Derin Oyun
Hiç ama hiç,
Birbirimizi kandırmayalım.
Güneş balçıkla sıvanmaz.
Şu "MİT" olayına dikkatli bakalım.
Ve olayın özünü iyi anlayalım.
Büyük resimde bu bir "DERİN OYUNUN" sadece parçası.
Başbakanımız iyi "HATİP" olabilir.
Bir kısım insanı.
Etkileyici bir söylemle ikna edebilir.
Ancak biz düşünenleri ikna etmenine imkân yok.
Ne demişti Başbakanımız;
"Biz yargıya güveniyoruz, siz de güvenin, bekleyin, mahkemelerin sonucunu görün."
Peki, son olaylardan sonra yargıya güvenme imkânımız var mı?
Yok.
Yargı "YANLI" nale gelmiş midir?
Kuvvetler ayrılığı ilkesi,
Yerle bir edilmiş midir?
Evet.
Ve bu olayda Devletimizin Cumhurbaşkanı da taraf mıdır?
Evet.
Resmi biraz daha yakınlaştırırsak,
Deniz Feneri Savcılarına yapılan,
Ardından MİT soruşturmasını yapan savcıya yapılan,
Bir şeyi daha net olarak ortaya çıkarmıştır.
"AKP"ye dokunan yanar.
Savcı olman,
Hâkim olman,
Gazeteci olman,
Asker olman,
Hiç ama hiç önemli değil.
AKP iktidarı kendisi için zararlı olduğuna inandığı,
Vatandaşın bilmesi gereken bazı "YANLIŞ" şeyleri ortaya çıkanların,
Asla gözünün yaşına bakmaz.
Kanun kanunsuzluk demez,
Gereğini yapar.
Gelinen nokta bu.
Bu da bizi bir sürece doğru götürüyor.
Şimdilik bunun ne? Olduğu konusunda somut delillerimiz yok.
Ancak sezgilerimiz,
Görünen köy kılavuz istemez misalinde olduğu gibi,
Öngörülerimiz olabilir.
Derin resimde biz hep savcılara yapılanları,
Gazetecilere yapılanları tartıştık.
Ve Başbakanımız da bu konularda açıklamalar yaptı.
Ama bir Allahın kolu Sayın Başbakana şu soruları sormadı.
MİT"le ilgili iddialarda ki konuları.
Dosyanın sadece sızan bölümündeki iddiaları.
Devlete karşı işlenen suçlar vardır.
Bu suçların cezası da kanunlarımızda bellidir.
Başbakan,
Cumhurbaşkanı,
Kim olursa olsun devleti yöneten hiç kimse!
Devleti bölme parçala ile yetkili değildir.
Savcının dosyasına bir bakalım;
İddialar neler?
KCK"yı MİT kurdu,
Öcalan"ın serbest kalma görüşmesini Sayın Fidan yaptı.
Dosyadaki,
PKK milislerinden "ÖZERK" bölgeye polis gücü oluşturulması,
Tüm KCK militanlarının serbest bırakılması,
NATO"nun müdahale için,
BM"nin müdahale için bölgeye davet edilmesi,
Bunlar Başbakan adına görüşme yapan birinin marifetleri.
Derin oyunda bunlar,
Hükümet, MİT PKK ve ABD dörtgeninin planları.
AKP"de bu işin içinde anladığım kadarı ile.
Kürt sorunu çözme hesabında olan birileri,
Bunu TÜRK vatandaşlarına,
Yani bize sorma yönünde hiç ama hiç beis duymuyorlar.
Farkında olmamadan PKK"yı siyasallaştırdılar.
Akan kanı durduracağız derken,
Devleti parçalanma yönünde mesafe kaydettirdiler.
Ve bu aşamada savcıları,
Gazetecileri,
İtiraz eden güvenlik birimlerini etkisiz hale getirdiler.
Öze gelirsek bu DERİN OYUN,
ABD-AKP birliktelinde.
Çuval geçirme hadisesinden beri oynanıyor.
Ve bunun sonucu Kürt sorunun çözmek olmayacak,
Özerk bir KÜRT devletinin kurulması olacaktı.
Oslo görüşmelerinin sızması,
MİT olayının deşifre olması süreci biraz durdurdu.
Ama DERİN OYUN inanın devam ediyor.
Ve Cumhurbaşkanı-AKP işbirliği bu sürecin bumerang gibi kendilerini vurmasını da şimdilik durdurdu.
Hepimiz Oslo"da görüşmelere Fidan"ı kimin gönderdiğini biliyoruz.
Ve savcı yıldırım hızı ile görevden el çektirilmeseydi,
Sonra ki aşamada kimin ifade çağrılacağı belliydi.
Peki, yeni gelen savcılar bunu yapabilir mi?
Veya onların bu süreci devam ettireceğine inanan aramızda bir kişi var mı?
Bence yok!
Sizce?
