05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi GÖZDEN KAÇMASIN Kalıcı yaz saati kanser riskini artırdı

Kalıcı yaz saati kanser riskini artırdı

Kalıcı yaz saati uygulaması sağlık, güvenlik ve yaşam kalitesi açısından tehdit oluşturuyor. Uzmanlar acil değişim çağrısında bulunuyor.

2016 yılında Enerji Bakanı Berat Albayrak döneminde kalıcı hale getirilen yaz saati uygulaması, yıllardır tartışma konusu olmaya devam ediyor. Gerek enerji tasarrufu hedefi, gerekse gün ışığından daha fazla faydalanma amacıyla başlatılan uygulama, zaman içinde hem sağlık hem de toplumsal yaşam açısından ciddi eleştirilere maruz kaldı. Uzmanlara göre, gün karanlığında başlayan yaşam, sadece biyolojik ritmi değil, kamu güvenliğini ve üretkenliği de tehdit ediyor. Peki, gerçekten bu saat düzenlemesi hayat kalitemizi düşürüyor mu?

Saat Farkı Arttı, Eşzamanlama Bozuldu

Kalıcı yaz saatiyle birlikte Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki saat farkı 1 saatten 2 saate, İngiltere ile 3 saate çıktı. Türkiye, artık Suudi Arabistan ile aynı saat dilimini kullanıyor. Bu durum, bankacılıktan borsa işlemlerine, uluslararası uçuşlardan dijital toplantılara kadar birçok alanda senkronizasyon sorunlarına neden oluyor.

Doğuda Aydınlık, Batıda Karanlık

Uygulama, doğu ve batı illeri arasında belirgin bir zaman algısı farkına yol açtı. Van gibi doğu şehirlerinde insanlar gün doğumuyla birlikte güne başlarken, İstanbul ve İzmir gibi batı şehirlerinde milyonlarca kişi sabah saatlerinde hâlâ karanlıkla mücadele ediyor. Uzmanlara göre, bu durum özellikle büyükşehirlerde iş ve okul saatlerinin biyolojik saatle çakışmaması nedeniyle insanlarda yorgunluk, dikkat eksikliği ve verim kaybına yol açıyor.

Güneşsiz Başlayan Günler

Gün ışığını yeterince alamayan bireylerde D vitamini eksikliği riski artarken, ruhsal ve fiziksel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler gözleniyor. Uzmanlar, karanlıkta başlayan günlerin depresyon, enerji düşüklüğü, odaklanma problemi gibi sonuçlara neden olduğunu belirtiyor. Biyolojik saatle oynandığında sadece ruh hali değil, iştah ve uyku düzeni de bozuluyor.

Güvenlik Açısından da Riskli

Sabahın erken saatlerinde karanlıkta yola çıkan çocuklar ve kadınlar için güvenlik kaygıları artıyor. Uzmanlar, bu durumun toplumda genel bir huzursuzluk yarattığını ve insanların kendini güvende hissetmediğini vurguluyor. Karanlıkta başlayan gün, özellikle kış aylarında hem bireysel hem toplumsal güvenlik açısından risk taşıyor.

Enerji Tasarrufu Sağlamıyor

Kalıcı yaz saati uygulamasının temel gerekçesi enerji tasarrufu olarak gösterilmişti. Ancak Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Sinan Küfeoğlu’na göre, uygulamanın enerji tüketimi üzerinde ölçülebilir bir etkisi yok. Küfeoğlu, “Elektrik kullanımında ne artış ne de azalma gözlemleniyor. Uygulama, enerji şirketlerine kazanç sağlamak amacıyla yapılmış değil, ancak tasarruf da sağlamıyor” diyor.

Biyolojik Ritme Müdahale

Prof. Dr. Taner Demirer ise konuyu çok daha çarpıcı bir boyuta taşıyor. Demirer’e göre, kalıcı yaz saati uygulaması hücresel düzeyde hasara yol açıyor. “Biyolojik saat bozulduğunda DNA’nın kendini onarma mekanizması sekteye uğruyor. Bu da kanserleşmeye yol açabiliyor” diyor. Demirer, uygulamaya geçildiği 2016’dan bu yana Türkiye’de kanser vakalarının 160 binden 250 bine çıktığını belirterek bu artışın biyolojik ritim bozulmasıyla bağlantılı olduğunu savunuyor.

Bilim İnsanlarından Net Mesaj

2017 yılında biyolojik saat üzerine yapılan çalışmalarla Nobel ödülü kazanan bilim insanlarının bulgularına da atıfta bulunan Demirer, uygulamanın insan sağlığı üzerindeki zararlarının bilimsel olarak kanıtlandığını vurguluyor. “Kalıcı yaz saati insan sağlığı açısından ciddi bir tehdittir. Biyolojik ritmi bozan bu sistemden acilen vazgeçilmelidir” çağrısında bulunuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *