaya bakan mahkeme, 2009'da görevsizlik kararı verdi. Bunun üzerine idare mahkemesinde tam yargı davası açıldı. Yargılama sonucu idare mahkemesince, aracın sürücüsüne maddi tazminat ödenmesine hükmedildi. Sürücü ve yolcu adına açılan manevi tazminat talebi ise reddedildi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay, manevi tazminat talebinin reddini onadı.

Bunun üzerine kaza yapan araçtaki sürücü ve yolcu, 2017'de  Anayasa Mahkemesi idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan manevi zararların tazmin edilmemesi nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığının korunmaması hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek bireysel başvuru yaptı.

ANAYASA MAHKEMESİ 'İHLAL' DEDİ

Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlali başvurusunun kabul edilemez olduğuna, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ise ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili idare mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa'nın 17. maddesinde herkesin, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu ifade edildi. Kararda, maddi ve manevi varlığın korunması hakkının, öncelikle devletin kişilerin maddi ve manevi varlığına keyfi olarak müdahale etmemesini gerektirdiği belirtildi.

Başvuru konusu olayda hizmet kusurunun bulunduğuna işaret edilen kararda, başvurucu sürücü ve yolcunun beden gücü kaybına uğradığının sabit olduğu anlatıldı. Kararda, "Başvurucuların yaşadıklarının etkisiyle manevi olarak yıpranmadıklarını söylemenin somut olaya uygun düşmeyeceği açıktır." ifadesi kullanıldı.

"Başvuruya konu davada idarenin hizmet kusurunun olduğu kabulüne rağmen bu kusurdan kaynaklanan manevi zararın gideriminin sağlanmadığı, dolayısıyla mahkemenin bu yönüyle kişinin maddi ve manevi varlığının korunması hakkı bakımından yeterince özenli bir yargılama yapmadığı ve yargısal denetimde de bu hususun dikkate alınmadığı kanaatine varılmış olup bu nedenle kişinin maddi ve manevi varlığının korunması hakkı bakımından devletin pozitif yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır." ifadeleri yer aldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *