GÜZEL GİYİNMEK...
HANEFİ fukahası; "güzel giyinmek zinet ve Allah'u Te'ala'nın ni'metini üzerinde göstermek müstehabtır" hükmünde müttefiktir.
İmam-ı Azam, talebelerine; ''güzel elbiseler giymelerini ve çirkin giyinmekten sakınmalarını tavsiye etmiştir.'' Resul-i Ekrem'in; "Kalbinde zerre miktarı kibir olan kimse cennete giremez" buyurması üzerine Sahabe-i Kiram'dan bir zat;
"İnsan elbisesinin güzel, ayakkabısının güzel olmasını arzu ediyor" deyince, Resulullah; "Şüphesiz ki Allah güzeldir; güzelliği sever.
Kibir, hakkı inkar etmek ve insanları küçük görmektir" buyurmuştur.
Yine; çok kalitesiz, dağınık ve pejmurde bir kıyafet içerisinde Resul-i Ekrem'in yanına gelen bir kimseye; "Malın var mı?" diye sormuş o kimse; "Allah bana her çeşit maldan verdi" cevabını verince Resulullah; "Madem ki Allah'u Te'ala sana her çeşit maldan verdi. Şu halde Allah nimet ve ikramının izini üzerinde görsün" diyerek, güzel giyinmesini tavsiye etmiştir.
TEKEBBÜR İÇİN GÜZEL GİYİNMEK MEKRUHTUR
Hanefi fukahası, Resul-i Ekrem'in;
Hz. Mikdat b. Madi'ye hitaben; "Tekebbür ve çalım satma gösteriş olmadığı halde bunlardan uzak kalarak ye, iç ve giy" hadisini esas alarak, tekebbür için giyinmek mekruhtur" hükmünü beyan etmiştir. Allah'u Te'ala'nın nimetini izhar için güzel giyinmek müstehab, tekebbür için güzel giyinmek ise, mekruhtur. Buradaki ince fark; kalble ilgili bir olaydır.
ÇIPLAKLIĞI ŞEYTAN TAVSİYE EDER
Kur'an-ı Kerim'de; "Ey Ademoğulları!..Şeytan ana ve babanızı, avret yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini soyarak, nasıl cennetten çıkardıysa, sakın size de bir fitne tuzak kurmasın!..
Çünkü o da; kabilesinden olanlar da sizi, sizin kendilerini göremeyeceğiniz yerlerden muhakkak görürler.
Biz şeytanları iman etmeyeceklerin velileri yaptık" hükmü beyan buyurulmuştur.
Müfessirler; "Şeytanın; Hz. Adem ve Hz. Havva'ya, nasıl bir tuzak kurduğu ve onları elbiselerinden soyduğu, bu ayette izah edilmiştir.
Aynı zamanda bütün insanlara; şeytanın kuracağı bu tuzaklar karşısında, hassas olunmasının tavsiye olunduğu muhakkaktır.
Şeytan ve onun görünmeyen yardımcıları, daima işbaşındadır." demek suretiyle; avret yerlerini açmanın, şeytanın vesvesesi ile alakalı olduğunu beyan etmişlerdir.
Günümüzde; siyasi otoriteler, Avrupalılar, kadınların tesettüre riayet etmelerine bile, müdahale edecek derecede çılgınlaşmışlardır.
Ayrıca; "Güzellik yarışmaları" adı altında; kadınların soyunmalarını teşvik etmektedirler.
İPEK ELBİSE GİYMEK
Hanefi fukahası; "Erkekler için ipek elbise giymeleri helal olmaz, kadınlar için ise, helaldir.
Çünkü Resul-i Ekrem, ipek ve atlas elbise giyinmekten men etmiş ve "ipeği ancak ahirette kendisi için bir nasibi olmayan giyer" buyurmuştur. Ancak kadınlara, diğer bir hadisle helal kılınmıştır.
Bu hadis sahabe tarafından, değişik vecihlerle rivayet olunmuştur.
Hz. Ali'den şu şekilde rivayet edilmiştir: "Resûl-i Ekrem, minbere çıktı, bir elinde "ipek", diğer elinde ise, "altın" vardı. Bunları göstererek; "İşte bu ikisi, ümmetimin erkekleri üzerine haram kılınmışlardır" buyurdu.
Bizzat erkeğe tahsis edilmesi, kadınlara ipek elbisenin helal olduğunu gösterir" hükmünde müttefiktir.
İmam-ı Muhammed ve İmam-ı Yusuf; "Harp halinde iken ipek elbise giymekte mahzur yoktur.
Çünkü Hz. Şa'bi'den rivayet edilmiştir ki; Resul-i Ekrem harpte ipek ve atlas giymeye ruhsat verdi. Ayrıca bunda zaruret de vardır. Çünkü ipek, silahın eziyetini giderir ve düşmanın gözünde parlaklığından dolayı, mücahidi heybetli gösterir.
İmam-ı Azam Ebu Hanife indinde; harpte de mekruhtur. Zaruret; ipekle karışık olan diğer yün vs. elbiselerle de giderilebilir. Bu durumda harpte de, halis ipek giymek mekruhtur."
ERKEKLERİN KADIN; KADINLARIN DA ERKEK ELBİSESİ GİYMESİ
Kadın ve erkeğin kendine mahsus özellikleri ve buna uygun kıyafetleri vardır. Karşı cinse özenen insanda; ahlaki meseleler ve ruhi rahatsızlıklar mevcuttur.
Bu sebeble, bu tür insanların tedavi edilmesi gerekir. Resul-i Ekrem, erkeğin kadın, kadınların da erkek elbisesi giymesini men etmiştir.
Ayrıca İbn-i Abbas'dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerif'te Resulullah, erkeklerden kadınlaşanlara, kadınlardan da erkekleşenlere lanet etmiş ve "Bu makule kimseleri evinizden kovunuz" buyurmuştur.
Giyim hususunda her beldenin örf ve adeti farklıdır.
Resul-i Ekrem'in; "Cehennemliklerden iki sınıf vardır ki, ben onları dünyada görmedim.
Birincisi; yanlarında bulunan sığır kuyruğu gibi kırbaçlarla insanları kamçılayan kimseler.
İkincisi; Giyinmiş çıplak, kalçasını oynatan, salınarak yürüyen, başları Horasan develerinin eğilmiş hörgüçleri gibi, birtakım kadınlar!..
Bunlar, cennete giremezler, onun kokusunu da alamazlar.
Halbuki cennetin kokusu mesafelerin ötesinden alınır" buyurduğu bilinmektedir.
