Antalya'da Mobil Ortaokulu'nda Türkçe öğretmenliği yapan Serap Seviğ, 11 Nisan günü özel bir spor salonuna gitti. Spor yaptığı sırada rahatsızlandı. Çevresindekilere başının ağrıdığını söyleyen Seviğ, ambulansla özel bir hastaneye götürüldü. Beyin kanaması geçirdiği anlaşılan Serap Seviğ ameliyata alındı. Ertesi gün okula gelmeyen Seviğ'in öğretmen arkadaşları, hastanede olduğunu öğrendi. Okul Müdür Yardımcısı Meryem Haldan, Antalya'da yalnız yaşayan Serap Seviğ'in "Belki lazım olur" diyerek 2 ay önce kendisine verdiği telefon numarasından Seviğ'in Tokat'taki annesine haber verdi.
İdealistliğiyle Reşat Nuri Güntekin'in kaleme aldığı Türk edebiyatının klasikleri arasında gösterilen 'Çalıkuşu' romanındaki 'Feride öğretmen' karakterine benzetilen Seviğ, beyin ameliyatına girerken bile "Öğrencilerim var, yazılılarımı kim yapacak şimdi, okulum" sözlerini sarfetti.
ÖĞRENCİLERİ MAĞDUR OLMASIN DİYE DOĞU'DAKİ GÖREV SÜRESİNİ UZATTI
Ameliyatın ardından yoğun bakıma alınan Seviğ, 18 gün süren yaşam mücadelesini 29 Nisan günü kaybetti. Serap Seviğ'in ölümü öğretmen arkadaşları ile öğrencilerini yasa boğdu.
Müdür Yardımcısı Meryem Haldan, Seviğ'in ölümünün çok erken olduğunu belirterek yıkıldıklarını söyledi. Seviğ'in idealistliği ile her öğrencinin saygı duyduğu bir öğretmen olduğunu kaydeden Haldan, "Arkadaşım öğretmenliği o kadar çok istemişti ki 28 yaşından sonra üniversite okuyup öğretmen oldu. İlk görev yeri Muş'un Varto ilçesinde 4 yıl olan görev süresi dolmasına rağmen, 8'inci sınıf öğrencilerini yarıda bırakmamak için bir yıl daha kendi isteğiyle görev yaptı. Çok üzgünüz" dedi.
MASASINI ÇİÇEKLERLE DONATTILAR
Öğretmenlerinin hayatını kaybettiğini öğrenen öğrenciler de gözyaşlarını tutamadı. Sınıfındaki masasını öğrencileri çiçekler ile donattı. Seviğ'in cenazesi memleketi Tokat'ta defnedildi.
Serap Seviğ, geçen Aralık ayında Antalya'da 1400 öğrencisi bulunan ortaokulun tek görme engelli öğrencisi Deniz Aygün'ün 3 yıldır okul birinciliği unvanını elinde bulundurduğu haberinde DHA'ya konuşmuştu.
Seviğ, o röportajda şunları söylemişti:
“Okulumuzdaki tek görme engelli öğrenci Deniz, benim de öğretmenlik hayatımdaki tek görme engelli öğrencim. Deniz'in eğitimi bizi de yönlendiriyor. Braille Alfabesi'ni ben de arkadaşları da öğrenmeye başladık. Okula ilk geldiğinde annesi de çok tedirgindi. Hepimiz tedirgindik. Ama ilk derste o tedirginliğimizi attık. Çünkü gerekli malzemeleri saydığımda her öğrencim 3 defa tekrarlattırdı ama Deniz arkadaşlarına dönüp 'Hala aklınıza yazamadınız mı' dedi ve bütün listeyi saydı. Ben o gün Deniz'deki ışığı gördüm. Beni mutlu eden şey ise diğer öğrencilerin Deniz'e saygı göstermesi ve çarpmamak için çaba göstermeleri."
