'GÜVENSİZ TANIK'
Teröristten gizli tanık olur mu?
Asu Maralman”ın,
Gür ve nefis sesi ile söylediği bir pop şarkısı vardı;
“Olur olur bal gibi olur”
İşte öyle bir şey.
Hakikaten olur!
Olmasa da,
Oldurulur!
Önce şu “GİZLİ TANIK” meselesini bir irdeleyelim.
Kimdir gizli tanık?
Ne gibi kriterlere haiz olmalı?
Öncelikle güvenilir olmalı.
Sanıkla arasında bir husumet olmamalı.
Ve tanık olacağı konuda bilgi sahibi olmalı.
Bunlar ana kriterler.
Peki, itirafçılar kimdir?
Onları da açıklayalım;
Terör örgütünde yıllarca elinde silahla dağlarda dolaşan,
Ellerinde Mehmetçiğin kanı,
Çoluk çocuğun kanı,
Bölge insanın kanı,
Sivillerin kanı olan,
En önemlisi devlete “İSYAN” eden alçaklar, katiller teröristler.
Bunların bir kısmı AJAN olarak devletin içine girebilmek için,
Bir kısmı hastalık sebebiyle,
Bir diğer kısmı da hakikaten kaçarak,
Güvenlik güçlerine sığınıyorlar.
Örgüt hakkında önemli bilgiler vereceklerini söyleyerek,
Ağır cezadan kurutuluyorlar.
Yani itirafçı oluyorlar.
Özetle hem kendi insanlarına ihanet ediyorlar,
Hem de bizim güvenli(!) elemanız oluyorlar.
Şimdi şu manzaraya bakarak,
“PARMAKSIZ ZEKİ” kod adlı,
(Onun “İTİRAFÇILIĞI” bile kabul edilmedi.
Çünkü ona devlet bile güvenmiyordu!)
Şemdin Sakık”ı gözümüzün önüne bir getirelim:
Ondan gizli tanık olabilir mi?
Onu bir düşünelim.
Kim bu adam?
Yıllarca dağlarda PKK adına dolaşmış,
Teröristlerin lideri olmuş.
Öcalan katilinden sonra ikinci adamlığa kadar yükselmiş.
Birçok çatışmada askerimizin,
Polisimizin, öğretmenimizin, sivil insanımızın kanına girmiş,
Elinde 33 Mehmetçiğin kanı olan
Yirmi yaşındaki silahsız 33 aslanımızın kanı olan bir hain, bir terörist, bir isyancı.
Bu adam kalkıyor,
Tutuklu asker, polis, komutanlar hakkında gizli tanıklık yapıyor.
Ve bu adamın itirafları mahkemeye delil oluyor,
Bu adamın söyledikleri ile insanlar tutuklanıyor,
İnsanların hayatı kararıyor,
İnsanlar zindana atılıyor.
Bizimkileri bırakın,
PATAGONYA”DAN bir mahkeme getirin,
Bu adamı tanık değil,
Bir insan olarak bile dinlemez, hemen zindana geri gönderir.
Ama maalesef,
AKP iktidarı zamanında,
Bu tür adamların onlarcası “TANIK,
Dağda bu adamları tepeleyen komutanlar is”SANIK” oldu.
Al bir tane daha;
Abdülkadır Aygan,
Kim bu adam?
Yıllarca dağlarda dolaşmış,
Devlete isyan etmiş,
Elinde Mehmetçik kanı olan bir hain.
Kendisi Asrın katili Öcalan”ın ikinci derece akrabası,
Tekrar ediyorum ikinci derece akrabası.
O da “TANIK”.
İnsan “YA RABBİM NE GÜNLERE KALDIK” diyor.
Böyle tanık mı? Olur!
Bu tanıklarla insanlar mı? Suçlanır?
Nerede kaldı tanık güvenilirliği!
Nerede kaldı tanıkla sanık arasında husumet olmaması.
Bu adamların devletle hesapları var,
Askerle hesapları var,
Polisle hesapları var.
Bunlarından tanık yaratanlara;
“El İNSAF” diyorum.
Ve bir tanık da Kanada”da yaşıyor.
Ruhi problemleri olar,
Bir dediği ikincisini tutmayan biri.
Dünün sıradan gazetecisi,
Şimdilerin Hıristiyan din görevlisi.
O da tanıktı,
Öze gelirsek,
Biz TÜRK insanları adalete,
Hükümete,
Güvenmek istiyoruz.
Çünkü namusumuz, can mal güvenliğimiz onlara emanet.
Ama manzaraya bakarsak, bu güvenin yerlerde olduğunu görmek inanın bizi korkutuyor.
Hele hele biz yazar-çizerleri.
Allah Hepimizi bur tür “GÜVENSİZ TANIKLARDAN” korusun.
