06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

SİYASETÇİLERİMİZ KORKAK MI?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Gerçi Başbakanımız, bu tür şeylerin tartışılmasını istemiyor,

Suriye politikasını tartışanları,

Neredeyse vatana ihanetle suçluyor.

Hakikaten öyle mi?

Gelin şöyle bir fikir jimnastiği yapalım.

Suriye füzesi,

Bir İsrail,

Veya bir Amerikan uçağını vursaydı,

Ne olurdu?

Bunun tarihte,

Yakın geçmişte örnekleri var.

O uçaksavar bataryaları dümdüz olurdu.

Peki, biz uçağımız vurulduktan sonra,

Bu bataryaları bombalasaydık ne olurdu?

Fikir jimnastiği yaptığım aile dostum bir kurmay komutanın cevabı net;

“Hiçbir şey olmazdı.”.

Suriye”nin gücü belli.

Silah sistemleri eski ve de köhne.

Uçaksavarların menzili 13 km.

Bizim uçaklarımız onların hava sahasına girmeden,

60-70 km”den o bataryaları vururdu.

Ama vuramadı.

Siyasi irade bu cesareti gösteremedi.

İşin özeti bu.

Aslında bu tür “Cesaret” isteyen hamleleri,

Kıbrıs savaşı hariç biz pek yapamıyoruz.

Bulgaristan baraj kapaklarını açıyor,

Ergene Havzası sular altında kalıyor sesimiz çıkmıyor.

Yunanistan it dalaşında jetlerimizi düşürüyor,

Cevap veremiyoruz.

İran sınır karakollarımızı bombalıyor,

Gıkımız çıkmıyor.

Mavi Marmara olayında İsrail gemi basıp insanlarımızı öldürüyor,

İç politikaya dönük atıp tutmalardan başka bir şey yapamıyoruz.

Suriye Tapu Kadostra uçağımızı düşürüyor,

Kendilerine küçük bir ders bile veremiyoruz.

Ve en son jetimiz füzeyle vuruluyor,

Biz gidip NATO”ya ağlıyoruz,

Bize destek olun diye.

Özetle siyasetçilerimizin,

Korkaklığı yüzünden şamar oğlanına döndük.

Artık her sınır komşumuzdan bu tür şeyler bekleyebiliriz.

Türkiye nasılsa karşılık vermiyor,

Vurun abalıya türünden.

Şu uçak olayına gelelim.

Belli ki o uçağımız oraya,

ABD bilgisi dahilinde, keşif için gönderilmişti.

Ve de silahsızdı.

Ancak bu tür keşiflerde silahsız olan uçakları,

Arkasından dörtlü kol bombardıman uçakları korur.

Bu yoktu.

Olmadığına göre,

Bu uçak bir nevi kurbanlık veya yemdi.

Veya Suriye ile gerilimin artması için bölgeye gönderilmişti.

Özetle birileri Türkiye, Suriye ilişkilerinin gerilmesini istiyor.

ABD güdümündeki hükümetimizin şu anda Suriye”ye savaş açmak için,

Yeterli kamuoyu desteği yok.

Ancak bu uçak olayı “İNTİKAM^” fısıltısını halkımızın dedikodu dağarcığına yerleştirdi.

ABD seçimlerine kadar,

Bence bu tür olayların olması olası muhtemel.

Bir iki uçak daha düşer,

Bir iki sınır ihlali daha yapılır,

Ve ABD seçimleri, sonrasında Hükümet yeterli halk desteğini alır,

Ordu Suriye”ye girer.

Senaryo bu.

İşin içine İran, Çin ve de Rusya”da girerse,

Arkamızda olan ABD”nin yan çizdiğini görür,

Belki de ortada kalırız.

En kötüsü en uzun sınırımız olan iki komşumuzla en az yüzyıl sürecek bir “DÜŞMANLIK” SÜRECİ başlar.

Peki, ABD”nin pohpohladığı,

İsrail”in “ZİMMEN” destek verdiği,

Bizim yararımıza olmayan bu savaşın,

Bize getirisi ne olur?

