DÜNYANIN CENNETİ NERESİDİR?
Firavun, yardımcılarını toplayıp buyurmuş:
-Bana dünyanın cennetini bulun.
Emir demiri keser.
Adamlar düşmüşler yollara., Yıllar sonra da varmışlar firavunun huzuruna:
-Dünyanın cennetini bulduk.
Firavun heyecanlanmış;
-Neresi.
Adamlar çizdikleri haritayı açıp göstermişler;
-Antalya.
Giden bilir.
Antalya; Türkiye'nin,
Dünyanın cenneti ise.
Kaş'ta,
Antalya'nın cennetidir.
Kaş'a kıyıdan gitmek ayrı bir mutluluktur.
Kanaviçe gibi işlenmiş kıyılar.
Yeşil doğa
Mavinin her tonu deniz.
Kaş'tan Kalkan'a giderken durup dinlenirseniz, kulağınıza horoz sesleri gelir.
İçiniz burkulur.
Baktığınız ada Meis'tir
Yüreğiniz yeistir.
Biraz daha kulak kabartsanız insan seslerini duyacağınız yakınlıktaki ada, ne yazık ki bizim değildir.
Antalya'nın cenneti Kaş.
Turistler için cennet olabilir.
Yaşayan ilçe halkı için bu sıfatını kaybetmiştir.
Turizm, Kaş ekonomisi için önemli olsa da…
Ekonominin mihenk taşı, çiftçilik ve seracılıktır.
Ya da bildiğimiz tabirle, toprakla uğraşmaktır.
Domates yetiştirilir.
Özellikle kokteyl cinsi.
Biber yetiştirilir.
Ürünlerin çoğu ihracata gider.
Ne yazık ki, giderdi demek gerekir.
Önce, bürokrasi.
Sonra olmayan tarım politikası.
Maliyetler.
Ve dahi pek çok sebep, çiftçiyi ekim yapmaktan bezdirmiş.
Kaş MHP İlçe Başkanı Hasan Nusret Baysal, isyan ediyor.
İsyanı, ilçe halkı adına.
Ekip biçenler adına.
-Malum medya her gün ihracat patlaması yaşandığını yaşıyor. Sakın ola bu patlama, üreticin kucağında patlamış olmasın. İlçede üretim durma noktasına geldi.
Baysal; hükümetin komşularla ilişkilerimizin ihracatta ciddi sıkıntı yarattığı düşüncesinde;
- 12 Ortadoğu Ülkesine ihracat yapılıyordu. Suriye bu ülkelere geçil üssüydü. Ve de Suriye inanılmaz çekiyordu. Taraf olduk. Bertaraf olduk. Komşularımızın hepsiyle savaşır hale geldik.
Kaş ilçesinde üreticilerin sorunu; sadece Suriye kapısının kapanması değil.
Hasan Nusret Baysal, ilçedeki sorunları anlatırken hırslanıyor;
-Üretici, tarlasında sondaj suyu kullanıyor. Kuyulara su saati takılması zorunlu hale getirildi. Bir saatin bedeli;350 lira ve 1250 lira arasında değişiyor. İşlem için de 250 km yol gidilecek. Bu parayı kim öder ki…
İlçe de 2000'e yakın kuyu olduğunu ifade eden Baysal;
- Saat meselesi, Maliye eski bakanı Unakıtan'ın oğlunun yumurta ticaretine benzemesin sakın, diye soruyor.
Bilinmez.
Baysal, su saatleri konusunda birilerinin kalkındırıldığı inancında.
- Hadi saati taktık. Su parası nasıl ödenecek? Üretici elektrik borcunu ödeyemiyor. Hepsinin şalteri indi. Mahkemelik oldular.
Doğu'da elektrik ve suyun parasız olduğuna değinen Kaş MHP İlçe Başkanı;
-Herkes mağduruz diye ağlıyor, esas ağlayan biziz… Sadece biz değil, anamız ağlıyor. Haliniz nicedir diye soran yok. Varsa yoksa doğu… Acaba, haritada bölgemizi doğuya döndürsek hükümet üreticiye destek verir mi?
Bilemeyiz.
Zaten medyum olmaya da gerek yok.
Hükümetin sloganı belli;
“Oy yoksa destek yok”.
Baysal, yerel seçimlerde Kaş'ı MHP'nin alacağına kesin gözüyle bakıyor.
MHP, siyaset sahnesinde gölgede yer bulsa da,
Yerel yönetimlerde ilçe başkanlarının kişisel başarıları nedeniyle beldeler ve ilçeler kazanılıyor.
Örnek, Fethiye belediyesi.
MHP'nin kalesi.
Yıkılması mümkün değil.
Adana…
Bodrum…
Ve daha niceleri.
İlçe başkanları halk ile öylesine sıkı bir bağ kuruyorlar ki;
Gösterdikleri aday, başkan seçiliyor.
Ancak, başarı seçim sonrasında, seçilenleri icraatları ile artarak devam ediyor.
Kaş MHP İlçe Başkanı; Hasan Nusret Baysal'da partinin çalışkan isimlerinden.
İlçenin sorunlarını ve çözümlerini iyi biliyor.
İlçe halkı da Baysal ve ekibin bu sorunları aşacaklarına inanıyor.
Kaş'ın Kıbrısçık Barajı'nın Sütleğen sulama göledinin temeli henüz atılmamış.
“Halk, söz verip de tutmayanları iyi tanır” diyen Baysal, bu göletin devreye girmesi halinde üreticilerin su probleminin çözüleceği inancında.
-İlçede seçimleri kazandığımızda ilk işimiz su problemini çözmek, üreticilerin maliyetlerini düşürmek, diyor.
Sera ürünlerinin ihracat öncesi kontrollerinin en az üç gün sürdüğünden şikâyet eden Baysal;
-Gecikme ürünlerin raf ömrünü kısaltıyor. Ancak bu sorunu çözecek muhatap bulamıyoruz. Diyor.
Kaş'ta seracılık yaygın.
25 bin dekarlık serada domates yetiştiriliyor.
5 bin dekarlık serada ise biber, salatalık ve patlıcan üretiliyor.
Baysal, üreticilerin banka borçları nedeniyle büyük sıkıntılar içinde olduğunu anlatıyor.
- Üretici bırakın borcunu ödemeyi, borcunu yapılandıramıyor. Üretici için hiç bir teşvik olmadığı gibi inanılmaz köstekler var. Sanki birileri, üreticin ümüğünü sıkıp, üretim yapmayın, demek istiyor.
Seçimlerde sadece Kaş değil, Antalya'yı da MHP'nin alacağını belirten Baysal;
- Büyükşehir Belediyesi Antalya merkeze dahi hizmet veremezken, ilçelere nasıl hizmet verecek. Köylere nasıl hizmet götürecek. Antalya, Kınık Eşen Çayı ile Gazipaşa Kaledran Çayı'nın arası 640 km… Yasa çıkartanlar haritaya baksalar, bu garabeti görürler. Ne yazık ki onların derdi üzüm yemek değil, bağcı dövmek…
İyi ki Firavun yaşamıyor.
Yaşasaydı
Cenneti cehenneme döndürdüler diye çok kelle alırdı.
Ayrıca, sadece Meis'den horoz sesi geliyor, diye yeisleşmeyelim.
Camla, naylonla çevrili 30 bin hektar seralar içinde yetiştirilip, para etmediği, satılamadığı için domatesleri, biber, salatalık ve patlıcanları çöpe dökenlerin feryatlarına da kulak verelim.
Bir de üreticileri borçlandırıp, teminat olarak arazilerini alan bankalar kimlerin biraz irdeleyelim.
Meis'i masa başında kaybettik.
Binlerce dönüm araziyi nasıl kaybettiğimiz, kaybetmeye devam ettiğimiz nedense hiç dile getirilmiyor.
Kaş MHP ilçe Başkanı Baysal;
-Belediye seçimlerini kazandığımız da, bu soruların hepsi gündeme gelecek. Masa başında Kaş'ı kaybetmeyeceğiz, diyor.
Ne diyelim.
Hodri meydan.
