06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ONLARIN YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

 

Bir dostla muhabbetteyim.

Bağcılar MHP İlçe Başkanı Ali Erdemir.

Hayatını Türk Milliyetçiliğine,

Ve vatan millet mücadelesine adamış bir kahraman.

Sohbetimizin ana bir teması,

Her zamanki gibi vatan millet meseleleri.

Sohbet anında başkana bir telefon geliyor.

Arayan Edirne"den bir delikanlı.

12 Eylül döneminden önceki,

O kanlı sokak çatışmaları sırasında babası kaybetmiş bir TÜRK çocuğu.

Delikanlı o zaman 2 yaşlarındaymış.

Yani bir şehit çocuğu.

Ülkücü bir kahramanın yetim oğlu.

Delikanlının Ali Erdemir"den isteği ilginç,

İlginç olduğu kadar da,

Yürek sızlatacak türden.

O dönemde babasına yoldaşlık eden,

Onunla birlikte vatan millet mücadelesi yapan,

Dava arkadaşlarını arıyor.

Onlarla tanışmak istiyor.

Babasız büyüyen,

Baba diyeceği bir kişiyi hayatında hiç bulamayan,

Bir gencin dileği bu.

Babasının arkadaşlarını bulacak,

Onları tanıyacak,

Babasının kokusunu,

Hayalini,

Kahramanlıklarını hissedecek,

Rahatlayacak.

Başkan duygulanıyor.

Çileli geçen "O" yıllarda.

Ayağı bomba ile parçalanan,

Vücudunda birçok kurşun yarası olan,

Rüyasında bile görmediği,

Bir iftira yüzünden idamla yargılanan,

Hayatının 7 yılını Suriye"de,

Bir o kadarını da Avrupa"da "KAÇAK" geçiren Ali Erdemir"in bu telefondan sonra,

Gözlerinden yaş geliyor.

Yürekliliği ile namlı başkan,

Ağladığı benim tarafımdan görülmesin diye,

Elini yüzüne siper ediyor.

Ve o arada televizyondan Kenan Evren"in haberi geçiyor;

Yargılansın mı?

Yargılanmasın mı?

Başkan az önceki telefonun da etkisiyle küfürle karışık mırıldanıyor;

"Bu adam Ülkücülerin katili".

Doğru söze ne denir bilmem!

Ben 12 Eylül dönemini hazırlayan o çalkantılı dört yıllık dönemde,

1976-80 döneminde ben öğrenci idim.

Özetle sokaklardın halini en iyi ben bilirim, çünkü her anını yaşadım.

Sokak-devlet hâkimiyetini kaptırmış bir hükümet.

Birbirine "KİNLE" saldıran kedi köpek gibi didişen parti liderleri.

Ve tartışılan Türkiye Cumhuriyeti.

Komünizm mi? Gelecek.

Cumhuriyet devam mı? Edecek.

Sokaklar orak, çekiç, Mao figürleri ile dolu.

Günahsız yere kurşunlanan,

Katledilen beyni yıkanmış TÜRK gençleri.

Bu manzara ihtilalın yapılış sebebini,

Tartışmalı hale getiriyor.

Çünkü halk sokağa çıkamıyordu.

Kimse okula gidemiyordu.

Hükümet günü muhalefetle didişerek geçiriyordu, inisiyatifini tamamen kaybetmişti.

Ancak bunu tartışmak bizim konumuz değil.

Konu Evren Paşa"nın icraatları,

Ve biz ülkücülere yaptıkları.

Ne yapmıştı ülkücüler?

Sokak hâkimiyetini kaybeden hükümete yardımcı olmaya çalışmıştı.

Bayrak inmesin,

Ezan dinmesin,

Atatürk"ün kurduğu bu devlet yıkılmasın ve rejim değişmesin diye,

Kanını akıtmıştı.

Katillere, bölücülere, RUS-Çin maşası uşaklara karşı göğsünü siper etmişti.

Ne oldu karşılığında?

Ülkücüler de bu bölücü katillerle birlikte yargılandı,

İdam edildi.

Evren Paşa işte bunu yaptı.

Ve o mağdur insanlardan biri de Ali Erdemir"di.

İhtilalden sonra ailesi bütün servetini kaybetti, çok sevdiği vatanından kaçmak zorunda kaldı.

Canı gibi sevdiği ağabeyi delik deşik edilip Tokat"ta ki kanala atıldı.

Ülkücü birçok dava arkadaşı kollarında can verdi.

Evet, dostlar bu vatan böyle kahramanların yüzü suyu hürmetine bağımsızlığını bölünmemiş oluşunu koruyor.

Teşekkürler, o dönemde vatan millet mücadelesi yapanlara,

Aramızdan ayrılanların da ruhu şad mekânları cennet olsun.

Ve Başkan gözyaşlarını "SAKIN" saklama.

Unun her damlası senin kahramanlık, yiğitlik yıllarının hatırası manzumesi.

Ve sonuç dostlar.

O delikanlıyı, şehit babasını arayan o TÜRK çocuğunu ben de merak ediyorum.

Ve karşılaşırsam,

Onun çileli hayatını bu naçiz köşeme mutlaka taşıyacağım.

Ne diyelim, bu vatan bizim dostlar, lütfen son nefesimize kadar sahip çıkalım, ,

Ve "ALÇAKLIKLAR" karşısında asla yılmayalım.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *