YENİ BİR PEŞKEŞ Mİ?
Tarihi bir mekân;
"Darülziyafe."
Kalın duvarları,
Yılların eskitemediği cam demirleri,
İnsana adeta zamanda yolculuk yaptırıyor.
Buradan kimler gelmiş,
Kimler geçmiş.
Paşalar ağalar beyler.
Yemişler, içmişler,
Yönetmişler ve de göçmüşler.
Adı üzerinde "ZİYAFE".
Yani ziyafet.
Biz de kahvaltı ziyafetinin başındayız.
Atatürk"ün;
"Beni TÜRK Hekimlerine teslim edin",
Sözüne layık hekimlerimizle birlikte,
Kahvaltı edeceğiz.
Yani Milliyetçi Hekimlerle.
Kahvaltımız ziyafet gibi.
Kuş sütü eksik.
Bir elimiz yağda,
Bir elimiz balda,
Dolduruyoruz tabağımızı.
İyi yemeliyiz ki,
Beynimize enerji gitsin.
Çünkü biraz sonra bir konferans var,
Prof. Orhan Gedikli Hocam ile
Prof Ahmet Çolak Hocamı üç dört saat dinleyeceğiz.
Onların ne dediklerini iyi anlamak için,
Enerjimizi artırmamız gerek.
Ortalık kadim dostlarla dolu,
Gördüğümüzü öpüyoruz.
Tanımadıklarımıza bile sarılıyoruz.
Muhabbet üst düzeyde.
Eh artık ben de milliyetçi bu "YİĞİT" doktorlarımız arasında,
Tanınan bir kişiyim!
Gedikli Hocamla muhabbetimin doruklarının yükselmesi,
Kardeşim Mehmet Müftüoğlu ile birlikte beni de Milliyetçi Hekimlerin,
Geleneksel toplantılarının,
"GEDİKLİSİ" haline getirdi.
Hocam hoş sohbet,
İnançlı, hakikaten Atatürk"ün dediği türden,
Akıllı zeki ve de konusunun uzmanı bir zatı şahane.
Aramızda da biraz kıskançlık var.
Tevellütlerimiz aynı olmasına rağmen,
Hocam benden daha genç duruyor.
Sebebi de belli;
"ÇOK YEMİYOR".
İnsanın kendi mezarını dişleri ile kazdığının farkında.
Evet, bunlar sabahın bize getirdiği,
Görüntü.
Biraz da sadede gelelim.
Konferansın konu başlığı,
Sağlık çalışanlarının,
657 sayılı yasadan alınarak,
663 sayılı yasaya geçirilmeleri.
Yani sözleşmeli pozisyona tabi olmaları.
Bu şekilde mücadele etme yeteneklerinin bitirilmesi.
Adam doktor hemşire her ne ise onlarla sözleşme yapacak,
Sözleşmesi bittiğinde de ise isterse yenileyecek istemezse yenilemeyecek.
Bu arada Sağlık Müdürlüğü de,
Kamu Hastaneleri Birlikleri oluyor.
Özetle sağlıkta hükümetin planladığı bir şeyler var.
Bu yeni oluşumla,
Kamu hastanelerin satılmasının,
Özelleştirilmesinin önü açılıyor.
Sağlık sektörünün önümüzdeki yıl bütçesi,
Daha doğrusu sağlığa harcanacak para 100 milyar civarında.
Bu Türkiye Cumhuriyetinin bütçesinin hemen hemen üçte birine eşdeğer.
Yeni yasa ile sisteme direnecek,
Özelleştirmeye karşı çıkacak bir birim olmayacağından,
Hükümet bu hastanelerin pazarlanması için,
Büyük sağlık kartelleri,
Tröstleri ile çok iyi bir pazarlığa girebilir,
Tütün fabrikalarında,
Şeker fabrikalarında,
Olduğu gibi yok pahasına satabilir.
Eh bu arada nemalanacak,
Bu inanılmaz derecede ki pastadan,
Pay alabilecek "YANDAŞLAR" olabilir!
Bunlar şehir efsanesi değil.
AKP"nin HEP yaptığı bir şey.
Milliyetçi Hekimler Derneğine bu konuda teşekkür etmek istiyorum,
Gediklinin başkanlığı ile birlikte sistemde "ETKİN" hale gelmeye,
Ve biz vatandaşları "PEŞKEŞLERE" KARŞI UYARMAYA BAŞLADILAR.
Özetle Sağlık Bakanlığının "KAMU HASNATELERİNİ SATMA" düşüncesini,
Ve de sürecinin iyi izlemek gerekir.
Çünkü çok büyük bir PASTA var ve buraları ucuza kapatmak-kapmak isteyen bir sürü salyası akan dış alıcı ve işbirlikçi olabilir!
