MUHALEFET PARTİSİ Mİ? MUALİFLER PERTİSİ Mİ?
AKP, çok şanslı.
Dikensiz gül bahçesinde siyaset yapıyor.
CHP, sözüm ona ana muhalefet partisi.
Muhalif olduğu doğru.
Yanlış olan, kendilerine muhalif olmaları.
Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan.
Ancak, CHP Kurultayını dahi yönetemiyor.
Gündemi muhalefet belirliyor.
Kılıçdaroğlu,
İkinci kurultay ile kendi gündemini kabul ettirme telaşından
Önder Sav;
“maestro” gibi partiyi yönetiyor.
Baykal’ı,
Baykal’a; “Sende mi Brütüs” dedirterek, koltuğundan indiriyor.
Kılıçdaroğlu’nu Genel Başkan yapıyor.
Parti içinde istediği görevi alamayınca,
daha doğrusu,
istediği gibi hareket edemeyince,
Kılıçdaroğlu’na bayrak açıp,
yeterli imza toplayarak kurultay kararı aldırıyor.
CHP içinde;
Önder Sav’ın yarattığı bu fırtınalar,
doğal olarak AKP’ye yarıyor.
Ana muhalefet partisi,
kendi içindeki muhalefet ile uğraşmaktan,
ülke meselelerine kafa yormaya,
hükümeti eleştirmeye fırsat bulamıyor.
Daha doğrusu muhalefet yapmaya fırsat bulamıyor.
Oysa,
seçime sayılı zaman kaldı.
CHP’nin,
sayılı zamanı,
böylesine hoyratça harcama lüksü yok.
Medya eski medya değil.
Bu gerçek herkes tarafından biliniyor.
Medya patronları,
haber değil,
ticaret peşinde.
CHP’nin,
“ Medya hükümetin kontrolünde, bu yüzden sesimizi duyuramıyoruz”
diye hayıflanmaması,
timsah gözyaşı dökmemesi gerekir.
Muhalefet ; sadece salonda,
televizyon ekranlarında,
gazete sayfalarında yapılmaz
Milyonlarca seçmeni olan CHP,
medyada yer bulamıyorsa,
yapacağı tek şey vardır.
Kılıçdaroğlu,
ülke gerçeklerini anlatmak için,
parti görevlilerini ülkeye yayar.
Köy köy,
mezra mezra,
kahvelerde ülke gerçeklerini dile getirir.
Gel gör ki,
CHP, medyada kendi iç kavgalarıyla yer bulabiliyor.
Bu da Başbakan Erdoğan’ı fazlasıyla mutlu ediyor.
Yarın seçim olsa…
Bu görüntüsü ile CHP,
Halktan oy alabilir mi.
Yapılan anketler,
CHP’nin oy oranının düştüğünü gösteriyor.
Dikkat edilecek olursa,
BDP’nin medyada,
CHP’den fazla yer aldığı görülür.
Bugün medyada yeterince yer bulamadıklarından şikâyet eden CHP,
seçimler yaklaştıkça kendilerine yer verileceğini sanıyorlarsa yanılıyorlar.
Zira, seçime doğru,
medya ile aralarındaki uçurum daha da artacak.
Bu nedenle de Kılıçdaroğlu’nun,
ve de diğer muhalefet parti liderlerinin,
yarın için,
seslerini halka duyurmak için
bugünden mutlaka önlem almaları gerekiyor.
