Son dönemde Hindistan’da Türkiye’ye karşı başlatılan boykot çağrıları, yalnızca siyasi ilişkileri değil, turizm gelirlerini de doğrudan etkiliyor. Özellikle yüksek bütçeli Hint düğün organizasyonlarında Türkiye’nin yıldızı son yıllarda parlamışken, bu yıl ciddi bir gerileme yaşandı. Türkiye’de gerçekleştirilmesi planlanan bazı Hint düğünleri iptal edilirken, sektör temsilcileri bu durumun daha büyük kayıplara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Hint Düğün Pazarında Türkiye’nin Yükselişi Duraksadı
Her yıl dünyanın dört bir yanında binlerce düğün organizasyonu gerçekleştiren Hindistan, 1 milyar 480 milyonluk nüfusuyla dev bir pazarı temsil ediyor. Bu düğünler yalnızca kültürel değil, aynı zamanda ekonomik anlamda da büyük fırsatlar barındırıyor. Türkiye ise son 10 yıldır bu pazara yönelik yaptığı tanıtım çalışmaları sayesinde Hint çiftlerin gözdesi haline gelmişti. Kapadokya’dan Antalya’ya, İstanbul’dan Bodrum’a kadar birçok şehir milyon dolarlık düğünlere ev sahipliği yaparak hem tanıtım hem de gelir açısından önemli katkılar sağladı.
Ancak son haftalarda yaşanan gelişmeler, sektör için kırmızı alarm anlamına geliyor. Türkiye’de Hint düğünü organize eden turizm firmalarının verdiği bilgiye göre, bu yıl planlanan 2 büyük organizasyon iptal edildi. Üçüncü bir organizasyonun da iptal edilip edilmediği henüz netlik kazanmazken, yeni düğün taleplerinin durma noktasına geldiği belirtiliyor.
Turizm Sektöründe Endişe Hakim
Turizmci Hamit Kuk’un açıklamaları, sektördeki endişeyi gözler önüne serdi. Kuk, Hindistan’dan gelen organizasyon taleplerinin ciddi oranda azaldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Hindistan’daki bazı firmalar Türkiye’ye karşı boykot uygulamaya başladı. Bu da doğrudan turizm sektörünü etkiledi. Şu ana kadar 2 düğün organizasyonu kesin olarak iptal edildi. Bir organizasyonun durumu ise belirsizliğini koruyor. Daha da önemlisi, şu an firmalarımıza yeni düğün talepleri gelmiyor. Bu da geleceğe yönelik ciddi bir tehdit.”
Hint düğünlerinin yalnızca birer tören olmadığını, aksine milyarlarca dolarlık bir ekonomi yarattığını hatırlatan Kuk, Türkiye’nin bu pazardan yılda yaklaşık 70 ila 150 milyon dolar arası gelir elde ettiğini belirtti. Bu gelirlerin sekteye uğraması, yalnızca turizmi değil, otelcilikten lojistiğe, organizasyondan yeme-içmeye kadar birçok alt sektörü de etkileyebilir.