BEŞİKTAŞ"IN YATIRIMCISI DA ZORDA
Beşiktaş yolgeçen hanına döndü.
Ligden düşen takımlara dahi diş geçiremeyen kara kartal,
yeni yönetimle hiç maç kazanamadı.
Kazanması da mümkün görünmüyor.
Hakem hatalarının arkasına sığınmak, acizlerin işidir.
Sakın ola; Tayfur hoca takımın başarısızlıklarını hakem hatalarına bağlamasın.
Kötü gidişin tek bir nedeni var; Yıldırım Demirören.
Kötü gidişi görüp, TFF Başkanlık koltuğunu kapan Demirören, kulübün kasasını boşalttığı yetmiyormuş gibi, Beşiktaşlılık ruhunu da yok etmiş.
Ruhu olmayan bir takım sahada top kovalayamaz.
Onur kavgası yapamaz.
Futbolcusu,
Milyonlarca taraftarın üzüntüsünü değil,
Bindiği milyon liralık Bentley marka arabaya hangi sarışını alacağını düşünür.
Gece kulüplerinde sabahlar.
Yeni yönetim, sıkıntıları konuşmaya başladı.
Fikret Orman bu sıkıntıları, sebeplerini ve de mali durumu açıklayabileceği yönünde sözler söyledi.
Sormak lazım;
"Sayın Orman, görevi devralırken sıkıntıları bilmiyor muydunuz?"
Şimdi, ağlamanın zamanı değil.
Kanınızda biraz olsun siyah-beyaz renk varsa; Gaziantep dosyalarını açın.
Kulübün 8 yıllık bilançolarını açıklayın.
Nerden nereye, nasıl gelindiği görülsün.
Zaten anlamak mümkün değil.
Tayfur Havutçu; şike iddiasıyla aylarca cezaevinde yattı.
Etik kurul, Havutçu'nun suçsuz olduğu konusunda görüş bildirdi.
Bir Allah'ın kulu da akıl edip soramadı?
Havutçu, başkana sormadan şike yapabilir mi?
Eğer, BJK şike bulaşmışsa, tek sorumlusu başkandır.
Nedense, Yıldırım Demirören'e kimse şike konusunu sormadı.
Tayfur Havutçu ve Serdar Adalı demir parmaklıklar ardına giderken,
Yıldırım Demirören'de TFF Başkanı oldu.
İddia ediyorum.
Gaziantep dosyası biraz daha karıştırılacak olsa,
BJK'nin bugünkü sürece nasıl geldiği ortaya çıkar.
Zira, menajer Mendes soygunu öncesinde, Gaziantep soygunu vardı.
Soygun diyorum.
Aksini iddia eden, buyursun bu sorulara cevap versin:
Beşiktaş son 10 yılda G.Antep'ten 7 futbolcu transfer etti.
Bu transferler için 37 milyon dolar ödedi.
En pahalı transfer 11 milyon 300 bin dolar ile Rodrigo Tabata
20 yaşındaki İsmail Köybaşı'ya ödenen para 8 milyon dolar.
Manisa'dan alınan Holosko'ya ise 5 milyon dolar ile Koray Avcı ve Burak Yılmaz verildi.
Yani 8 milyon dolardan fazla para.
Özellikle Gaziantep'ten alınan Tabata ile İsmail Köybaşı'ya bu paraların gerçekten ödenip ödenmediği her zaman soru işareti oldu.
Sergen Yalçın katıldığı bir TV programında bu rakamların Gaziantep'e hiçbir şekilde ödenmediğini açıkladı.
Kulüp, Sergen'in bu açıklamasına karşılık veremedi.
Gaziantep kulübünde yapılan yolsuzluklarla ilgili olarak kulüp başkanı ve birçok kişi gözaltına alınıp tutuklandı.
Fikret Orman, Beşiktaş'ta gerçekten temiz bir sayfa açmak, kulübün nasıl soyulduğunu gözler önüne sermek istiyorsa
Polisin ve savcılığın yaptığı soruşturma dosyalarında, Tabata ve Köybaşı'nın transfer belgelerinin de açıklanmasını istesin.
Gaziantep'in kasasına 37 milyon dolar sokarak kulübü zengin eden Beşiktaş'ta son soygun modası Portekizli menajer Jorge Mendes ile sürdü.
Querasma, Fernandes, Simao, Almedia, Bebe, Alves, Edu, Sidney 'den oluşan Portekizli çetenin kulübe maliyeti 130 milyon lira.
Yani 80 milyon dolar.
Sidney, Bebe, Alves, Edu…
Beşiktaş'tan başka kulüpte oyun oynayamazlar.
Yani, beş para etmezler.
Görünüşe göre, Beşiktaş bu oyuncuları bedava geri gönderecek.
Geri kalan oyuncular 80 milyon dolara satılır mı?
Fernandes biraz para eder…
Yanlış transferin kulübe zararı en az 40- 50 milyon dolar.
Peki, bu futbolcular bu kadar para etmiyorsa, neden ve niçin transfer edildiler.
Mendes'in adı, futbol dünyasında hiç de iyi anılmıyor.
İngiltere'de Bebe'nin transferinde usulsüzlük olduğu iddiaları ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Portekiz'li menajerin Beşiktaş'daki alacaklarına karşılık kulüpten ortaklık isteyeceği iddia ediliyor.
Delikten geçemeyen sıçanın kuyruğuna iki kabak bağlaması örneği,
Yıldırım Demirören giderayak Mendes ile ortak bir fon kurdu.
Beşiktaş'ın geleceğini ipotek altına soktu.
Quality Football Ireland adlı bu fon,
Portekizli oyuncuların alacakları çözüme kavuşturulamaz ise gene fon aracılığı ile çok sayıda futbolcusu bulunan Portekiz'in Sporting Braga Kulübü'nde olduğu gibi
Mendes, ikinci başkan olarak hareket edip,
Beşiktaş Başkanı'ndan sonra en büyük söz sahibi olacak.
Ak kara, çok değil birkaç gün sonra, futbolculara yapılması gereken 36 milyon avronun ödenmesi sırasında belli olacak.
Avrupa kupalarında mücadele etmek için yanıltıcı beyanlarla lisans almakla suçlanan Beşiktaş hakkında hazırlanan raporda inanılmaz suçlamalar yer alıyor.
Siyah-beyazlılar, Pricewaterhouse (PwC) denetleme şirketi tarafından hazırlanan raporda borçlu kulüplere borcunu zamanında ödemeyip kendisine kredi sağlamayı, yanıltıcı beyanlarla da süreci uzatmayı alışkanlık haline getirmekle suçlanıyor.
Beşiktaş Kulübü 1 Mayıs'ta savunmasını sundu,
Ve 600 bin EURO ceza aldı.
Neresinden tutsanız kulüp elinizde kalıyor.
Can sıkıcı borçlara Demirören'in 100 milyon lira alacağını dâhil etmedik.
Mert bir insan ise sözünü tutar ve borcu siler.
Silmezse, yöneticiler kulüp hesaplarını ve Gaziantep Kulübü hesaplarını inceleterek Demirören'i silmelidir.
Yöneticiler bu incelemeyi yapmazlarsa, ortada tek gerçek kalır; Orman ile Demirören karşılıklı dans esiyorlar.
Beşiktaş'ta ki enkaz gerçekten büyük.
Normal şartlarda bu yönetimin bu borçları ödeyebilmesi mümkün değil!
Ancak, Fikret Orman'ın , "Enkaz devraldık", diye yakınma şansı yok.
Beşiktaş Kulübünün dışında değil, içinde olan bir isim, doğal olarak kulübün sıkıntılarını da biliyordu.
