HACISALİHOĞLU ARALIKTA YOK

TRABZONSPOR'un Aralık ayında yapılacak olan kongresi şimdiden konuşulmaya başladı. Başkan Ahmet Ağaoğlu aday olup olmayacağı konusunda renk vermezken, "Yoruldum" kelimesini net kullanıyor. Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu ise "Aralık ayında yokum" diyor. 

 

6 ay gibi bir süre içerisinde kulüpte yapılan değişiklikler göze çarpıyor. İğneden ipliğe her şey değişti desek yalan olmaz. Dokunulmadık yer kalmadı. Bahçedeki ağacın budamasından tutun, yemekhaneye kadar. Reklam tabelalarından tutun yeni idari binaya kadar her yere dokulundu. Personel disipline edildi. Alışkanlık haline getirildi mi ? Bence hayır..

Sabah 8.30, akşam 19.00 mesaisi yapan Hayrettin Hacısalihoğlu'nun "Aralık ayında yokum" demesi büyük bir kayıp. Kulübün içinde bulunduğu zor koşulları da gösteriyor. 6 ay gibi sürede insanlar bitkin, yorgun, moralsiz oluyor. Enerjisi tükeniyor. Eleştiri ve hakaretin dozu kaçırılıyor. İş aileye doğru yayılınca insan "Yeter" diyor.  Hacısalihoğlu "Kaçtı, bırakıp gitti, pes etti" demesinler diye direniyor. Aralık ayında noktayı koymakta kararlı gözüküyor. Onsuz olur mu? Yeni bir "Hayrettin" bulunursa olur!

 

KUR SABİTLENDİ

 

TFF'nin dövizle ilgili kur sabitlemesi kabul gördü. "Yerli oyuncularda dövizle anlaşma neyin nesi" diyemeyen Futbol Federasyonu kuru sabitlemede karar kıldı. Trabzonspor yönetimi oyuncularla masaya oturup konuyu konuştu. Yerli oyunculardan itiraz gelmedi. Hepsi sabit kura razı oldu. Yeter ki zamanında ödensin.

 

Lucescu ile de tasarruf!

 

Milli takımın başarısı ortada! Rumen teknik adamla milli takımın yüzü hiç gülmedi. Ortada bir başarı yok. Laf var icraat yok. Sitem var, işlem yok. Yetmedi giden döviz var, gelen bir şey yok. Gençleştirme adı altında takımlarında oynamayan, forma bulamayanları sahaya süren kaç milli takım teknik direktörü var? Milli takım formda oyuncuların yer aldığı, temsil edildiği yerdir. Yaşına, gözün üstündeki kaşına bakılmaksızın hedefe ulaşmak için oyuncuların çağrıldığı yerdir.  Milli takımı bundan kötü duruma getirecek Türkiye'de yerli bir teknik adamın olacağını düşünmüyorum. Yılmaz Vural'a verseniz en kötü ihtimalle Rusya karşısında bir beraberlik alırdı. Şenol Güneş ile grup lideri olurduk. Milli maçlarda kulübeye bir bakın. Kulübeden sahaya yansıyan bir sinerji var mı? Bir heyecan, motivasyon var mı? Yedek kulübesi Türk oyuncular için gaz istasyonu gibidir. Oraya baktığında gaz alamıyorsa sahada mücadele etmez, edemez.

Her alanda tasarruf yapılıyor.. Lucescu ile 2.5 milyon euroluk tasarrufun zamanı geldi ve geçiyor..