Velhasıl deprem ülkesiyiz efendim

Deprem riskinin giderek arttığı bir coğrafyadayız

Eski ve de dayanıksız yapıları yenileme çalışmaları

Hayati olarak karşımıza çıkıyor.

Ancak bu dönüşüm sürecinin nasıl yürütüldüğü,

“İmar” adı altında yapılanların bir “ihanet” olup olmadığı

Konusuna değinecek olarsak,

Ah bilirsiniz ki normal şartlarda kentsel dönüşümün amacının

İnsan hayatını güvence altına almak olduğu pek açık

***

Bazı bölgelerde projeler, riskli binaların yıkılarak yenilerinin yapılmasından çok

Rant odaklı yapılaşmayı barındırıyor

Yeşil alanların yok edilmesi, mimari kimliğin kaybı

Altyapının yetersiz kalması gibi sorunlar

Vatandaşlar arasında derin bir memnuniyetsizliğe neden oluyor

Peki tabloya bu şekilde baktığımızda

Kentsel dönüşüm gerçekten insan odaklı bir yenilenme sürecimi yoksa

Doğanın ve şehirlerin dokusuna indirilen bir darbe mi?

***

Kentsel dönüşüm projelerinin en dikkat çeken özelliği

Her ne kadar yeni binalar inşa edilsede,

Temel sorunların çözüme ulaşmamasıdır

Misalen, plansız şekilde yoğunlaşmış yerleşim bölgeleri

Trafik, altyapı, sosyal alanlarının yetersizliği gibi sorunları ön plana çıkarıyor

Ve yahut bir başka eleştiri ise dar gelirli vatandaşlar üzerinden olsun

Bu projeler sebebiyle yaşadıkları yerlerden taşınmak zorunda kalmaları…

Haliyle yerinden edilen bu insanlar çoğu zaman yeni yapıların maliyetine ayak uyduramıyor

***

Kentsel dönüşüm sorunlarının ortadan kalkması için

Yerel yönetimlerin daha kapsamlı ve planlayıcı adımları atması şart

Toplumdaki her kesimin görüşüne başvurulması da şart

Projelerin şeffaf bir biçimde yönetilmesi,

Rant yerine halkın ihtiyaçlarının ön planda tutulması gerekli

Aynı zamanda çevre dostu ve sürdürülebilir yaklaşımın belirlenmesi

Dönüşüm sürecinin en kritik unsurlarından biri

***

Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu göz önünde bulundurulmalı

Bu dönüşüm değişim sürecinin şehirleri beton yığınına dönüştürmeden

Yaşam kalitesini artıracak bir biçimde uygulanması da gerekiyor

Projelerin denetim süreçlerinin sıkı tutulması,

Mütahitlerin ve ilgili kurumların daha fazla sorumluluk alması da elzem.