Adı Can’dı.

Candan bir adamdı.

Öyle heybetli değildi.

Boy bir 1.60

Kilo 55

Ama o küçük bir dev adamdı

O kadar çalışkandı ki!

Her yere yetişirdi

Arı misali vız vız vız

İşini yaparken eşine, dostuna selam bile vermezdi

Fakirdi ama gururluydu

Can’ın üç canı vardı

Biri canından çok sevdiği ailesi,

Diğeri kendi ve de çalıştığı bahçesi,

Sitesi, işyeri

Ve de dudağından düşürmediği cigarası

O fidanlarla, cimlerle böceklerle

Hatta gelip geçen kedi köpeklerle bile dosttu

Onlarla konuşur,

Hatırlarını sorardı

Orta malı hayvanlara,

Köşelere kenarlara yem koyar,

Beslenmelerini büyük bir zevkle seyrederdi

Neşeli,

Güler yüzlüydü,

Espriliydi

İşyerine sabahın köründe gelir,

Akşamın karanlığında evine dönerdi

Mesaisini sormaz, verilenle yetinirdi

Asıl mesleği erkek berberliği idi,

Ancak insanlarla cebelleşmekten sıkılmıştı

Hiç bilmediği bir işe girdi

Bahçıvan oldu

Kısa sürede de meslektaşları,

Ekrem ve de Fatoş tan işin sırrını öğrendi

Boynuz misali kulağı geçti

Can’a yazlık işverenleri bazen çikolata ikram ederdi

Can bir kendine,

Birde büyük aşkı Hatice’sine alırdı

Sevgililer gününde Hatice’sine bir demet sümbül almıştı.

O acı günün akşamında,

Hatice,

Üç beş zeytin biraz peynir ve de reçel den oluşan,

Yer sofrasını kurmuş,

Çok sevdiği eşine biriciğine;

“Bekliyorum AŞKIM” diye mesaj atmıştı

Ama CAN hiç gelmeyecekti

İşini bitirip 3 km’lik ev yoluna revan olduğunda,

Karayollarının kötü sürpriziyle karşılaştı

Yol çalışması yapan karayolları,

Çift yolu teke indirmişlerdi

Akşamın alacakaranlığında işaretler de pek görünmüyordu

Can evi ile arasında ki bu yol engelini aşmaya çalışırken,

Trafik canavarı bir minibüs ve de şoförünün,

Gadrine uğradı

Cinayet gibi bir kaza

Çok sevdiği mini elektrikli araması onu koruyamadı

Çarpma ile üç metre havaya sonra da betona çakıldı

Çırpınarak canını vermemeye direnmeye çalışsa da,

Ambulans yetişse de,

Can’ın canından ayrılmasını kimse engelleyemedi

Geride durumdan habersiz sofrası ve de çiçeği ile onu bekleyen,

Hatice’si ve evladı kaldı Yaşar’ı kaldı

Can köyünde mahallesinde çok sevilen biriydi

Cenazesine gelmeyen kalmamıştı

Adeta bir panayır yeri gibiydi

Cami imamı çocukluk arkadaşıydı

Son duasını yaparken,

Hüngür hüngür ağlıyordu

Özetle dostlar sitemizin bir can dostu,

Canımızın içi Can’ımız artık yok

Böylesine hiç uğruna gitmesi hepimizin içini acıttı.

Yüreğimizi sızlattı

Göz pınarlarımızı kuruttu.

Güle güle güzel kardeşimiz,

Yüce TANRI taksiratlarını affetsin

Geride kalanlara sabır versin

Mekânın cennet olsun