11 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Bir fal açalım

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

LIGIN devre arasında geçirilen hazırlık dönemi ve transferleri göz önüne alarak iki tahminde bulunabilirim. Bunlardan birincisi, takımın genel form durumunu çok daha yukarılara çeken Başakşehir’in, Robinho transferi ile güçlendirdiği huzurlu kadrosu ile ligimizin yeni şampiyonu olacağı. Zaten Abdullah Avcı da maç maç geri sayıma başladıklarını açık açık söylüyor. Özellikle Edin Visca’nın süper formu göz kamaştırıyor. Başakşehir’in yol almasında en önemli rakipleri, Fenerbahçe’nin dipte kalmasının, Galatasaray’ın para kaynakları olmamasının, Beşiktaş’ın kadro huzursuzluğunun, Trabzonspor’un transfer tahtasının kapalı olmasının da etkisi büyük.

Ikinci tahminim ise çok büyük sıkıntılar yaşayan ve seyircisinin desteği ile süper lige geri dönen Ankaragücü’nün, bu ligde tutunamayacağı. Tarihsel özellikleri çok fazla olan Ankaragücü’nü alt liglerden yukarıya taşıyan en büyük unsur olan taraftarı, Ankara’da saha olmadığı için her maçını başka şehirde oynayan takımından ilk yarıda mecburen uzak kaldı. Gerçi Ankaragücü o dönemde fena puan toplamadı ama şu andaki görüntüsü de hiç hoş değil. Ödemeleri zamanında yapamadığı için iyi oyuncularını birer birer kaybediyor.

Transfer tahtası son 3 gün açıldı. En iyi haber Eryaman stadının hizmete girmiş olması. Tüm bu olumsuzlukların yanında, hakemlerden yana da dertli. Kaybettiği son Alanyaspor maçında Halis Özkahya’nın ekrana gidip defalarca izlemesine rağmen verdiği penaltı kararı yanlış. Top Ankaragüçlü oyuncunun eline kısa mesafeden, vücuttan sekerek geliyor. Halis Özkahya’yı dinlendirmek gerek. Yanlış karar verdiği için değil. Elbette verebilir. Ekranda defalarca izlediğini de çözemiyorsa, ciddi bir göz rahatsızlığı var demektir ki, bunun için biraz ev istirahati en doğrusudur.

Haftanın sorusu:

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, “Hiç kimse bize baskıyla, tehditle, küfürle, fiziki tehditle Galatasaray’ın parasını sokağa attıramaz” derken ne demek istedi? Fiziki tehdit acaba kimden geldi?

MERİH DEMİRAL VE MİRCEA LUCESCU

MILLI takım Teknik Direktörü Lucescu, Avrupa’da oynayan Türk oyuncular arasında kulaktan duyma isimleri milli takıma çağırdı. Anlatılanlara göre, Futbol Federasyonunda, yurt dışında top koşturan Türk oyuncuları izleyen profesyonel bir ekip varmış ve oyuncuları onlar öneriyormuş. Önere önere Hollanda amatör kümesinde oynayan birini önerip o oyuncuyu milli yaptılar. Ama Fenerbahçe alt yapısından yetişip Portekiz’in Sporting kulübüne transfer olan, 21 yaşındaki, 1.92 boyundaki dev yapılı Merih Demiral’ı görmediler. Görmek istemediler. Görmeleri futbol simsarlarının belki de işine gelmedi. Oyuncuyu Alanyaspor fark etti ve sezon başında kadrosuna kattı. Merih Türkiye’de harikalar yaratıp kamuoyunda takdir toplamaya başlayınca, Lucescu onu milli takıma almak zorunda kaldı. Milli formaya çok zor ulaşan Merih Demiral, dün Italya seri A takımlarından Sassuolo’ya transfer oldu. Hem de onu ısrarla görmek istemeyenlerin gözlerinin içine baka baka.

Haftanın Zaytung Haberi

Fenerbahçe’nin yeni transferi Nijerya’lı Victor Moses sağlık kontrolünün ardından yaptığı açıklamada, “Bu sezon Fenerbahçe’ye şampiyonluk yaşatmak için geldim” deyince, yeniden sağlık kontrolünden geçirildi.

YANLIŞ NEREDE?

YANLIŞI kendimizde aramalıyız. Quaresma’nın yerine Dorukhan’ı sevsek, Kuçka’nın yerine Abdülkadir Parmak’ı sevsek, Slimani’nin yerine Barış Alıcı’yı sevsek, Belhanda’nın yerine Sinan Gümüş’ü sevsek ligimizde her şey daha güzel olacak. Içimizdeki genç değerleri yükseltsek, onları Ozan Kabak gibi Avrupa takımlarına göndersek, gönderdiklerimizin yerine yenilerini yetiştirsek, hem Türkiye liglerine heyecan gelse, hem Avrupa liglerinde oynayan sayısız oyuncumuzla gururlansak fena mı olur? Ama biz kendi çocuğumuzu sevmeyi bilmiyoruz. Onları beğenmiyor, azarlıyoruz. Bayıldığımız yabancılardan da bir gün geliyor, hançeri yiyoruz. Sizlere de güle güle Quaresma ve Slimani. Adını çoktan unuttuğumuz diğerleri gibi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *