14 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Kanunname-i İhtisab-ı Bursa...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

II.Bayezid devrine ait en mühim kanunlardan birisi Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisab Kanunnameleridir.

Bu kanunname, dünyanın en mükemmel ve en geniş belediye kanunu olmakla kalmamakta, aynı zamanda dünyada ilk tüketici haklarını koruyan kanun, ilk gıda maddeleri nizamnamesi, ilk standartlar kanunu, ilk çevre nizamnamesi ve kısaca asrına göre çok harika bir hukuk kodudur.

Bu kanun, hem Osmanlı örf adetlerini ve hem de İslam hukukunu çok iyi bilen;

Mevlana Yaraluca Muhyiddin tarafından hazırlanmıştır.

Hazırlanış tarihi 1502 ila 1507 tarihleri arasındadır.

Biz, her biri 100 küsur maddeyi bulan bu üç kanunnameden sadece bazı maddelerini, tüketici hakları açısından arz ediyoruz. Maddenin başındaki rakamlar Kanun maddelerine ve harflerden B, Bursa, E Edirne ve İ İstanbul Kanununa işaret etmektedir:

''İ-45. Ve mahkeme kararıyla yiyecek ve içecek ve giyecek ve hubabat ki; çarşıda ve pazarda vardır, gözedilüb her meslek sahibi teftiş oluna.

Eğer terazuda ve kilede ve arşunda eksük bulunursa, muhtesib belediye başkanı haklarından gele.''

İ-21. Etmekçiler, standart olarak alınan ekmeği narh üzere pak işleyeler, eksik ve çiğ olmaya. Etmek içinde kara bulunursa ve çiğ olursa, tabanına let uralar; eksük olursa tahta külah uralar veyahud para cezası alalar. Ve her etmekçinin elinde iki aylık, en az bir aylık un buluna. Ta ki, aniden bazara un gelmeyüb Müslümanlara darlık göstermeyeler.

Eğer muhalefet edecek olurlarsa, cezalandırıla.

İ-4. Eyle olıcak ekmek gayet eyü ve arı olmak gerekdir.

E-7. ''Aşcılar bişürdükleri aşı pak bişüreler ve çanakların pak su ile yuyalar ve tezgahlarında kafir olmaya. Ve iç yağiyle nesne bişürmeyeler. Ve bir akçelik eti her ne narh üzerine alurlar ise, beş pare olur. Bir akçelik aş alanın aşına bir pare koyalar.

İki pulluk dahi etmek vereler. Bir akçelikden artuk alsalar ya eksük alsalar, bu hisâb üzerine vereler. Cemi Edirne'nin aşcıları ittifakiyle teftiş olundı.''

İ-38. Ve kile ve arşun ve dirhem gözlenile; eksüği bulunanın hakkından geleler.

İ-5. Un kapanında olan kapan taşlarını, mahkeme kararıyla muhtesib belediye başkanı daim görüb gözede. Ta ki, hile ve telbis olub un alan ve satan kimesnelere zarar ve ziyan olmaya.

B-74. Ve hamallar na'lsuz at istihdam etmeyüb ve dağ yükünün iki yükünden ziyade götürmeye.

E-58. Ve ayağı yaramaz bargiri işletmeyeler.

Ve at ve katır ve eşek ayağını gözedeler ve semerin göreler. Ve ağır yük urmayalar; zira dilsüz canavardır. Her kangısında eksük bulunursa, sahibine tamam etdüre. Eslemeyeni gereği gibi hakkından gele. Ve hammallar ağır yük urmayalar, ma'kul üzerine ola.

İ-40. Ve sirke ve yoğurda su koymayalar.

Su katılmış olub bulunursa, teşhir edeler veyahud tahta külah uralar, gezdireler.

İ-29. Kuyumcular, sade işi dirhemine bir akçe; minekari işde dirhemine iki akçe ve altun sade ise, miskaline üç akçe; müşebbek işde miskaline beş akçe ve gümüş düğmeler iriyi ve hurdayı gayet eyü halis işleyeler, bakır koyub işlemeyeler.

İşleyenin muhtesib belediye başkanı gereği gibi haklarından gele.

İ-33. Ve boyacıları dahi gözedeler, kalb boyamayalar; boyarlarsa gereği gibi hakkından geleler.

İ-42. Ve iplikçilerin ipliği tire ipliğine beraber ola. Ve astar ki, şehirde işlene, sekiz arşun ola, eksük olmaya. Olursa hakkından geleler.

İ-46. Hammamcılar, hammamları gözedeler, yunmuş ola, ıssı ve sovuk su ile araste ve dellaklerı cest ve çalak ola. Usturası keskin ola. Şöyle ki, usturası altında kimesne zahmet çekmeye ve nazır olan fotaları pak duta; Müslümana verdüği fotayı kafire vermeye.

İ-66. Ve dahi hekimlere ve attarlara ve cerrahlara, muhtesib belediye başkanı'in hükmi vardır; görse ve gözetse gerekdir.

İ-24. Bakkallar ve attarlar ve bezzazlar ve takyeciler, onun on bire satalar, ziyadeye satmayalar. Ziyadeye satarlarsa, muhtesib belediye başkanı dutub te'dib ede. Amma bu babda ve gayride mahkeme kararı bile ola.

E-194. Berber gözlene; kafir başın tıraş etdükleri ustura ile Müslüman başın tıraş etmeyeler. Kafir yüzin sildikleri fota ile Müslüman yüzin silmeyeler. Usturaları keskün ola.

E-195. Tabibler dahi gözlene; bimarhane tabiblerine göstereler, imtihan edeler, kabul etmedikleri kimesneleri men edeler. Cerrahlar dahi gözlene; san'atlarında kamil olalar.

E-196. Değirmenciler gözlene; değirmende tavuk beslemeyeler ki, halkın ununa ve buğdayına zarar etmeye. Ve adetlerinden artuk almayalar ve iri öğütmeyeler ve kesmüklü buğdayı değiştirmeyeler ve illa muhkem ve müntehi hakkından geleler.

E-198. Ve camilerde dilenci taifesin yürütmeyeler.

İ-70. Ve her san'atı aydan aya kadı ile teftiş ede ve dahi göre ve gözede. Her kangısı kim ta'yin olunan narhdan eksük sata, muhtesib belediye başkanı hakkından gelüb teşhîr ede.

İ-73. Fil-cümle bu zikr olunanlardan gayrı her ne kim Allah'ü Te'ala yaratmışdır, hepsini de muhtesib belediye başkanı görüb gözetse gerekdir, hükmi vardır.

Şöyle bileler, her kim muhalefet ve inâd ederse, itaba ve ikâba müstahak olur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *