13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Efendimiz (S.A.V)'i ilk gören Şifa Hatun...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Abdurrahman İbni Avf (r.a)'ın Annesi.

Şifa Hatun, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin dünyaya teşrifleri sırasında hizmetiyle tanınan bir hanımefendi...

Hazreti Amine annemize; EBELİK yapan bir hizmet eri...

Allah Rasulu'nün nur bedenlerini yeryüzünde ilk olarak, görme şerefine eren bir bahtiyar hanım... Abdurrahman İbni Avf (r.a)'ın annesi..

O, Mekke'de doğdu.

Babası; Avf İbni Abd İbn. el-Haris'dir.

Annesi, Selma binti Amir'dir.

O, Resul-i Ekrem (s.a.v) efendimizin dünyaya geldiği gece Hazret-i Amine annemizin yanında kaldı.

İki Cihan Güneşi efendimizin nuruyla ilk defa o tanıştı.

Efendimizin dünyaya teşriflerini ilk olarak, o gördü.

Harikulade yaşanan hallere bizzat şahit oldu.

Şifa Hatun, akıllı zeki ve firaset sahibi bir hanımdı.

O gecede yaşanan hadiselerin manasız, boş olmadığını anlamıştı.

Doğacak çocuğun büyük ve değerli bir insan olacağı, insanlığın kurtuluşuna vesile olacağı kanaati kalbine kesin olarak yerleşmişti.

Bu beklentiler içinde günlerini geçirmekteydi.

Yeni doğan bu çocuğun hayatını izlemeye başlamıştı. Çocukluk ve gençlik devresinde onun hiç yalan konuştuğu görülmemişti.

Ondaki dürüstlük herkesin hayran kaldığı ve ittifakla kabul ettiği bir güzellikti.

Putlara tapan Mekke halkı bile ona herkesten fazla güveniyor ve kıymetli eşyalarını emânet edebiliyorlardı.

Toplumun itimadını kazanmıştı. Halk ona henüz yirmi yaşlarında iken ''Muhammedü'l-Emin'' diye isim vermişti.

Zaman ilerledikçe halkın sevgisini kazanan o canlar canı kırk yaşına ulaşınca, Cenab-ı Hakk'ın seçtiği bir kul oldu. Risalet vazifesi verildi.

İnsanlığın beklediği son peygamber oldu.

Son kitap Kur'an-ı Kerim ona nazil olmaya başladı. Cebrail aleyhisselam ona geldi.

İslam güneşi Mekke'de doğmuştu:

Gönüller birer birer aydınlanmaya başlamıştı.

Şifa Hatun da beklentilerinde yanılmamıştı.

Son Peygamberin çıktığı ve yeni dinin geldiğini duyar duymaz İslam'ın nuruna koştu. Hiç vakit kaybetmeden gizlice Rasulullah (s.a.v) efendimiz'in huzuruna varıp teslim oldu. Ona biat etti.

Kelime-i şehadet getirerek İslam'la şereflendi.

Şifa Hatun, samimi bir müslüman olarak, Resul-i Ekrem (s.a.v) efendimize İslam'ı tebliğde destek oldu. Çocuklarını da Efendimizin huzuruna getirerek müslüman olmalarını sağladı.

Şifa Hatun, hak ve hakikate aşık bir gönüle sahibti. Hayatının sonuna kadar Allah Rasulüne yapmış olduğu biate sadık kaldı.

Çocuklarının eğitimine önem verdi.

Müslüman olarak yaşayabilmeleri için gayret etti.

Şifa Hatun, Avf İbni Abdi Avf ile evlenmişti.

Bu evlilikten dört çocuğu olmuştu.

Çocuklarının hepsini güzel yetiştirmişti.

Terbiyelerini herkesin gıbta edeceği şekilde vermişti. Oğlu Abdurrahman İbni Avf, İslam'ın nuruna ilk kavuşan gençlerden ve Cennetle müjdelenen meşhur on sahabiden biri olmuştu.

Allah Rasulü yolunda malını, canını feda eden yiğitler arasına katılmıştı.

Bedir'den itibaren bütün savaşlarda bulundu.

Şifa Hatun'un diğer oğlu Evsed'dir.

İki tane de kız evladı vardı. Onların adı da Atike ve Emanet idi.

Hepsi çocuk yaşlarında müslüman olmuşlardı. Anneleri Şifa Hatun ile birlikte İslam'a hizmet etmişlerdir.

Şifa Hatun, muhacir olmuştu. İnancını daha iyi yaşayabilmek için doğup büyüdüğü Mekke'den çıkıp gitmek zorunda kaldı.

Oğulları Abdurrahman ve Esved ile birlikte Medine'ye hicret etti.

Ömrünün sonuna kadar bu güzel peygamber şehrinde yaşadı. İslami kardeşlik içerisinde Hakk'a hizmet ile vakitlerini geçirdi. Nihayet fani ömrünü tamamlayıp ecel şerbetini içerek ahirete irtihal etti.

Oğlu Abdurrahman İbn. Avf, anneciğinin vefatından sonra ona nasıl hizmet edebileceğini düşündü.

Onun adına bir köle azad etmek istedi.

Bu konuda Fahr-i Kainat (s.a.v) efendimize danışmak üzere huzuruna geldi ve:

''Ya Rasulallah! Annem adına bir köle azad edebilir miyim?'' diye sordu.

Efendimizin de:

''Evet, azad edebilirsin.'' buyurdu.

Abdurrahman İbni Avf, bu cevaba pek sevindi ve bir köle azad ederek, annesine hizmet etme arzusunu yerine getirdi.

Annesinin ruhunu kabrinde şad eyledi.

Rabbimiz cümlemizi Şifa Hatun annemizin şefaatlerine nail eylesin.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *