AKP ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRÜYOR?
Terörle mücadele zordur.
Önce inanmak gerekir.
İnancı olmayanlar,
Ellerinde en güçlü silahlar olsa da mücadele edemezler.
Doğan Güreş paşa döneminde terör sıfır noktasına inmişti.
Çünkü asker-polis-korucu teröristlere aman vermemişti.
Karakollarda sabahlamıyor.
Timler halinde gece gündüz dağlarda geziyor,
Terörist soluk aldırmıyorlardı.
En önemlisi arkalarında kararlı bir siyasi irade vardı.
Bugün ise her şey çok farklı.
Asker karakoldan çıkamıyor.
Teröristler bırakın dağları,
Şehirlerde ellerini kollarını sallayarak geziyorlar.
Neden;
Terörle mücadelede zafiyet yaşandığı için.
Hayatı terörle geçen.
Adı, sürekli ölüm listelerinde olan,
Bu uğurda defalarca vurulan.
Eski bir emniyet müdürü aradı.
Emekli olduktan sonra Bolu'ya yerleşmiş.
Halkın sevgilisi olmuş.
Herkes kendini sevip, sayıyor.
Terörle geçen günlerin yorgunluğunu;
Şiir yazarak,
Dini vecibelerini yerine getirerek atıyor.
Terörün tırmandığı noktadan rahatsız;
-Teröriste elini verirsen, kolunu kaybedersin, diyor.
Sözleri biraz da sitem doluydu;
-Şimdiye kadar verilen mücadele, dökülen kan, 40 bin şehit,
Verilmemesi gerekenleri vermemek içindi.
Ne oldu da mücadelenin şekli değişti.
Yandaş kalemler, ABD ve AB'nin güdümünde yazıyor.
Satılmış kalemler, sürekli özerkliği işliyor.
Mahkemelerde Kürtçe savunma yapma hakkı serbest bırakıldı.
Sadece bu hak dahi, özerkliğin başlangıcıdır.
Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir imtiyaz yoktur.
Yarın, Rum, Ermeni, Boşnak, Arnavut, Gürcü, Çerkez…
-Biz de ana dilimizde müdafaa hakkı istiyoruz derlerse ne olacak.
Özerkliğe geçişin ikinci adımı;
Belediyelere tanınacak geniş yetkiler.
Sonra;
Bağımsız Kürdistan.
Oysa İstanbul, İzmir, Ankara'da Güney Doğudan daha fazla Kürt var.
Üç kişiden biri Kürtle evli.
Onları ne yapacağız.
Kurmayı düşündükleri özerk bölgeye mi?
Göndereceğiz!
Yani; bağımsızlık feryatları ABD ve AB hoparlörü ile bir avuç teröristten geliyor.
Satılmış kalemler de özerklik söylemini gündemde taşıyor.
Başbakan, açılım dedi.
Açıldık.
Saçıldık.
Gizli saklı bir şeyimiz kalması.
Suikast iddiası ile
TSK'nin kozmik odasına girildi.
Generallerin neredeyse yarısı cezaevinde
Hava kuvvetlerinde uçakları uçuracak pilot kalmadı.
Akdeniz'in en güçlü donanmasına sahip deniz kuvvetlerinde tutuklu olmayan komutan yok.
Deniz kuvvetlerimizin eski gücüne sahip olması için 20 yıl geçmesi gerekiyor.
Kısaca, TSK bölünüp parçalandı.
Etkisiz hale getirildi.
Morali çöktü.
Bilinçli uygulanan bu etkisizleştirme sonrasında terörle mücadele rafa kalktı,
Terörle pazarlık başladı.
İmralı Palas'ın konuğu bebek katili ne isterse hemen veriliyor.
Emekli Emniyet Müdürü gelecek konusunda kaygılı.
Pazarlığın hangi noktalara varacağını iyi biliyor.
Morali çökük bir ordu ile mücadele verilemeyeceğini düşünüyor.
Dış güçlerin isteği ile TSK yanında milis kuvvetlerin de çökertildiğini,
Türkiye'yi hızlı bir bölünme sürecine hazırladığına dikkat çekiyor.
Cezaevlerindeki KCK'lılar serbest bırakılacak.
Neden; onlar cici terörist!
Onlar; ülkeyi parçalamayı düşünmüyor!
Onlar örgüt değil!
PKK ile mücadele eden komutanlar ise öcü.
Onlar cezaevinde çile doldurmaya devam edecekler.
Daha sonra serbest kalma sırası;
Terörist başı,
40 bin insanın katili,
Öcalan'a gelecek.
Çünkü Amerika öyle istiyor.
Bu isteğe karşı çıkacak bir güç var mı?
Düne kadar vardı.
Şimdi hepsi cezaevinde.
Birileri Başbakan'a doğruları anlatmalı.
Gerçekleri göstermeli.
Yarın neler olabileceğini düşünmesini sağlamalı.
