22 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Ömer Lutfi Paşa...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Osmanlı kumandanı ve devlet adamı. Hırvatistan’ın Plaşki kasabasında doğdu. Ortodoks mezhebine mensup, Habsburg hizmetine girmiş Bosna kökenli bir subay ailesinin oğludur. Asıl adı; Mchael Lattas olup devrinde Macar Frenk Ömer Paşa olarak da anılmıştır.

1827’de Avusturya’da Harp Okulu öğrencisiyken Osmanlı Devleti’ne sığındı. Şenikli İbrâhim Paşa dairesine girerek İslâmiyet’i benimsedi. Devletin yetenekli yabancı mültecilerden yararlanma politikası gereğince orduda istihdam edildi.

Bir aralık Veliaht Abdülmecid’e hocalık yaptı. Bu yıllarda askerî alandaki yeniden yapılanma çalışmalarında Batı dillerinden tercüme yapabilecek elemanlara duyulan ihtiyaç sebebiyle seraskerlik mütercimliğine tayin edildi. Miralay rütbesinde iken Lübnan emirliğine gönderildi. Bu sırada Lübnan özellikle Dürzî-Mârûnî kabilelerinin yer yer çatıştığı, yerli Şihâbî ailesi tarafından yönetilen özerk bir bölge idi.

Lübnan’ın devlete ödeyeceği vergiyle ilgili anlaşmazlıkların Dürzî- Mârûnî çatışması haline dönüşmesi üzerine Lübnan’ın özerkliğine son verildi ve Ömer Lutfi emirliğe getirildi. Ancak İngiltere ile Fransa’nın müdahalesiyle konu devletlerarası bir boyut kazandı. Halk Ömer Lutfi’nin idaresinden memnun olduğu halde ileri gelen ailelerle Batılı devletlerin ısrarlı talepleri ve emirliğe bir hıristiyanın getirilmesi yolundaki baskıları yüzünden görevinden alındı.

1843’te orduda yapılan düzenlemeler sırasında mîrî ümerâlıkla askerlikten uzaklaştırıldı. Daha sonra bir ateşli tâlimde kumandanın askerî düzenlemede hata yapması üzerine dayanamayarak idareyi ele alıp hatayı düzeltmesi padişahın hoşuna gittiğinden askerî rütbe ve sıfatı iade edildi.

Aralık 1852’de, özerk bir yönetime sahip olan Karadağ’da bağımsızlık yanlılarının güçlenerek sınırdaki köylere saldırması üzerine patlak veren isyanı bastırmakla görevlendirildi. Karadağ isyanı bastırıldı. Savaş öncesi şartlara dönmek kaydıyla Karadağ ile anlaşma yapıldı. (3 Mart 1853). Kırım savaşının bitmesi üzerine İstanbul’a döndüğünde Meclis-i Âlî’ye üye yapıldı. Bu görevinde fazla kalmadan Irak ve Hicaz ordusu ilâvesiyle Bağdat valiliğine getirildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *