Orda Bir 'Van Şehri ' Var Uzakta!
Suçlu bulundu.
Küresel ısınma.
Artan ısınma,
Buzulları eritiyor.
Buz tabakası azaldığı için,
Güneşten dünyaya yansıyan ışınlar,
Atmosfere yansıtılamayınca ne olur?
Okyanus suları normalden fazla ısınır.
Ya sonra;
Azalan buzullar,
Okyanus sularındaki ısıyı hapsedemez.
Isı, havaya daha kolay karışır.
Aklınız mı karıştı.
Hem ısı havaya karışacak,
Hem de havalar soğuyacak.
Az sabır.
Sıcak,
Havada kolayca yükselir.
Okyanus üzerindeki nem artar.
Bu değişim,
Atmosferde ve hava basıncında değişikliklere neden olur.
Ve beklenen yorum;
Sıcak havayı Avrupa'ya iten ve soğuğu Kuzey Kutbu'nda hapseden basınç hareketi,
Görevini yerine getirmez.
Yerine getiremediği için de,
Soğuk hava, Avrupa'yı etkisine alır.
Soğukların sebebi neymiş!
Küresel ısınma.
Yani, ısınma nedeniyle,
Avrupa'da 400 kişi donarak öldü.
Isınma nedeniyle,
Türkiye soğuk ve kardan kurtulamadı.
Hadi gelin;
Havalardaki bu değişimi,
Van'daki vatandaşlara anlatın.
Ya da onlara;
“ Sizin soğuktan ölmenizde hükümetin suçu yok, suç küresel ısınmanın” diyerek topu meteorologlara atın.
Kar, çocuklar için güzel.
Parası olup,
Kayağa gidenler için de güzel.
Ancak, Van'daki çocuklar kartopu oynayamadı.
Paraları olmadığı için aileler,
Uçağa binip,
Ya da JEEP'lerine kurulup,
Kayak için Erzurum'a,
Uludağ'a… gidemedi.
Onlar,
Kar ve eksi 30 derecelerin dahi altına düşen soğuklarda donmamak,
Hayatta kalmak için insanüstü bir çaba verdiler.
İlk darbeyi deprem vurdu.
Evleri tepelerine yıkıldı.
İkinci darbeyi,
“ ev yapacağız” diyenlerden yediler.
Son darbe yıkıcı geldi.,
Kar ve dondurucu soğuklar,
Çadırlarda yaşamaya mecbur binlerce insanı esir aldı.
Naylon çadırlar içinde,
Yardım beklediler.
İlginçtir,
Gazetelerde Van'daki trajedi ile ilgili haberler artık yayınlanmıyor.
Başka zaman olsa,
Beyaz ölümün pençesine aldığı çadır kentlerdeki dramlar,
Gazete manşetlerine çıkardı.
Onlara yardım elini uzatanlar var.
Ancak uzanan bu eller,
Ne yazık ki devletin şefkatli eli değil.
Kanlı terör örgütünün,
Onları bizden koparmaya çalışan,
Kanlı elleri.
Sadece onlar mı?
Elbette değil.
Devletin olmadığı yerde,
Devleti temsil etmeye çalışan
Türkiye'nin her köşesinden Van'a gönderilen,
Binlerce TIR yardım malzemesini,
Devlet yerine dağıtan,
Devlet adına kara propaganda yapan,
Van'a devleti sokmayan,
Karanlık eller.
Çadırlarda donmamak için mücadele veren depremzedelere,
Soğukların,
Küresel ısınmadan kaynaklandığını anlatın…
Ya da başka masalları.
Büyüklerimizin dediği gibi yapıp,
İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batıralım.
Ve düşünelim.
Büyük şehirlerde yaşayan bizler;
Doğal gazlı evlerimizde
Eksinin altına düşmeyen soğuklarda battaniye altında ısınmaya çalışırken,
Bu insanlarımız,
Eksi 30-40 derecelerde,
Çadırlarda,
konteynerler de ,
Acaba nasıl ısındılar.
Ebeveynler,
Çocuklarını donmaktan nasıl korudular.
Bizler,
Evlerimizin camlarından,
Pamuk taneleri gibi süzülen kar tanelerini,
Mutlulukla seyrederken,
Bahçelere kardan adamlar yaparken,
Van'da çadır kentlerde yaşayanlar,
Kar yağarken acaba mutlu oldular mı?
Orada bir köy var uzakta…
Diyerek köylerden uzaklaştık.
Bu defa;
Van uzakta değil,
İçimizde,
Yüreğimizde,
Diyelim ve yakınlaşalım.
Onları çadırlardan kurtarıp,
Isıtalım,
Hayata döndürelim.
Türkiye,
Van'a bir ayda
Yüzlerce ev kuracak güçtedir…
Onları unutursak,
Sahip çıkan birileri olur.
Hem de en alçakçasından.
