Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, 20 - 25 yıl önce 2 bin 500’de bir görülen otizm, günümüzde her 33 çocuktan birinde var. Son 5 yılda 93 bin 447 öğrenciye otizm tanısı konuldu ve 428 bine yakın otizmli çocuk kaynaştırma eğitimi görüyor.
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar, TBMM Komisyonu’nda yaptığı sunumda, 20 - 25 yıl önce 2 bin 500’de 1 görülen otizmin bugün her 33 kişiden birinde tespit edildiği söyledi. Otrat, bunun “izah edilemeyecek bir yükseliş” olduğunu açıkladı.
Otrar, her yıl 10 bin çocuğun özel eğitime ihtiyaç duyduğunu, son beş yılda 93 bin 447 öğrencinin otizm teşhisi aldığını belirterek, şu ifadelerde bulundu:
"Son 5 yıl içerisinde otizm spektrum bozukluğu tanısı alan öğrencilerimizin sayısı 93 bin 447'dir; yıl bazına bakıldığında rakamın büyüklüğü ortaya çıkacak. Son bir yılda da 11 bin 782, toplamda neredeyse 12 bin otizm tanılı, otizm spektrum bozukluğu tanılı öğrencimize biz özel eğitim hizmetleri verecek şekilde kendimizi yapılandırmaya çalışıyoruz.”
OTİZM EYLEM PLANI HAZIRLANIYOR
Türkiye Otizm Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Sedef Erken de sunum yaptı. Erken, Otizm Eylem Planı hazırladıklarını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
"Otizm Eylem Planı da sivil toplumun girişimiyle hayata geçmiş ve ikincisi de bildiğiniz üzere yayınlandı ve biz hala sahada fiili sorunlarımızı Aile Bakanlığıyla zaten görüşüyoruz. Otizm Eylem Planlarımızda hem Sağlık Bakanlığına hem Gençlik Spor Bakanlığına ancak en çok Milli Eğitim Bakanlığının üzerine düşen çok fazla görev var. Bu arada otizm strateji belgeleri dünyadaki sayılı ülkelerde var. Türkiye'yi de bu ülkelerin içinde görmek bizler için çok değerli ama tabii, sahaya, hayatlara yansıması gerekiyor. Otizm giderek artan, tanı alan bir alan. 10 yıl kadar, 15 yıl kadar önce 150 çocukta 1 iken bugün 33 çocuktan 1'i otizm tanısı alıyor.
Özetle, sorunlu kısmı dağ gibi büyüyor yani eğitim ihtiyaçları büyüyor, sağlık ihtiyaçları büyüyor, bakım ihtiyaçları büyüyor. Dünyada sahada işlevleri başlamış, bizde hiç olmayan alanlar var. Örneğin, doğru bir vesayet sistemi kurulması gerekiyor. Doğru bir destekli yaşam sistemi, asistanlı yaşam sistemi kurulması ancak kamu yönetimi verilerle, planlamayla, bütçelemeyle hayata geçebilecek sizlerin de çok iyi bildiği gibi ama bizim elimizde ayrıştırılmış veriler yok ve tüm bakanlıkların ortak kullandığı derlenmiş bir otizm veri tabanı yok.”
