HADES'İN "ÖLÜM" LABİRENTLERİ
Hades…
Olympos tanrılarının en korkuncu.
Yeraltının.
Cehennemin hükümranı.
Korkunç karanlığın.
Uçurumların.
Kızgın lavların tanrısı.
Yerinaltı,
Dün de bugün de,
Cehennemle anılıyor.
Ürküntü veriyor.
Ne yazık ki,
Yerin altı uçurum ve ateşle olduğu kadar zenginlikle dolu.
Petrol.
Doğalgaz.
Altın.
Elmas.
Ve kömür.
Zenginliğe ulaşmak için,
Cehenneme inmek gerekiyor.
Zonguldak;
Yer altı zenginliği,
Özellikle de kömür açısından Türkiye'nin önde gelen illerinden.
Maden ocakları,
Rezervler tükendikçe yerin onlarca, yüzlerce metre altına iniyor.
Pek çok ocağın üzerinden deniz geçiyor.
Kozlu'da uzun yıllar önce sabıkalı bir ocağa girmiştik.
Sabıkası,
Grizu patlamaları.
Madene girmeden önce,
Ölümümüzden sadece kendimizin sorumlu olduğunu belgeleyen bir evrak imzalamıştık.
Önce asansörle indik.
Galerilerden geçtik.
Ve daha sonra;
Hades'i ararcasına Azrail ile kovalamaca oynamaya başladık.
Galeriler birbirlerine açık tünellerle bağlıydı.
Altımızda uçurumlar vardı.
Bazen çamura kayarak.
Bazen sürünerek.
Bazen de , besmele çekerek ilerliyorduk.
Maden işçileri için,
Bize cehennem gibi görünen galerilerde yürümek,
Caddede yürümek kadar normaldi.
Galerilerin tavanlarından sular damlıyordu.
Sorduğumuzda;
-Üzerimizden deniz geçiyor, diyerek gülüyorlardı.
Madenciler galerilerde karınca sürüleri gibi, medeniyetten,
İnsanlardan uzakta,
Tanrı'ya çok yakın çalışıyorlardı.
Ocak ziyaretimiz sonrasında tek düşüncem vardı:
Yılları cehennemde geçen madencilerin öbür dünyadaki mekânları kesinlikle cennet olmalıydı.
Dilerim, bu dileğimi yaradan duymuştur.
Zira,
Madenlerin patronları için madencinin hayatının bir önemi yok.
Ocaklarda alınan her önlem,
Patron için maliyet.
Önlem alacak yetkililer, önlemi bilmeyen torpilliler.
Madencilik, aile mesleğidir.
Babadan oğla geçer.
Madenci evden çıkarken, evdekilerle helalleşir.
Gidip, dönmemek vardır.
Cehennemde çalışmak karlı değildir.
Ancak, Zonguldak da başka iş yoktur.
Eve ekmek götürmek için,
Tek çare cehenneme inmektir.
Patron,
Hades'ten acımasız.
Kazaların nedeni olarak işçileri görüyor.
Onlara göre;
Ocaklarda sorun yok.
Önlemler tamam.
Sorun, işçide.
Aklı evde olan.
Aklı borcunda.
Aklı kredi kartında.
Aklı maaşı üzerindeki hacizde olan işçilerde.
Dalgınlık, kazaları tetikliyor.
Patron;
Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) çözümü bulmuş.
Genelge ile buyurmuş;
-Maaşı üzerindeki haczi bir yıl içinde kaldırmayan işçini iş akdi feshedilecek.
Patron acımasız.
Düşünme.
Acıma
İnsaf duygusunu kaybetmiş.
İşçi, sanki keyfinden maaşına haciz koyduruyor.
Bu genelgeyi okuyarak ocağa inen işçi neye kazma sallar.
Kayaya mı.
Kederine mi.
Köşe kapmaca oynadığı ölüme mi.
Patron;
fakir madencilere tahammül edemiyor.
Onları zenginleştirmek değil,
zengin görmek istiyor.
Onları insan gibi değil,
Robot görmek istiyor.
Genelgenin özü;
Madenciye maden de ölmek yasak.
Patron,
Borçlanma.
Kredi kartı kullanma.
Çocuğunu okutma.
Sosyal hayatın olmasın.
Yemek yeme.
Madende ölüp başımı derde sokma.
Öleceksen evinde öl, diyor.
Patron emri ile;
Fakire cehennemde yaşam da yasaklandı.
İşte bu yüzden yaradan,
Düşüncelerimi duyar,
Yeraltı ve üstünde çektiklerinden dolayı,
Madencileri cennetine alır.
