Terörist başından hamsinin kulağına kar suyu
Mesut"la birlikteyiz…
Şimdi Mesut'ta kim?
Diye soracaksınız!
Söyleyeyim…
Mesut Tozkoporan"ın kırk yıllık balıkçısı.
Öyle daimi bir mekanı yok.
Sabah alır,
Akşama kadar satar, bitirir.
Yani vatandaşa mutlaka "TAZE" balık verir.
O yüzden Mesut"un balığını alan,
Taze mi?
Bayat mı?
Diye fazla kafa yormaz.
Bu sayede de, Mesut babadan devraldığı balıkçılık mesleğini,
Yıllardır sürdürüyor.
Ve müşterisi hiç eksilmiyor eksine artıyor.
Bugün Mesut kardeşimi biraz sinirli buldum.
Önünde beş koli buzhane hamsisi var.
Güneşe sermiş,
Buzlu balıkları tek tek ayıklıyordu.
Arada da ayıkladıklarını deniz suyuna batırıp,
Parlatıp, cilalayıp,
Tezgâha döküyordu.
Sordum;
"Mesut Baba, hayır olsun, bugün neşen pek yerinde değil".
Balıkçılığın kitabını yazmış olan Rumeli'nin yiğit evladı başladı anlatmaya;
Hem de ne anlatış.
Onun sayesinde biz de hamsinin fiyatının birden,
Niçin 20 TL"ye yükseldiğini öğrendik;
"Ağabey 15 gün önce 3 liraya Karadeniz hamsisi satıyorduk,
Vatandaş beğenmeyip, (kulağına kar suyu kaçmadan almam diyerek) almıyordu.
Şimdi Hamsinin fiyatı 20 TL oldu. Ama bir farkla,
Kulağına buz kaçtı. Buzhane malı oldu.
Benim hiç sevmediğim bir şey.
Buzhane malı "LEŞ" gibi.
Ben hayatta yemem.
Ama mecburiyetten satıyoruz.
Müşteriye de mahcup oluyoruz.
Geçen günlerde günlük balığa 3 lira vermeyenler,
Şimdi buzhane hamsisin 20 lira bayılıyorlar.
İşte buna sinirleniyorum".
Mesut kedine göre haklı.
Çünkü öncelikle müşterisine "TAZE" balık yedirmeyi,
Kendine ilke edinmiş.
Bayatı, onun sinirini bozuyor.
Öt yandan balık fiyatları da almış yürümüş.
Kalkan, kilo 140 lira,
Lüfer tane 30-40 lira,
Hamsi 20 lira,
Palamut ortalıkta yok,
Garibanın kuru fasulyesi istavrit bile 15 liradan başlıyor.
Tezgâhlar boş.
Çünkü bu fiyatlardan bu balıkları satmak biraz zor.
Hele hele Tozkoparan gibi dar gelirlinin çok olduğu bir semtte daha da zor.
Mesut"a göre balık fiyatlarının fırlamasının tek sebebi,
TROL.
Trol"ün yasaklanması işi bitirmiş.
Ağ ve olta ile İstanbul'un balık ihtiyacına yetişmenin zor olduğunu söylüyor.
Ha, Mesut"a göre bir de KATİL ÖCALAN faktörü var.
Hamsi yataklarının büyük bölümü,
İmralı adası ve çevresinde.
Asker orayı yasak çerçevesine aldıktan sonra.
Balıklar rahat etti.
Yani oralara kimse oları yakalamaya artık gidemiyor.
İmralı hamsisinin bir özelliği de var.
Bol beyaz etli ve de yağlı, yani biftekle eşdeğer.
Özetle Karadeniz hamsisinden bile kıymetli.
Ama bir koruyucuları var.
Bebek katili.
Özetle Öcalan"da balığın kulağına kar suyu kaçırıyor.
Mesut"a göre TROL işi de hikâye;
"Ağabey bu memlekette yıllarca bize,
Zayıflamamız için brokoli yedirdiler,
Geçen onun kanser yaptığı açıklandı. Vatandaş lök gibi kaldı.
Şimdi TROL zararlı diyorlar.
Belki haklılar ama vatandaş balıksız kalıyor".
Bu şartlarda Mesut,
Haklı olarak kendi boş kalan tezgâhına bakarak;
"TROL hikâye inanma" diyebiliyor.
Ama uzmanlar balık neslinin devamı için Trolün mutlaka yasaklanmasını istiyor.
Onlar da kendine göre haklı.
Durumu kötü olan bir tek dar gelirli vatandaş var.
Tavuk etinin 4-5 lira olduğu bir ortamda,
Kim para verip,
20 liraya hamsı,
140 liraya KALKAN balığı yer ki!
