AN'IN KIVILCIMI VE ZAMANIN NEHRİ
Hayat, sürekli bir akış halindedir. Tıpkı bir nehir gibi, durmaksızın ilerler, yeni kıyılara ulaşır, eski kıyıları geride bırakır. Bizler ise bu nehrin üzerinde sürüklenen yapraklar gibiyiz; akıntıya kapılmış, nereye gideceğimizi tam olarak bilemeyen yolcular.
Ancak bazen, bu sürekli akışın ortasında, zamanın durduğu, her şeyin anlam kazandığı o sihirli anlar yaşarız. Bir kahkaha sesi, gün batımının altın rengi, sevdiğimiz birinin sıcak bir bakışı... İşte bunlar, zamanın nehrinde parlayan kıvılcımlardır. O anlarda, geçmişin yükü ve geleceğin belirsizliği kaybolur, sadece "şimdi" nin yoğunluğu ve güzelliği kalır.
Bu anların kısalığı, onlara değer katan şeydir belki de. Tıpkı bir kelebeğin ömrü gibi, çabuk geçerler ama bıraktıkları etki derindir. O anlarda hissettiğimiz coşku, huzur, sevgi, ruhumuzun derinliklerine işler ve bizi sonraki akıntıya karşı daha dirençli kılar.
Zamanın nehri acımasızdır. Her şeyi alır, her şeyi değiştirir. Sevdiklerimiz uzaklaşır, hayallerimiz dönüşür, bizler farklı insanlara evriliriz. Geçmiş, bir sis perdesinin ardında kalır, anılarımız soluklaşır. Gelecek ise belirsizliğini korur, bilinmezliklerle doludur.
Ancak o kıvılcımlar, zamanın bu yıkıcı gücüne karşı bir direniştir adeta. Onlar, kalbimizde yanan küçük birer ateştir. Geçmişi aydınlatır, geleceğe umut taşır. Bize, hayatın sadece bir akıştan ibaret olmadığını, aynı zamanda o akışın içinde yakalayabileceğimiz değerli anlarla dolu olduğunu hatırlatır.
Belki de hayatın anlamı, bu kıvılcımları biriktirmektir. Her bir anı, bir mücevher gibi kalbimize işlemektir. Çünkü sonunda hatırlayacağımız şey, zamanın ne kadar hızlı geçtiği değil, o hızlı akışın içinde parlayan o unutulmaz anlardır.
Öyleyse, gözlerimizi açalım ve etrafımızdaki kıvılcımları fark edelim. Bir dostun gülümsemesinde, bir çocuğun kahkahasında, doğanın güzelliğinde... Her an, potansiyel bir kıvılcım taşır. Ve bu kıvılcımları yakalamayı öğrendiğimizde, zamanın nehri bizi nereye sürüklerse sürüklesin, kalbimiz her zaman sıcak ve aydınlık kalacaktır. Çünkü hayat, sadece zamanın akışı değil, aynı zamanda o akışın içinde yanan anların toplamıdır.
