Kuranı Kerim, bütün Hastalıklara Şifadır...
Kur'an-ı Kerim ayetlerinin pek derin te'sirleri vardır ki, bu da Cenab-ı Hak'ın Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın ayetlerine koyduğu faydalardan ve meziyetlerden ileri gelmektedir.
Bunun içindir ki bir kısım hastalıkların tedavisinde ve ruhî olayların gelişmesinde Kur'an-ı Kerim ayetlerini okumanın mu'cizekar tesirleri görülmektedir.
Cami'us-Sağir'de Hz. Ali'den rivayet edilen hadis-i şerife göre; ''Her türlü hastalığa en hayırlı çare ve ilaç Kur'an'dır'' buyurulmuştur.
Kur'an-ı Kerim'in bizzat kendisi de kendini şifa ve rahmet olarak takdim ediyor.
''Biz Kur'an'dan öyle ayetler indirmekteyiz ki, mü'minler için şifa ve rahmettir'' (İsra / 82) buyuruluyor.
Elmalılı Hamdi Efendi, bedeni hastalıklara yapılacak manevi tedavi hususunda; ''Maddi hekimliğin aciz kaldığı nice bedeni hastalıklar vardır ki, Kur'an'ın şifa sunan ayetleri ile iyiliğe kavuştuğu ehli olanlarca görülmektedir'' sözleriyle bu hakikata işaret ediyor.
Evet, Kur'an iman sahiplerinin hem kalp ve ruhlarına, hem maddi hastalıklarına bir şifa ve rahmet hazinesidir.
Bazı sözlerin insanlar üzerinde bir takım tesirler yaparak, akıllarını ve hislerini harekete geçirdiği inkar olunamazken Rabbü'l-Alemin'in kelamının insanların maddi ve manevi varlıkları üzerinde tesiri olamayacağını düşünmek mümkün müdür?
Allah, yarattıklarına göre ne kadar yüksek, ne derece kemal sahibi ise, onun sözleri de o kadar üstün, tesiri o kadar yüksektir.
Allah tarafından indirilen semavi kitapların sırlarını taşıyan, şifa ve rahmet kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'in her bir ayeti, hatta her bir kelimesi ve harfi bitmeyen tükenmeyen bir hazinedir.
***
1400 yıldan beri bunlardan nice feyizler alınmış ve faydalar sağlanmıştır:
Fatiha-i Şerife, Muavvizeteyn ''Felak ve Nas sureleri'nin, '' Ayetü'l-Kürsi'nin ne büyük fayda ve meziyetleri olduğu ehli olanlarca bilinmektedir.
Kur'an'ın havas ve faydalarını bildiren pek çok hadis-i şerifler vardır.
Misal olmak üzere, hayır ve bereket vesilesi sayarak, bazılarını buraya alıyoruz:
''Fatihatü'l-Kitap her derde şifadır."
"Fatihatü'l-Kitap ölümden başka her şeye şifadır."
Ebu Said El-Hudri'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerife göre;
''Bir zat Rasulüllah (s.a.v.)'in huzuruna gelerek,
göğüs ağrısından şikayette bulunmuş, Rasul-ü Ekrem (s.a.v.)
ona:
Kur'an oku, Allah Te'ala, Kur'an'da;
"Göğüslerdeki ''gönüllerdeki'' dertlere şifadır", buyurmuşlardır.
Beyhaki'nin İbn-i Mesud'dan ''merfu'' olarak rivayet ettiği bir hadis-i şerifte;
"Her gece Vakıa suresini okuyan kimse asla fakirlik yüzü görmez" buyurulmuştur.
Bununla ilgili olarak el-Hakayık'ta şu vak'ayı naklediyor:
"İbn. Mesud (r.a.)'in vefatlarından önceki hastalıklarında Hz. Osman (r.a.) kendisini ziyarete gitmiş; şikayetiniz nelerdir? diye sormuş,
İbn-i Mesud (r.a.):
''Günahlarımdan, '' cevabını vermiş.
''Ne arzu ediyorsunuz? sorusuna:
''Rabbimin rahmetini''
Doktor göndereyim mi? sorusuna:
''Tabip beni hasta etti.''
''Tabip ile Cenab-ı Hakk'ı kastediyor''
Para göndereyim mi? sorusuna:
''Benim para ile pul ile işim yok, '' buyurmuşlardır.
Hz. Osman'ın; ''Kerimeleriniz için göndereyim mi?'' sözüne, sen benim kızlarım hakkında fakirlik ve darlık endişesi mi taşıyorsun? Ben onlara her gece "Sure-i Vakıa'yı'' okumalarını tenbih ettim. Rasulüllah (s.a.v.)'den dinledim, buyurdular ki;
"Her gece Vakıa Suresi'ni okuyan kimse asla fakirlik yüzü görmez." karşılığını vermiştir.
Beyhaki'nin naklettiği bir hadis-i şerife göre;
''Ma şaellahu la kuvvete illa billah"
Allah'ın dilediği olur.
Allah'ın yardımı olmadan hiçbir kuvvet yoktur." (Kehf 39) ayet-i kerimesini okumak mal, evlad gibi herhangi bir nimetin ölümden başka bütün felaket ve belalardan kurtulmasına sebep olur.
Başka bir hadis-i şerife göre de; üzüntü ile karşılaşan kimse; "O Yunus (a.s.), karanlıklar içinde (kalıp): "La ilahe illa ente sübhaneke. İnni küntü mine'zzalimin.''
''Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben haksızlık edenlerden oldum."
(Enbiya; 87) diye Allah'a niyaz etmişti.
İmam-ı Gazali, Şafii, Temimi, Yafii, Buni gibi meşhur İslam alimleri tarafından Kur'an'ın havassına dair hususi kitaplar yazılmıştır.
Hz. Aişe şöyle demiştir:
"Bizden bir insan hastalandığı vakit Rasulüllah (s.a.v.) onu sağ eli ile mesheder; sonra; ''Ezhibi'l-be'se Rabbe'n-Nas. Ve'şfi ente'ş-Şafi. La şifaen illa şifauke. şifaen la yugadiru sakamen.''
''Ey insanların Rabbi! rahatsızlığı gider, şifa ver!
Şafi sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Hastalık bırakmayan şifa (ver)." der idi.
Hz. Aişe naklediyor:
Hz. Peygamber (s.a.v.) hastalandığı vakit kendisine muavvizatı; ''İhlas, Felak ve Nas sureleri'' okur ve üflerdi.
Hastalığı şiddetlenince artık onun üzerine ben okuyor ve bereketini umarak kendi eliyle onu meshediyordum."
''Ey Muhammed! De ki; ''Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız.
Öyle ise, azap yakanızı bırakmayacak.''