Basit…

Olası büyük KÜRT Devletinin Suriye parçası,

Kuzey Irak”a bağlanır,

Batı ve ABD”nin istediği petrol ve de doğalgaz akışı bu hattan yapılır.

Herkes mutlu mesut ve de bahtiyar(!) yaşar.

Ve de AKP iktidarı,

ABD desteği ile bir iki seçim daha kazanır,

Ama Türkiye çok şey kaybeder.

Bölünmenin önü açılır,

PKK saldırılarını daha geniş bir hat üzerinden yapar,

Silah ve de teçhizat desteğini daha kolay elde eder,

Biz de;

“NE yaptık!” diye dövünüp dururuz.

Aslında işin göze batmayan bir “ÖZETİ DE”,

İngiltere Başbakanı Cameron”un sözlerinde saklı;

“Sevr”i uygulayıp, kurtuluş savaşında falan ısrar etmeseydiniz, şimdiki sancılı sürecin yaşamazdınız.”

Cameron, şunu demek istiyor;

“Kürt Devletini, Ermeni Devletini, Yunan”ın batı Anadolu”yu işgalinin kabul etseydiniz,

Ankara başkent olmak üzere küçük bir devletle idare etseydiniz,

Bunlar başınıza gelmezdi”.

Bence İngiliz Başbakanı haklı.

Bu işin içinde zaten hep onlar oldu.

Ortadoğu’nun sınırlarını çizenler de İngilizlerdi.

Ve o süreç devam ediyor.

Birileri,

BOP adı altında sınırları yeniden belirlemeye çalışıyor.

Ve bizim hükümetimiz,

Siyasilerimiz maalesef bunu göremiyor,

Ve de bu projeye alet oluyorlar.

Aslında bu projeye katılmak bile başlı başına,

Bir vatana ihanet suçu.

Ama bilinçli bir kesim halk çeşitli operasyonlarla korkutulup,

Siyaset ve de demokratik haklarını kullanma sahasından uzaklaştırıldığı için,

Bizim işimiz şimdilik Allaha,

Meydan da,

“Oy alayım da” ne olursa olsun mantığı ile

Siyaset yapan siyasetçilerin oldu.

Ve bir kısa anekdot,

Bence Türkiye Cumhuriyeti,

Yatsın kalsın İran”a dua etsin.

İran gerek ABD”ye,

Gerekse AB”ye biraz posta koyuyor,

Onları oyalıyor.

Ve batılı emperyalist güçler,

Türkiye”ye tam mesai uygulayamıyor.

Bölünmesi, Parçalanması,

Ve de küçük bir devlet hamline getirilmesi için.

Bunu bile göremeyen vizyonu,

Ve de çapı olmayan siyasetçilerimiz var.

Bu tabloya bakıp ne diyebiliriz,

Bilmiyorum…

En mantıklısı bence;

“Böyle başa böyle tarak,

Böyle halka böyle idareci”

Deyip,

Hayırlı olsun! Demek.

Ve son “FLASH” gelişme.

Davutoğlu, Rusya”yı da gözüne kestirmiş;

“Suriye”ye desteği devam ederse Rusya izole edilmelidir” demiş. Bence Sayın Dışişleri Bakanımız artık, kendine biraz çeki düzen vermeli.

Yiyemeyeceğimiz lokmaları bize yedirmeye çalışmamalı.

Ülkemizi çok tehlikeli sulara yönlendiriyor.

Politikaları sayesinde etrafımızda dostumuz kalmadı.

Yazdığı kitaptaki her şeyi uygulamasına gerek yok.

Ve dünya siyasetinde her şey,

Kitaplarda oluşan fikirlere göre şekillenmiyor.

Bunun en basit örneği de kendisi.

Resmen ÇUVALLADI”.

Ve Türkiye Cumhuriyeti de onun sayesinde “KORKAK”  ve de “İŞBİRLİKÇİ” bir ülke oldu.

EKSELANLARININ dikkatine sunulur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *