Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabından yayınladığı video mesajında Erbakan, İsrail’in Gazze’de uyguladığı politikaları “soykırım” olarak niteledi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup İsrail ordusunda görev yapan kişilere yönelik çağrıda bulundu.
"Bu Bir Çatışma Değil, Bu Bir Soykırımdır"
Fatih Erbakan, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşananları sadece bir çatışma değil, insanlık suçu olarak değerlendirdi. Erbakan, şu ifadeleri kullandı: "7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de gözlerimizin önünde bir halk sistematik biçimde yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu bir çatışma değil, bu bir savaş değil. Bu Siyonist İsrail'in başını çektiği bir soykırımdır. ABD'nin de siyasi, askeri ve ekonomik desteğiyle yürütülen bu vahşette, her gün bebekler ve çocuklar açlıktan ve bombalardan can veriyor. Gazze'de son 24 saatte 4'ü çocuk 15 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti. 40 günlük Yusuf Muhammed bebek maması bulunamadığı için gözlerimizin önünde öldü."
“Vatandaşlıkları Derhal İptal Edilmeli”
Açıklamasının devamında, İsrail ordusunda görev aldığı tespit edilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ilişkin net bir çağrıda bulunan Erbakan, bu kişilerin vatandaşlıklarının derhal iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Kamuoyuna yaptığı bu çağrı, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı.
Erbakan’dan Uluslararası Topluma Sessizlik Eleştirisi
Fatih Erbakan, Gazze’deki sivil kayıplar karşısında uluslararası kamuoyunun sessizliğini de eleştirerek, özellikle Batılı ülkelerin çifte standartlı tutumlarına dikkat çekti. Açıklamasında İsrail’e verilen siyasi ve askeri desteğin bu sürecin devamındaki en büyük etkenlerden biri olduğunu vurguladı.
Erbakan şu ifadeleri kullandı;
"Hastanelerde tedavi görürken bombalanan çocuklar, çadırında uyurken bombalanan anneler, ekmek sırasında beklerken hedef alınan siviller, ambargo altında ölüme terk edilen yaşlılar göz göre göre katlediliyor.
Bu tablo 21'inci yüzyılın en ağır insanlık suçudur. Bu tabloya sessiz kalmak zulmün ortağı olmak demektir.
Elimize ulaşan bilgiler ve kamuoyuna yansıyan iddialara göre Siyonist İsrail'in Ordusu'nda görev yapmak üzere doğrudan Türkiye'den giden hem İsrail hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yaklaşık 5 bin kişinin bulunduğu iddia edilmekte. Siyonist İsrail'in katliam ordusuna katılıp, Gazzeli çocukların, bebeklerin, masum sivillerin üzerine bomba yağdıran bu kişilerin Türkiye'yi dönüp de hiçbir yasal işleme tabi tutulmadan aramızda yaşamaları kabul edilemez. Bu bir milli güvenlik sorunudur.
Bu bir hukuk ve adalet meselesidir. Bu tüm insanlık vicdanına karşı işlenmiş büyük bir ihanettir. Soykırım, uluslararası ceza hukukuna göre insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçtur. Bu suça karışan katiller, yalnızca uluslararası alanda değil, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu'na göre de yargılanmalıdır.
Buradan başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere yetkililere açık çağrımızdır. Siyonist İsrail Ordusu'nda görev yapan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, vatandaşlıkları derhal iptal edilmelidir.
Bu kişiler hakkında soykırıma iştirak ve insanlığa karşı suç işlemekten ivedilikle soruşturma başlatılmalıdır. Bu suçu işleyenler mutlaka yargılanmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Gazzeli mazlumların sesini duymakla yükümlüdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu katliama göz yummak yerine sorumluları cezalandırmak zorundadır. Bu bir insanlık meselesidir. Siyonist katillere vatandaşlık veren değil, hesap soran bir Türkiye istiyoruz.
Siyonistlerin sırtını yasladığı bir Türkiye istemiyoruz. O alçakları vatandaşlıktan çıkarın, bu eli kanlı katilleri derhal yargılayın. Türkiye'ye yakışan susmak değil, zulme karşı dimdik durmaktır. Son sözümüz şudur: Gazze'de açlıktan ölen her bebek, bombayla parçalanan her çocuk, çadırda yanan her annenin, ölüme terk edilen her mazlumun hesabı alçak Siyonistlerden mutlaka sorulmalıdır.
Bu milletin vicdanı, bu ümmmetin kalbi ve en şanlı tarihe sahip devletimiz, Gazze'deki katliama karışanlara karşı sessiz kalamaz, göz yumamaz, geçit vermez. Mazluma sahip çıkmak, insanlık onurudur. Zalime sessiz kalmak ise zulümdür ve ihanettir."
