TERİMAKASİN
Başlığa bakıp ta!
Bu kelime de nereden?
Çıktı demeyin.
Bu söz Endenozya ana dilinde "Teşekkürler" demektir.
Teşekkürüm de,
Kızım, Bürçe"nin iki cici Endenozyalı arkadaşına,
Nikman ile Anisa"ya.
Evet, gönül dostları,
Anlayacağınız üzere,
Türkiye, bayrak, istiklal marşı, TÜRKÇE tümceleri çok geçince,
Etkilenip,
TÜRKÇE olimpiyatlarına bir de ben takılayım dedim.
Hani şu, BDP"lilerin TÜRKÇE"yi tanıtmak da neymiş!
Dediği olimpiyatlara.
Kızımın okulundayız.
Bahçelievler"de Safiye Sultan Koleji.
Okul müdürü,
Benim toprağım, sevgili Hikmet Hocamla öğle yemeğindeyiz.
Okulun bu günkü menüsü,
En sevdiğim yemek;
Köfte, pilav, salata.
Soframızda iki cici kızımız da var.
Türkçe öğrenmek üzere,
Endenozya"dan ülkemize teşrif eden,
İki prenses.
Cıvıl cıvıl ve inanın "ÇOK sevimliler.
Gözlerinden zekâ akıyor.
Türkiye"yemize müthiş adapte olmuşlar.
Kendilerine TÜRKİYE"Yİ soruyorum?
İnanın ülkemizi bizden iyi tanımışlar.
Fatih sultan Mehmet"i,
Atatürk"ü, Yavuz Sultan Selim"i,
Saraylarımızı,
Camilerimizi,
Boğazın endamını,
Bir çırpıda anlatıyorlar.
İstiklal marşımızı takılmadan okuyorlar.
Kebap döner dediğimizde gözleri parlıyor.
Ha bu çocuklarımız bunların dışında,
Genç kızlıklarının da gereğini yerine getiriyorlar.
Murat Boz"dan güzel örnekler veriyor,
Mustafa Ceceli,
Tarkan"ın bütün şarkılarını ezbere söylüyorlar.
Hatta benim adını ilk defa duyduğum,
Grup KOLPA"yı da dinliyorlarmış.
Evet, bu cici kızlarımız ileride bizim,
Barış elçilerimiz olacak.
Ülkelerinde bizi tanıtacak.
Belki yarın bize,
Bakan, büyükelçi,
Hatta Başbakan olarak geri gelecekler.
Evet, gönül dostları kızım Bürçe"nin babaya sevgi dolu sarılmaları,
Endenozyalı kardeşlerimizin gözlerindeki mutluluk eşliğinde,
Hikmet Hocamız rehberliğinde,
Yemeğimizi bitirdik.
Şimdiki hedefimiz,
Yeşilköy"de, yabancı ülke öğrencilerinin ve bizimkilerin kurduğu çadır stantları.
Mahşeri bir kalabalık görünümündeki yere varıyoruz.
İnanın herkes burada.
Yürümek bile bir başarı manzumesi.
Dile kolay,
136 ülkeden, binlerce öğrenci burada.
Stantlarının başında.
En önemlisi bu öğrencilerimiz sizin gibi benim gibi TÜRKÇE konuşuyorlar.
Kendi stantlarını TÜRK bayrakları ile donatmışlar,
Bayraktan, hilalden,
Türkiye"nin ne kadar güzel bir ülke olduğundan bahsediyorlar.
Arnavut bir öğrenci sahneye çıkmış,
Davudi sesiyle;
"Ay yıldız hilal burada iken Müslüman kanı döken batı ile ne işiniz var?
Diye soruyor.
Bakıyorsunuz bir diğer stantta Senegalli bir genç ile
Bir TÜRK öğrenci şakır şakır TÜRKÇE konuşuyor,
Diğer bir tarafta Tayland, Vietnam, Surinam, adını bile hatırlayamadığım birçok ülkeden,
Öğrenciler bizim çocuklarımız ile kaynaşmış,
TÜRKÇE konuşarak kültür alışverişinde bulunuyor.
Evet, dostlar sahne bu,
İnsanın duygulanmaması,
Sevinmemesi için öncelikle TÜRK olmaması gerekiyor.
Ya da BDP"li olması gerekiyor.
Ve ben şunu demek istiyorum,
Binlerce km öteden,
Hiç tanımadığımız diyarlardan ki bu gençlere,
Ülkemizi,
Bayrağımızı, Atatürk"ümüzü Fatih"imizi, Yavuz"umuzu, İstanbulumuzu, İstiklal marşımızı, en önemlisi güzel dilimiz, TÜRKÇE"mizi,
Öğreten bu öğretmelerimize sevgi saygı dolu selamlarımı,
Teşekkürlerimi gönderiyorum.
Önlerinde saygı ile eğiliyorum.
Ve benim koluma girecek, boynuma sarılacak kadar sevgi dolu olan
"CİCİ" Endenozyalı kızlarımız NİKMAN İLE ANİSAYA
"TERİMAKASİN" ,
Teşekkürler diyorum.
