Kaybeden Türkiye
Gözümüz aydın!
Annan, Esad”tan yazılı garanti almış!
Ne için?
Barış için.
Olabilir mi?
İsyan hareketi varken,
Barıştan söz edilebilir mi?
Asla.
Aslında hareket noktamız da bu.
Barış.
Suriye”de çatışmalar başladığından beri herkes rolünü oynuyor.
Rusya Esad”ın arkasında görünüyor.
Desteğini veriyor.
Karmaşanın barış yolu ile halledilmesini istiyor.
Ama arada küçük “Suriye”tavizler vererek,
Dünya ticaret örgütü üyeliğini kapıyor.
ÇİN, İran”ı küstürmekten korkuyor.
Çünkü petrol aldığı en önemli ülke burası.
Onlar da barıştan bahsediyor.
Asla “SAVAŞ” kelimesini ağzına almıyor.
Avrupa kafasını kuma gömmüş gibi.
Libya”nın şahinleri ortada yok.
Çünkü Suriye”de petrol yok.
Çatışmaların, ”Barış” yolu ile halledilmesini istiyorlar.
NATO”yu göreve çağıran,
Bağıran çağıran,
Savaştan bahseden yok.
ABD ise bir başka.
Türkiye”ye gazı veriyor.
Desteğini belirtiyor.
Ama…aması var!
OBAMA, seçimden önce hiçbir halt olmaz diyor.
Arap Ülkeleri sessiz.
Bir yiğidin,
Bizim gibi bir “DEBRELİ HASAN”IN” ortaya çıkmasını bekliyor.
İsrail ise çok mutlu.
Ellerini ovuşturup kıs kıs gülüyor.
Suriye ihalesini Türkiye aldığı için.
Ve Türkiye.
Savaştan bahseden tek ülke.
Suriye”yi düşman ilan eden tek ülke.
NATO”yu göreve çağıran tek ülke.
Muhalifleri resmen destekleyen tek ülke.
Sınır birliklerini alarma geçiren tek ülke.
Boş demeçler veren,
Esad”ı tehdit eden tek ülke.
Ve en önemlisi “ESAD” meselesi,
Elinde patlayan tek ülke.
Sadede gelirsek.
Suriye meselesi bizim dışişlerimizce iyi idare edilememiştir.
Bakın sonuçta ne oldu.
ABD”nin yardımı ile de bir “Şii” blok yaratıldı.
İran”ın en iyi müttefiki Irak.
Bitişiğinde Suriye.
Bu hattın kurulması ile Suriye -İran bağı kuruldu.
Türkiye ihracat pazarlarını kaybetti.
En önemli sınırlarında,
ABD sayesinde bir düşman hattı oluştu.
Bölgede liderliğe oynama konumu bitti.
Buralarla ticaret yapamaz duruma geldi.
Körfez ülkelerine,
Arap ülkelerine ulaşamıyor.
İhracatı resmen durdu.
Çünkü
Suriye geçit vermiyor.
Kuzey Irak malum,
Güvenli değil.
Irak, Suriye”den dolayı burun kıvırıyor.
Yani en önemli ticaret bölgesini kaybetti.
Çünkü kara yolu bitti.
Daha da önemlisi uzun dönemde olacaklar.
Esat”ın kalması durumunda,
Türkiye Suriye ilişkileri ne olur?
Suriye PKK”nın en önemli ikinci üssü olur mu?
Esad;
“Sen benim teröristimi beslersen, ben de seninkini beslerim”diyebilir.
Hatta PKK kurmayları ile Şam”da bir toplantı bile yapabilir.
Ve şu andaki halimiz.
Suriye meselesi elinde patlayan bir Türkiye.
Bölgede tek kaldı.
NATO”yu göreve çağırıyor,
Müttefiklerden ses yok.
Rasmussen, meselenin bölgesel olduğunu,
Cin gibi bir ifade ile Türkiye”nin çözmesini söylüyor.
Davutoğlu kapı kapı dolaşıyor,
Savaşı başlatmak için.
Ama tık yok.
Ve sonuç biz Türkiye olarak dünyanın en anlamsız, en gereksiz savaşına girebilir miyiz?
Noterlik görevi yapan bir Cumhurbaşkanımız,
Tepesi atan bir Başbakanımız,
İnisiyatifini yitirmiş bir Dışişleri Bakanımız varken,
Maalesef girebilir.
Ve sonuç olarak söylenecek tek kelime;
“ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN”.
