06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

ANJELİKA'NIN BÜYÜSÜ!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Doğalgaza zam,

Elektriğe zam,

Akaryakıta,

Benzine mazota zam.

Sonuç ne oldu?

Domino etkisi yarattı.

Diğer zamlar zincirleme geldi.

Hükümetin zam yapmasına gerek kalmadan.

Sonrasında,

Ekmeğe zam,

Ete zam,

Süte zam,

Peynire zam,

Gıda maddelerine zam,

Zam ki zam.

Zamkolik bir hale geldik.

Sokaktaki vatandaş,

Net bir soru soruyor;

“Ne verdiniz ki!

Ne alıyorsunuz?”.

Evet, bu sorunun muhatabı tabii ki biz değiliz,

Hükümet.

Hakikaten emekliye, dargelirliye,

Ne verdiniz ki!

Bu zamlarla insanların “ÜMÜĞÜNÜ” iyice sıkıyorsunuz.

Hem rastlantı ilginç.

Tam kışa giriliyor,

İnsanlar hesabını kitabını yapıyor,

Elektriğe,

Doğalgaza en çok ihtiyaç duyulacağı zaman.

Anında zam.

Niçin?

Talep var,

İstese de,

İstemese de vatandaş bunu kullanacak.

Durumu değerlendir,

Bas boğazına.

Hem ayrıca bu zamlar niçin birden geldi?

Hükümet bütçe açığı var diyor.

Bunu açıklamak zorunda,

Bu bütçe açığının bir anda,

Artış nedenleri ne?

Emekli, gıdaya, faturaya,

Çocuklarının masrafına,

Evin giderlerine,

Özetle temel ihtiyaç maddelerine yetişemiyordu.

Şimdi daha da bitik.

Emekliliğin tadını emekleyerek,

Pardon SÜRÜNEREK çıkarıyor.

Zamlar dar gelirlinin kimyasını bozdu.

İnsanların morali çok bozuk.

 Yaşamdan ilginç bir manzarayı,

Gönül dostları ile paylaşmak istiyorum.

Bakırköy”de bir Süpermarket.

Yetmişbeşli yaşlarda, başörtülü,

Temiz nur yüzlü bir annemiz,

Elinde market sepeti ile

Manav tezgâhının başında.

Gözleri de tezgâha yeni konmuş olan,

İri iri kıpkırmızı “ANJELİKA eriklerde.

Bir elinde de sıkı sıkı bir şey tutuyor.

Dikkatli bakınca elinde tuttuğunun, rulo haline getirilmiş bir,

Elli liralık olduğunu görüyorum,

Ve soruyorum;

“Anneciğim parayı çok sıkı tutuyorsunuz,  kıymetli galiba!”

Nur yüzlü annecik-ninecik önce yüzüme bakıyor,

Sanırım güven duyuyor ve anlatmaya başlıyor;

“Evladım bu para benim bir haftalık ev erzak param.

Seçici olmak zorundayım, Karnımızı tok tutacak,

Ama pahalı olmayacak şeyler alacağım.

Meyve et alamıyorum, onlara hak getir,

Ama şu eriklere takıldım.

Çok güzeller, kıpkırmızı ve yeni toplanmış gibi.

Siz konuştuğunuzda hesap yapıyordum.

Bu erikten “DÖRT” tane alacağım. Biri bana biri eşime,

İkisi de küçük kız torunuma, ona daha fazla alıyorum,

O küçük, yesin büyüsün diye.”

İnanın dostlar, gözlerim yaşardı.

O beli bükük emekli anneciğe size dilediğinizce erik ben alayım,

Demek geldi içimden,

Diyemedim, sadakaya girer alınır diye.

Ama fazla yoruma gerek yok, dar gelirlinin hali bu.

Buna dayanarak vatandaşımızın sorusunu tekrar soruyorum,

Hükümete;

“Arkadaş, ne verdiniz ki ne alıyorsunuz?”.

Biz aç gezerken,

Binlerce Suriyeli başımızda, milyonlarca dolar masraf.

Talepleri de inanılmaz boyutlarda.

“Siz getirdiniz. siz bakacaksınız” diyorlar.

Ne demek istiyorlar acaba!

Onları buraya getiren kim!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *