Emekli Gaz Odasına!
Büyüyen ekonomi.
Refah artırır.
Çalışanların ücretlerini yükseltir.
Bu saptama, ekonomiyle ilgilenen herkesin bildiği bir gerçektir.
Türkiye'de her yıl açıkladığı büyüme oranı ile dünya ülkelerini kıskandırıyor.
Büyüme, kişi başına düşen (GSMH) geliri yükseltiyor.
Ve Türkiye dünya devleri arasına giriyor.
Böyle olunca da Maliye Bakanı ekranlara çıkıyor.
Göğsünü gere gere;
“ Emekliler fazla para alıyor” diye övünüyor!
Hani büyüklerimizin ağlarım gülecek halimize, dedikleri türden trajik, komik bir açıklama.
Şaka yaptı, desek.
Şaka yapmayacak kadar ciddi bir kişi.
Emeklilerin kaç para aldığını bilmiyor, desek.
Her ay para ödeniyor, bilmemesi mümkün değil.
Alt kadrosu eline yanlış açıklama verdi, desek.
Konusuna hâkim.
Alt kadro tarafından kandırılmayacak kadar bilgili.
Gelir ve gider dengesi bozuk olunca…
Alınan vergiler, giderleri karşılamaya yetmeyince.
Emeklilere ödenen para göze batıyor.
Emekli 700-800 lira değil de, 300-400 lira almış olsaydı da durum değişmeyecekti.
Maliye Bakanı kendine göre haklı.
Emeklilere yapılan son düzeltme doğal olarak bütçede açık verdi.
Elektriğe, doğal Gaza, benzine, mazota, İçkiye, sigaraya, ehliyet, pasaport harçlarına.
Ve dahi her şeye daha yeni zam yapıldı.
En küçük bir ilave zammı halkın kaldıracak gücü kalmadı.
Köprü, otoyol geçişleri özelleştirildi.
Elektrik dağıtımları özelleştirildi.
Buralardan gelecek para;
Bütçe açığına.
Dış borç ve faiz ödemelerine gidecek.
Ayrıca,
Suriyeli mültecilere para ayrılacak.
Bakan.
Milletvekilli.
Vali.
Diğer yöneticilerin;
Makam arabaları.
Ev kiraları,
Telefon paraları için para lazım.
Çamlıca'ya yapılacak cami için de ödenek lazım.
Kısacası para dağıtılacak o kadar çok yer varken…
Emeklilerin maaşına 40-50 lira zam yapılması.
İşte bu pişmiş aşa su katmak demek.
Bakan Şimşek'te bunu anlamıyor, anlayamıyor.
Anlaması da mümkün değil.
Türkiye'ye not özürlüsü Merrill Lynch'den geldi.
Bu nedenle de onun için önemli olan, giderlerin kısılıp, bütçenin denkleştirilmesi.
Yıllarca, bankalara, şirketlere, ekonomilere not veren bir kuruluşta çalıştıktan sonra Maliye Bakanı olan Şimşek, bütçede açık verse, giderlerin kısılmasını engelleyemezse karizmayı çizdirir.
Çıkıp da;
Havyarın.Pırlantanın.Elmasın…
Bir avuç zengini ilgilendiren lüks mallardan neden KDV alınmıyor, diye soracak değil ya!
Hoş sormaz da!
Zaten, KDV alınmasın diye karar alanlar da ona sormamışlardır.
Emeklinin sesini yükseltme şansı yok.
Yiğidi öldürüp, hakkını verelim.
Süleyman Demirel; genç emekliler kararı ile Türkiye'nin geleceğini kararttı.
Türkiye emekliler cenneti oldu.
Daha sonra süper emekliler.
TBMM'de alınan karar ile milletvekillerinin kıyak emekliliği.
Bu tablo Maliye Bakanı'nı çıldırtıyor.
Gelir-gider tablosunu denkleştirmek, ülkenin tüm değerlerini yok pahasına satmakla olmaz.
Aksine geçmiş dönem hükümetleri gibi hem işsizliğe çözüm olacak hem de dışa bağımlılığı azaltacak, pahalı ithal malzeme ile üretim değil, yerli malzeme ile ucuz üretimi sağlayacak yeni fabrikalar açmak.
Üretimi artırmak.
İthalatı azaltıp, ihracatı yükseltmek gerekir.
Türkiye'de emeklilerin maaşı, bakanın söylediği gibi yüksek değil.
Belki, milletvekillerinin ki yüksektir.
Milyonlarca emeklinin maaşı ise, geçinmesine imkân sağlanmayacak kadar düşüktür.
Dahası, bir emeklinin aldığı maaş, evin su, elektrik, ısınma masraflarını karşılamaya yetmez.
Yemesi.
Sağlığı.
Sosyal giderleri işin cabası.
Bırakın sinema tiyatroya gitmeyi,
Emekli, para harcamamak için sokağa çıkamıyor.
Pazar bittikten sonra atılanlar arasından evine yiyecek topluyor.
Simit satıyor.
Ek kazanç yaratmaya çalışıyor.
Ancak işsiz nüfusun rekor olduğu ülkemizde yaşlı insanlar için bir iş bulmak neredeyse imkânsız.
Bakan da haklı.
Siyasette yeterince pişti.
Başbakan'ı kızdıracak değil ya
Hele,
- Emeklilerin durumu çok kötü, aldıkları maaşla geçinemiyorlar, hiç demez.
Aksine;
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az, örneği;
-Türkiye'de emekliler çok para alıyor, der.
Biraz siyaset bilenler, Bakan Şimşek'in gerçekte bu açıklaması ile
Gelir-gider dengesindeki bozukluğu anlatmaya çalıştığını anlar.
