Şeriyye Sicilleri Arşivi...
Ağa Kapısı'nın 1826 yılında Şeyhülislamlara,
1836 yılında da Kazaskerlere, Nakibü'l-eşraf ve İstanbul Kadısı'na sabit bir mekan olarak tahsisinden önce ilmiye sınıfına mensup yüksek dereceli bürokratlar resmi faaliyetlerini kendi konaklarında sürdürmüşlerdir.
Ancak Osmanlı döneminde adı Sicillat-ı Şer'iyye Mahzeni olarak geçen ve 1310/1892 yılında
II. Abdülhamit Han'ın emriyle yaptırılan bina sayesinde şer'iyye sicillerinin kadı konaklarında veya çeşitli cami depolarında yok olmaktan kurtarılıp buraya nakledilerek, mahkeme sırasına göre koruma altına alınmasıyla Şer'iyye Sicilleri Arşivi teşekkül etmiştir.
Bunun yanı sıra XVI ile XX. yüzyıllar arasında Rumeli Kazaskerliği, Anadolu Kazaskerliği, Nakibü'l-eşraflık, İstanbul ve Bilad-ı Selase ''Galata, Üsküdar, Eyüp'' Kadılıkları, Bab-ı Meşihat Meclisleri ve diğer ilmiye sınıfı mensuplarının faaliyetlerini belgeleyen arşiv malzemesi de Şeyhülislamlık ''Bab-ı Meşihat'' Arşivi ile Şer'iyye Sicilleri Arşivi'nde toplanmıştır.
O dönemdeki davaların Mahkeme-i Şer'iyye tarafından şer'i hükümlere yani; dini esaslara göre bir sonuca bağlanmasının ardından alınan kararlar Şer'iyye Sicili Defterleri'ne yazılmış ve bunların muhafazasını da Şer'iyye Sicilleri Arşivi üstlenmiştir.
Osmanlı Devleti'nde merkezi arşivlerin teşekkülü düşüncesinin ortaya çıkmasından yaklaşık yarım yüzyıl sonra tesis edilen bu arşiv, kuruluş gayesi ve faaliyetleri bakımından kendinden önceki arşivlerden ayrı bir konuma sahiptir.
Türkiye'deki şer'iyye sicilleriyle ilgili tek arşiv olması hasebiyle de İstanbul'un en önemli tarihi arşivlerinden sayılmaktadır.
Şer'iyye Sicilleri Arşivi, günümüzde İstanbul'un en eski semtlerinden Süleymaniye'de, Şeyhülislamların görevlerini yerine getirdikleri tarihi Meşihat binasında faaliyet gösteren İstanbul Müftülüğü bünyesinde; ''cümle kapısının girişinde, sağ taraftaki tek kat üzerine yapılmış müstakil, kargir bir binada hizmet vermektedir.''
Altı mahzen olan binanın içine girildiğinde merdivenin solunda bir, sağında da koridora açılan iki salon kapısı mevcuttur. Birinci salonda 5, ikincisinde 10, üçüncüsünde 12 dolap bulunmaktadır.
İçlerinde, İstanbul Şer'iyye Mahkemeleri'nin verdiği hükümler bulunan Şer'iyye Sicil Defterleri'nin muhafaza edildiği bu 1.42 cm. enindeki, 3.58 cm. boyundaki ve 71 cm. derinliğindeki, onar gözlü raflar halinde, sürme ray üzerinde hareketli, haşarata karşı içi telli, çifte kapaklı ve birbirine geçmeli, ceviz ağacından sabit ve orijinal dolaplar, bizzat Sultan Abdülhamit Han tarafından Yıldız Sarayı'nın marangozhanesinde yapılmıştır.
Her birinin üstünde beyaz zemin üzerine yazılı
II. Abdülhamid Han'ın tuğrası yer almaktadır.
***
Sultan II. Abdülhamid, Şer'iyye Sicilleri Arşivi'nin inşasıyla yakından ilgilenmiştir.
Yapım ve demirbaş masrafları Hazine-i Hassa'dan karşılanmış, sicillerin yerleştirildiği bu dolaplar da muhtemelen Yıldız Sarayı marangozhanesinde imal ettirilmiştir.
1.2. Şer'iyye Sicilleri Arşivi'nin İnşası ve Sicillerin Arşive Nakli:
İstanbul'un çeşitli cami ve medreselerinde yüzyıllarca dağınık halde kalan sicillerin muhafazası için 1892 yılında Bab-ı Fetva dahilinde, 5.000 sicil alabilecek genişlikte, kargir yapıda bir arşivin kurulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine Bab-ı Fetva'nın deniz cihetinde bir yer tespit edilerek keşif defteri ve planları hazırlanmış, ancak zemin sağlam bulunmadığından Bab-ı Meşihat'ın giriş kapısının bitişiğindeki mahzenlerin bulunduğu kutuya uygun görülerek, daha geniş bir yer olan bu mekanda arşivin yapımına başlanmıştır.
31 Temmuz 1892 ''6 Muharrem 1310'' tarihinde Şeyhülislam Mehmed Cemaleddin Efendi, Bab-ı Fetva'da şer'i mahkeme sicillerinin muhafazası için inşa edilen binanın cephesine konulmak üzere kendisinin yazdığı şiirin tuğra ve arma ile tezyin edilerek, mermere hakkettirilmesini talep etmiş ve bu arz, 2 Ağustos 1892 ''8 Muharrem 1310'' tarihinde padişah tarafından onaylanmıştır.
Padişah ayrıca Şeyhülislam Cemaleddin Efendi'yi taltif maksadıyla bu durumu izah eden bir ibarenin de kitabeye eklenmesini istemiştir.
Şeyhülislam'ın 5 Aralık 1892 ''15 Cemaziye'l-evvel 1310'' tarihli bir arz tezkiresinden Şer'iyye Sicilleri Arşivi için hususi olarak hazırlanan kütüphane ve yazıhane takımlarının, tamamlanmasının ardından arşive konulacağı anlaşılmaktadır.
Sadarete sunulan arz tezkireleri gibi birçok resmi kayıtlarda arşivin kuruluş gayesi;
''Dersaadet ve Bilad-ı Selase, Mehakim-i Şer'iyye Sicillatı'nın hüsn-i muhafazası'' şeklinde tanımlanmış, arşivin idaresi de Bab-ı Fetva'da kurulan Sicillat-ı Şer'iyye Dairesi'ne verilmiştir.
Mevrudat İcmal Defteri'ndeki kayıtlara göre arşive intikal eden ilk siciller Kısmet-i Askeriyye Mahkemesi'ne ait olanlardır.
Şeyhülislamlığın bünyesinde faaliyet gösteren
Sicillat-ı Şer'iyye Dairesi, Bab-ı Fatva'nın ilga edilmesinden sonra İstanbul Müftülüğü'ne bağlı bir birim olarak çalışmalarına devam etmiştir.
Şer'iyye sicilleri 1950 yılına kadar paketler halinde muhafaza edilmiş, bu tarihten sonra kurulan bir komisyon vasıtasıyla siciller, ait oldukları mahkemeler ve yüzyıllara göre ayrılarak kronolojik esasa göre numaralandırılmıştır.
Kaynak; İstanbul Müftülüğü.
