Diriliş Ertuğrul'un Kutluca'sı Mehmet Pala, tarihi dizilerde rol almanın önemine dikkati çekerek, "Bir aktör olarak ortak geçmişimizin olduğu insanlarla gönül bağı kurabilmek benim için çok önemli." dedi.

Halen Özbekistan'da gösterilen Mendirman Celaleddin dizisinde rol alan Pala, oyunculuk serüvenini, canlandırdığı karakteri, Türkiye-Özbekistan ve Türkiye-Pakistan ilişkilerinde dizi ve sinema filmlerinin etkisini anlattı.

Oyunculuğa üniversite okurken başladığını ifade eden Pala, "İlk yaptığım iş Türkiye-Japonya ortak yapımı Ertuğrul 1890'dı. Meşhur bir Ertuğrul Firkateyni var, onun hikayesini anlattık. Derdi olan bir işti. Ondan sonra tiyatrolar devam etti. Devlet Tiyatrosu'nda bir çok oyun oynadım. Sonra Diriliş Ertuğrul dizisiyle tanınmaya başladım. Diriliş Ertuğrul'da Kutluca çok iyi bir karakterdi. Onun arkasından 'Deliler' diye bir sinema filmi yaptık. O da Türkiye Azerbaycan ortak yapımıydı." değerlendirmesinde bulundu.

Oyuncu Pala, TRT yapımı Diriliş Ertuğrul dizisinin 150'den fazla ülkede izleyiciyle buluştuğunu belirterek, "Dünyanın birçok ülkesinden fanlarım oldu ve oradan insanlar sürekli sevgi gösterileri, sevgi mesajlar atmaya başladı. Onun arkasından Nöbet diye vatan temalı bir dizide rol aldım. O da derdi olan bir işti. Şimdi de Türkiye Özbekistan ortak yapımı olan Mendirman Celaleddin dizisinde 'Ötkir' karakterini oynuyorum. Onun da birçok coğrafyaya yayılacağını umuyorum. Şu anda çok güzel gidiyor. Bir sezonu bitirdik, ikinci sezona başlayacağız yakın zamanda inşallah." ifadelerini kullandı.

Sanat sektörüne çok ünlü olmak ya da çok para kazanmak gibi bir hedefle girmediğini vurgulayan genç oyuncu, kendisine sunulan imkanları en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştığını söyledi.

Mehmet Pala, insanlara bir şeyler anlatan yapımlarda olmanın kendisine her zaman haz verdiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tabii ki burada para, ünlülük, şöhret ikinci planda ve bunun geri dönüşümünü bütün dünyadan alınca da bu bana yetti. Yani ben çok mutluyum. Pakistan'daki bir organizasyonda bir kız çocuğu geldi ve bana  'Ağabey ben seni izleyerek Türkçe öğrendim, biliyor musun?' dedi. Bu bana yetti. Ben sekiz yıldır bu sektörün içerisinde birçok yapımda görev aldım. Tiyatrolar, diziler, sinema filmleri dünya çapında işler… Ama o kızın o cümlesi benim bütün yaptıklarıma bedel oldu. Çok mutlu oldum ve 'şükürler olsun Rabbim, yaptığım işin karşılığını şimdi gördüm.' dedim. Orada binlerce insan bana sevgi gösterisinde bulundu. Ama o kızın dediği o cümle onların hepsinden daha yüksekti benim için. İşin aslı gözlerim doldu yani. 'Biz doğru yoldayız ve bunu yapmaya devam etmeliyiz' dedim. Çünkü sinemanın ve sanatın gücünün her şeyin üzerinde olduğunu anlayalı çok uzun zaman oldu."

"KENDİ KÜLTÜRÜMÜZÜ ANLATMAMIZ GEREKEN YAPIMLARI İHRAÇ ETMELİYİZ"

Türkiye'nin ABD'den sonra en çok dizi ihraç eden ikinci ülke olduğunu hatırlatan Pala, "Biz olayı yanlış anladık. Biraz ticari baktık olaya, evet dizi ihraç ettik diğer ülkelere ama kültür ihraç edemedik. Kendi kültürümüzü anlatan işler ihraç edemedik. Diriliş Ertuğrul, kendi kültürümüzü anlatan bir örnek ama diğer yapımlara baktığımızda Türk kültürü, Türk-İslam mefkuresiyle alakalı çok şey göremiyoruz. Artık kendi kültürümüzü anlatmamız gereken yapımları daha da çok ihraç etmemiz gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Pala, birlikte iş yapmanın önemine de değinerek, ortak yapımların ülke insanlarını birbirine yaklaştırma ve birbirlerini tanıma fırsatı sunduğunu dile getirdi. Pala, şu açıklamayı yaptı:

"Mendirman Celaleddin dizisinde oyuncu kadrosunun yüzde 95'i Özbek ve Kazak oyuncular. Yurtdışından başka oyuncular da var ve biz onlarla kardeş gibiyiz. Biz oraya gidiyoruz, onlar buraya gidiyor. Aile gibi olduk. Şimdi burada büyük bir başarı var. Oyuncu olarak insanlar bizi tanıyor ama arka planda kocaman bir ekip var. Binlerce insan çalışıyor ve bu işin mimarı Mehmet Bozdağ’a da ben ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Dünya çapında Türkler adına çok büyük bir hizmette bulundu. O, Diriliş Ertuğrul hayaliyle yola çıkmasaydı şu anda hala yerinde sayan bir Türkiye dizi sinema sektörü devam edecekti. Belki bir dizi ticareti olacaktı ama gönül bağı olmayacaktı. Mehmet Bozdağ o gönül bağını yakaladı."

Pala, tarihi dizilerde oynamayı ve tarihi karakterleri canlandırmayı çok sevdiğine işaret ederek, dünyanın birçok coğrafyasında Türk'ün beklenen olduğunu bildiğini ancak tarihi dizilerdeki rollerinden sonra gittiği ülkelerde karşılaştığı sevgiyle buna şahit olduğunu ifade etti.

"ORTAK GEÇMİŞİMİZİN OLDUĞU İNSANLARLA GÖNÜL BAĞI KURABİLMEK ÇOK ÖNEMLİ"

"Bir aktör olarak ortak geçmişimizin olduğu insanlarla gönül bağı kurabilmek benim için çok önemli." diyen oyuncu Pala, "Şimdi dünyanın birçok ülkesinde benim kardeşlerim var. Beni çok seven insanlar var. Ben onları çok seviyorum. Benim için paha biçilemez bir şey ama dediğim gibi tarih, coğrafyaya dar geliyor. Üç kıtaya hakim olmuş bir millet olarak bugün sadece Türkiye coğrafyası kadar düşünmemek lazım. İşte bu kültür ağını öyle bir genişletmemiz lazım ki önce gönülleri fethetmeliyiz, sonra insanlarımızı birleştirmeliyiz. İnşallah yavaş yavaş hem kültürel hem coğrafi olarak cihan hakimiyetine doğru ulaşacağımıza ben kalpten inanıyorum." şeklinde konuştu.

Mehmet Pala, sinema ve dizi film ihracatında önemli olanın kültür paylaşımı olduğuna dikkati çekerek, gelecekte yine tarihi sinema ve dizi yapımlarında, Türk-İslam kültüründe önemli yere sahip şahsiyetlerin hayatlarını anlatmak istediğini dile getirdi.

Editör: Haber Merkezi