31 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Osmanlı ve Türklük Bilinci...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Osmanlı tarihçisi ve Şeyhül-İslamı Hoca Sadedin, Tacü't Tevarih adlı eserinde, Osmanlı fetihlerini anlatırken; ''Türk yiğitleri'', ''Zaferleri gölge edinmiş Türk askerleri'' gibi ifadelerle Osmanlı askerlerini över.

17. yüzyıl tarihçilerinden Solakzade Mehmet Hemdeni de eserlerinde; ''Konstantiniyeyi feth eden Türk'ün oğlu'' gibi deyimler kullanır.

16. yüzyılın en büyük tarihçilerinden Gelibolulu Mustafa Ali ise, Kühn-ül Ahbar adlı eserinde;

''seçkin millet, güzel ümmet, Türk milleti'' nitelemesi yapar.

Osmanlı zamanındaki saray tarihçileri Osmanlı Hanedanı'nı Oğuz Han'a ve Orta Asya'ya bağlarlar. Bu eserlerde; ''Osmanlılar, Oğuz neslinden ve Kayı boyundandır.

Osmanlı Tarihi, Türk Tarihinin bir parçası olarak ele alınır.

Fatih Sultan Mehmed, Cem Sultan'dan olan torununa ''Oğuz'' ismini verirken, II.Bayezid'den olan torununa; ''Korkut'' adını vermiştir.

Osmanlı, son yüzyılına kadar bir millet ismi olarak değil, tıpkı Selçuklular, Karahanlılar, Gazneliler gibi bir hanedan adı olarak algılanmıştır.

Fakat devletin milliyetçilik akımının da etkisiyle dağılma dönemine girmesiyle 19. yüzyıldan itibaren bir Osmanlıcılık fikri ortaya çıkmış, bu fikir kapsamında Osmanlı milleti anlayışı ortaya konmuş, Osmanlı içerisinde yaşayan her kökenden insanın Osmanlı olarak, anılması öngörülmüştür.

2. Murat döneminde; Timurlular gibi kendilerinin de Türk olduğunu göstermek için, paralara ve toplara Kayı Boyu'nun tamgası vuruldu.

2. Murat döneminde; Türkçe'nin ön plana çıkarıldığı ve Yazıcızade Ali'nin İbn. Bibi'den çevirdiği ve ilaveler yaptığı; ''Selçukname'' isimli eserde Oğuzlar ve Türklük anlatılır.

Timur gibi Türklüklerini göstermek amacıyla 2. Murat dönemi ve Fatih dönemi Türk kimliğinin ön plana çıkarıldığı zamanlardır.

2. Murat döneminde; dini, edebi, ahlaki, tıbbi, siyasetnameler, sözlük ve ansiklopedik eserler Türkçe'ye çevrilmiştir.

Devşirmeler ve Türk Yöneticiler Tartışmaları

Fatih Sultan Mehmet'e kadar ki dönemde yöneticilerin tamamı Türk kökenliydi.

Fatih, Çandarlı sülalesinin siyasetteki etkisini azalttı. Kendine itaat eden devşirme sistemini tercih etti.

Fakat devşirmelerinde politik hareketlerini görmesiyle Veziriazam Karamanlı Mehmet Paşa oldu.

Bu dönemden sonra saray çevresinde; ''Türk olan'', ''devşirme olan'' gruplaşmaları başladı.

1498'de Çandarlı, 1518'de Piri Mehmet, 1584'te Özdemiroğlu Osman Paşa, 1595'te Lala Mehmet Paşa, 1623'te .

Daha sonra bu devşirmelere; ''Türk oldu'' deniyordu. Güvenilir kadrolara ihtiyaç duyulan Kuzey Afrika'daki Garb Ocakları ve Hicaz askerleri Ege köylerinden seçiliyordu.

Osmanlılar ve Türkçe

Osmanlılar ilk dönemlerinde resmi yazışmalarını Türkçe yaptılar. Edebi ve bilimsel eserlerdeki Arapça ve Farsça etkisi Osmanlı'da giderek azaldı. Arapçanın üstün olarak, düşünülebileceği zannından hareket edilerek, Astronomi dalında Osmanlı zamanında yazılan eserler üzerinde yapılan dil araştırmasında; Örneğin; Osmanlı Astronomi Literatürü tarihine bakıldığında toplam 2286 astronomi eserinin, % 43'ü Arapça, %46'sı Türkçedir.

Astronomi dalında 15. yüzyılda Türkçe verilen eserler %13 iken; 20. yüzyılda % 70'e ulaşmıştır.

Matematik sahasında yazılmış kitapların %51'i Türkçedir.

Coğrafya kitaplarının % 95'i Türkçedir.

Tarih sahasında yazılmış kitapların %90'ı Türkçedir.

Osmanlıca Türkçe dilbilgisi ve Türkçe sözcükler üzerine inşa edilmiş, Farsça ve Arapça kelime ve gramerlerin katıştığı Arap harfleriyle yazılan bir dildir.

Batılılar Gözüyle Osmanlı

Avrupalıların 11. yüzyıldan bu yana Anadolu için kullanılan Türkiye sözcüğü, Osmanlılar için de kullanıldı. Avrupa haritalarında Osmanlı; Türk İmparatorluğu olarak gösteriliyordu. Padişah'a da Türk sultanı diyorlardı.

Osmanlı'ya gelen seyyahlar ''Türkiye'ye geldik'' deyimini kullanıyorlardı.

adı: Türkle 1603 yılında Richard Knolles'in yazdığı eserde; Osmanlı anlatılmaktaydı.

Kitabının ilk cümlesi ise; Türklerin muhteşem imparatorluğu çağımızın dehşeti'' olarak başlıyordu.

Avrupalılar, Müslüman olan birisine;''Türk oldu'' diyorlardı. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *