
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN BELGESELİ: O BİR KÜRŞATTI
1985’li yıllar.
Tercüman Gazetesi'nde gazetecilik yıllarımız.
Hatay’dan bir telefon geldi.
Hattın ucunda bir belde belediye başkanı vardı.
Adnan kardeşim.
Küçük bir ricası oldu;
“Ağabey benim bir büyük marketim var,
Altı aydır gazete bayiliğini almak istiyorum.
Ama alamadım.
Bu konuda bana yardımcı olur musun?”.
Tabii bu benim alanım değildi.
Ama o zamanlar hatırladığım kadarı ile
GAMEDA gazete dağıtımının başında, genel müdür olarak,
Rahmetli Aydın Esi vardı ve de çok yakın bir dostum ağabeyimdi.
Yanına indim durumu anlattım.
Yirmi dakika içinde Adnan kardeşimin gazete bayiliği
Onaylandı ve de kendisine bildirildi.
Aydın Esi işte böyle bir adamdı.
X
Aradan bir ay kadar zaman geçti.
Gazetedeyim, eşim aradı;
“Ali hemen eve gelir misin?
Hatay’dan bir adam boyunda bir karton koli geldi.
İçinde sarı, yeşilimsi kavunlar var”.
Allah Allah bu ne iştir diye eve geldim.
Eşimin kavun dedikleri NAR idi.
Üzerinde de göndericinin adresi vardı.
Başkan Adnan bana nar göndermişti.
Ama hayatımda görmediğim bir NARDI en küçüğü kafam kadardı.
Teşekkür için başkanı aradım,
Bu narların iç piyasada olmadığını, sadece,
Hatay’da yetiştiğini ve direkt olarak Fransa’ya ihraç edildiğini öğrendim.
Başkandan iki de fidan istedim.
O fidanları ektim hala da meyvelerini yiyoruz.
X
Sadede gelirsek…
Konu başlığımız Aydın Esi.
Ülkücülüğün, Türk Milliyetçiliğinin Kürşat’larından biri,
12 Eylül öncesinde Türk Milliyetçiliği hareketinin,
Her safhasında yer almış.
Yıllarca Nihal Atsız’ın, Alparslan Türkeş’in yanında bulunmuş.
Onlardan vatan millet bayrak
Ve Türk milliyetçiliğinin özünü tatmış biri.
Aziz Sancar, Nihat Çetinkaya, Nihat Bircan,
Selim Kaptanoğlu, İlhami Gencer gibi ülkücüler,
Su katılmamış Türk Milliyetçileri ile yol,
Ve dava arkadaşlığı yapmış idealist bir TÜRK genci.
2 Eylül öncesinde Türk Milliyetçiliği şuurunu yaymak,
Gençlere benimsetmek için,
Her türlü kültürel ve de derneksel faaliyetlerin içinde bulunmuş,
MTTB, ÜLKÜ SAN, GÜT, Türkçüler Derneği…vs.
Gibi Türk Milliyetçiliğini geliştirip benimsetecek
Derneklerin kuruluşunda bulunmuş.
Yılmaz bir savaşçıydı.
12 Eylül darbesi ile birlikte Aydın Esi’nin de dünyası karardı.
İşkence dolu yıllar başladı.
Bu acımasız işkencelerden vücudunun her parçası berelendi,
Yaralandı sakat kaldı.
Tabutlukta geçen o yıllarda.
Doğan oğlu Afşin’i ancak 4-5 yaşına geldiğinde görebildi.
Böylesine çileli böylesine acımasız yıllar.
Sağ-sol yandaşlığı adı altında,
Emperyalist ABD ve de Rusya tarafından,
Birbirlerine katlettirilen TÜRK çocukları.
VE işte o rahmetli aydın Esi,
Ölümünden bir süre önce,
Gördüğü işkenceleri, kötü muameleleri,
Anılarını darbenin acımasızlığını not olarak satırlara
Döktü.
Ve kardeşi Nusret Esi ’den ölüm döşeğinde,
Vasiyet olarak bir rica bulundu”
“Lütfen bu notlarımı kitap olarak bastır.
Hatta elinden gelirse
Belgeselini yaptır.
Yaptır ki TÜRK çocukları Türk Milliyetçilerinin,
Zamanında nasıl acımasız bir ortamda,
Mücadele ettiklerini görsünler.
Davalarına sahip çıksınlar”.
X
Vefalı kardeş Nusret esi bu vasiyeti sözde bırakmadı.
Türk Milliyetçisi dost yazar, çizer, sanatçı ve de yardımsever
Dostları yanına alarak,
8000 bin KM de yol kat ederek hem o kitabı bastırdı,
Hem de “BİR SEVDADIR ÜLKÜ” belgeselin yaptı.
Ve bu belgesel çeşitli yayın kuruluşlarında yayınlandı.
Yayınlanmaya da devam ediyor.
Nusret Esi iyi bir kardeş olduğunu gösterdi.
Abisinin Aziz hatırasını yerine getirdi.
Tanrı’nın rahmeti üzerine olsun,
Türk Milliyetçiliğinin yılmaz neferi Aydın Esi’nin.
Ruhu şad mekânı cennet olsun kadim dostumun.