SIRTINDAN HANÇERLENMEK
Türkiye Cumhuriyeti bir “Hasbahçe”.
Az da olsa pek çok din, dil ve kültürü bir arada barındırıyor.
Bu insanlarımız,
Düne kadar, bir arada
sevgi ve saygı ile yaşamanın,
kaynaşmanın sembolüydü.
Bugün, AB ve ABD’nin
ve de onların içimizdeki uzantılarının kirli oyunları sonrasında,
Mozaik ve bölünme senaryolarının ana malzemesi oldu.
BDP, Güneydoğu’da Türkiye Futbol Federasyonu’na eşdeğer,
federasyon kurup,
bu çatı altında kendi ligini oluşturuyor.
Boş zamanlarında “PKK MARŞINI” okuyor.
Dış güçler ; “ İnsan hak ve hürriyetleri “
diye başlayarak bu oluşumu;
“ Futbol oynamanın, marş okumanın kime ne zararı var ki” diye yorumlar.
İşbirlikçi kalemler de hemen;
“ Hepimiz KÜRT”ÜZ, hepimiz futbolcuyuz” pankartı açarlar.
Daha da öteye gidip, terörün durması için,
TFF ile Kürt Federasyonunun ortak lig kurmalarını söylerler.
Rumlar, Gökçeada’da “ Ruhban Okulunu” açıyor.
Yorum hazır;
“ Din özgürlüğü”
Karşı çıkanları susturmak için de ( Atı alan Üsküdar’ı geçti);
“Hepimiz Papazız” derler.
Öbür gün; Fener Rum Patrikhanesine, “Ekümenik” sıfatı verilmesini isterler.
Gelecek tepkilere cevap hazırdır;
“ Neden korkuyoruz ki; kazançlı çıkan Türkiye olur, ülkeye turist akar.”
Elbette iş bu kadar basit değildir.
Ver kurtul hiç değildir.
Bu, sayıları 320 milyonu bulan tüm Ortodoks Hıristiyanların merkezi olacak Fener’e , Vatikanvari bir devlet statüsü vermek, anlamına gelir.
Sonrasını düşünmek bile tüyler ürpertir.
Nedense vermek, hep bize mahsus.
Almayı…
İstemeyi hiç beceremiyoruz.
Hep veriyoruz.
Fener Rum Patrikhanesine, “Ekümenik” sıfatı verilmesi tartışıldığında,
İşbirlikçi taifesi hemen, hep bir ağızdan
“ Hepimiz patriğiz “ diye bağırmaya başlarlar.
Hırant Dink öldürüldü.
Suçlular yargılandı.
Her nedense,
yargılanan genel kurmay başkanları,
yargılanan generaller,
yargılanan subaylar,
yargılanan gazeteciler,
yargılanan milletvekilleri,
yargılanan iş adamları,
yargılanan öğretim üyeleri,
yargılanan profesörler,
yargılanan öğrenciler…
için gıkları çıkmayanlar,
Hırant Dink’in yargılanmasına isyan ediyorlar.
“ Hepimiz Ermeniyiz” diye sokaklara dökülüyorlar.
Hırant Dink’in yargılanmasına olan tepki;
duyarlılık,
yargılanan herkes için geçerli olmalı.
PKK’nın katlettiği masum halk,
PKK’nın katlettiği askerler,
PKK’nın katlettiği öğretmenler…
İçin neden tepki gösterilmiyor.
“Hepimiz Türküz” pankartları açılmıyor.
Neden sadece Hırant Dink için,
” Hepimiz Ermeniyiz” pankarları açılıyor.
Taksim’e yürüyüşler düzenleniyor.
Milli maçta açılan Azerbaycan bayraklarını toplayan
güvenlik güçleri, bu yürüyüşlere engel olmuyor.
Atılan sloganlara, taşınan pankartlara karışmıyor.
STK’lar sadece öldürülen Ermeni ve Kürtler için mi var.
Hırant Dink, bu topraklarda yaşıyordu.
Bir cinayete kurban gitti.
Unutmayalım ki,
Bu topraklarda yaşayan, öldürülen sadece Hırant Dink değil.
Bazı kalemler çok alıngan;
“ Ermenistan’da Türküm diye pankart açabilir misin” sorusuna,
“ O Ermenistan”ın ayıbı… Burada açabiliyorsak, Türkiye’nin şerefi” diye cevap veriyor.
Ve TV’den;
“Ben Ermeniyim” diyor.
Nüfus cüzdan bilgileri kişiye özgüdür.
Bir gün olsun” Türküm” diyemeyenlerin,
nüfus bilgilerini sorgulamak haddimizi aşar.
BenTürküm.
Türk doğdum.
Türklüğüm ile gurur duyuyorum.
Türk olarak yaşamak, zaten büyük şereftir.
Bunun için;
“ Ben Ermeniyim “ pankartı taşımama gerek yok.
O, ”ĞEREĞİ” hissedenler düşünsün!