Bu da, Fikret Orman için yöneltilen " Emanetçi" iddialarını doğruluk kazandırıyor.
Hele hele, başından beri Yıldırım Demirören'in desteklediği Fikret Orman'ın dün kulübün resmi internet aracılığıyla yaptığı açıklamaların, eski başkan Yıldırım Demirören'in sahibi olduğu Milliyet ve Vatan gazetelerinde manşet olması kafalarda soru işareti oluşturuyor.
Ne diyor Orman; ""Geçmişin, hataların, savurganlığın, kötü yönetimin konuşulacağı günler de gelecek ama bugün bunları konuşmanın günü değil..."
O zaman şimdi değilse ne zaman?
Ne tesadüf ki; gazetelerde tam da Demirören'in istediği gibi, kulübün mali konularıyla ilgili tek bir kelime yok.
Kongre üyelerine göre Orman ile Demirören birlikte hareket ediyorlar gibi.
Hükümete ve belli çevrelere yakınlığı ile tanınan bir gazeteci ise twitter'deki köşesinde ;
" Bu kadar yeteneksiz bir insanın Türk futbolunu yönetmesi de ayrı bir konu..." diye Yıldırım Demiröeren hakkındaki görüşünü çekinmeden dile getiriyor.
Aynı gazeteci, " Demirören o koltuğa Fenerbahçe'yi kurtarmak için oturdu."diyor.
Ancak Fenerbahçe'nin şike yaptığı son etik kurulu raporuyla ortada.
Şimdi Yıldırım Demirören ve ekibinin yapması gereken talimata göre Fenerbahçe'yi küme düşürmek. Demirören bu maddeyi değiştirdi.
Gündemde puan silme var.
Gelecek günlerin ne getireceği gün gibi aşikâr.
Galatasaray isyanında haklı.
Trabzon un kafasının karışması,
UEFA"ya şikâyete gitmesi bence doğru bir karar.
Trabzonspor derhal suç duyurusunda bulunursa,
Veya bir başkası,
Demirören yargılanır.
Demirören'e geçmiş olsun. ...
Demirören gelir gelmez ne yaptı.
Tahkim kurulunun tamamını değiştirdi.
Başkanı kim?
Başkan Fenerbahçe için çalışan, bir isim.
Bunu sağır sultan da biliyor.
Eğer G.Antepteki soruşturma ona uzarsa,
Demirören de gidici...
Demirören, Başbakanın adamı pozisyonunda.
Her hatası da Başbakana mal edilecek.
Yıldırım Demirören yandı"
Fazla söze gerek var mı? Son günlerde çıkan veya çıkartılan haberlerde ''Bir Kibrit Çak'' kampanyası yapılacağından bahsediliyor.
Belki doğru, belki yanlış.
.Bildiğim şudur ki, bu kampanyanın yönetim tarafından bilerek istenmeyeceği ve arkasından da ''İstemem yan cebime koy'' düşüncesi ile hareket edileceği.
VE Beşiktaş hisselerine yatırım yapanlar.
Durumları vahim.
Senetler yüzde yüze yakın değer kaybetti.
17 liralardan,
Beş bin liralara geldi.
Daha da kötüsü kimse,
Kimse elinde Beşiktaş hisse senedi tutmak istemiyor.
Korkuyor.
Kulübün bu kadar,
Dağ gibi borçla ne yapacağını,
Batma tehlikesi olup olmadığını tartışıyor.
Özetle.
Sayın Demirören,
Aydınlık olarak aldığı Beşiktaş"ın geleceğini,
Kararttı.
Sonra da tüydü.
Onun gibi bir "BEŞİKTAŞLIYA",
Bu yakıştı mı?
Bilmiyorum!
Takdir Beşiktaş"a gönül verenlerin.
Ama iyi bir Beşiktaşlı olarak,
Sayın Demirören"i , ben hiç ama hiç takdir etmiyorum.
