15 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Kur'an-ı Kerimde Kısas ayeti...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bakara; 178. ''Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size Kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın öldürülür. Ancak her kimin cezası, kardeşi öldürülenin velisi tarafından bir miktar bağışlanırsa artık taraflar hakkaniyete uymalı ve öldüren ona gereken diyeti güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir.

Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır.''

Ayet, kısas'ı farz kılıyor…!

Öldürmek birçok ülkede meşru müdafaanın dışında büyük suçtur, ceza görmelidir..Kur'an burada bir cana karşılık bir can almayı farz kılıyor.. Ve diyor ki; hüre hür, köleye köle, kadına kadın, öldürülür..

Bakara;179. ''Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.''

Maide; 45.''Tevrat'ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş karşılık ve cezadır. Yaralar da kısastır. Her yaralama misli ile cezalandırılır. Kim bunu ''kısası'' bağışlarsa kendisi için o keffaret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.

Kısas ve intikam konusunda İncil'in yaklaşımları Tevrat ve Kuran'a göre oldukça farklılık gösterir..

(Matta; Bab 5)

38. Göze göz, dişe diş denildiğini duydunuz.

39. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin.

40. Size karşı davacı olup mintanınızı almak isteyene abanızı da verin.

43. Komşunu sev, düşmanından nefret et denildiğini duydunuz.

44. Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.

(Luka;Bab 6)

27. 28. Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin.

31.İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.

32.Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkarlar bile kendilerini sevenleri sever.

33.Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu size ne övgü kazandırır? Günahkarlar bile böyle yapar.

34. Verdiğinizi geri almak umudunda olduğunuz kişilere ödünç verirseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkarlar bile verdikleri kadarını geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç verirler.

35. Ama siz düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin. Alacağınız ödül büyük olacak, en yüce Olan'ın oğulları olacaksınız. Çünkü O, nankör ve kötü kişilere karşı iyi yüreklidir.

36.Babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.

Ebu Şüryeh, anlatıyor:

"Resulullah, buyurdular ki, "Kim haksız yere, amden ''bile bile'' öldürülürse velisi şu üç şeyden birini tercihte muhayyerdir:

''Ya Kısas ister. Ya affeder. Yahut diyet alır.''

Sonra Resulullah şu ayeti tilavet buyurdu;

"Kim bundan sonra tecâvüz ederse ona elîm bir azab vardır" (Bakara; 179) (Ebu Davud)

İbn. Ömer, anlatıyor:

"Resulullah, buyurdular ki;

"Kim mü'min bir kimseyi amden (Bilinçli) öldürürse, katil bu sebeple Kısas olunur.

Kim bu kısasa mani olursa Allah'ın lanet ve gadabı onun üzerine olsun. Allah onun ne farz ve ne nafile hiçbir hayrını kabul etmez."

(Ebu Davud).

İbnu Abbas, anlatıyor:

Hz. Enes, anlatıyor:

"Bir yahudi, gümüş takıları için bir cariyeyi taşla öldürmüştü. Cariye Resulullah'a getirildi. Henüz canını teslim etmemişti. Kadıncağıza birkısım isimler sayılarak: "Seni falanca mı öldürdü?" diye soruldu. Başıyla; "Hayır!" diye işaret etti. "Seni falan mı öldürdü?" diye bir başka isim zikredildi. Kadıncağız yine; "Hayır!" manasında başıyla işaret etti. Üçüncü kere sordu. Bu sefer; "Evet!" dedi ve başıyla işaret etti.

Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam; adamı yakalattı, adam suçunu itiraf etti. O da iki taşla öldürdü, başını iki taş arasında ezdi."

(Buhari)

Nu'man İbn. Beşir ve Ebu Bekre anlatıyor:

"Resülullah, buyurdular ki; "Kısas cezası ancak kılıçla icra edilir."

Muaz İbn. Cebel, Ebu Ubeyde İbnü'l-Cerrah, Ubade İbnü's-Samit ve Şeddad İbn. Evs'den rivayet edildiğine göre Resülullah, şöyle buyurmuştur:

"Kadın, taammüden bir kimseyi öldürdüğü vakit, hamile olduğu taktirde hemen öldürülmez, çocuğunu doğurup bir bakıcıya vermesi beklenir. Keza zina yapacak olsa karnındakini doğurup bir kadına verinceye kadar recmedilmez."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *