Müt'a Nikahı...
Bir erkeğin, rızası olan bir kadınla,
bir ücret karşılığında, belirli bir süreliğine birlikte olmak üzere evlenmesi.
Bazı kaynaklarda;
''Acem nikahı ya da muvakkat nikah geçici nikah'' da denir.
Sözlükte; "kendisinden faydalanılan şey" anlamına gelen müt'a, bir fıkıh terimi olarak, boşanma veya evliliğin feshinden sonra kocanın, kadına verdiği elbise ve benzeri hediyeye denir.
Tarihçe
Eski bir Arap Cahiliye Devri adeti olan müt'a uygulamasına İslam'ın ilk yıllarında, özellikle harp zamanlarında, uzun zaman kadınlardan uzak kalan askerler için izin verilmişti.
Taberi ve İbn. Kesir'i kaynak göstermek suretiyle Kilab kabilesinden Aliye binti Zabyan ve Esma binti Numan ile müt'a nikahı yaptığını ileri sürmektedir.
Taberi bu olayı şu şekilde anlatır:
''Rasulullah, Esma binti Numan ile evlendi.
Gerdeğe girdiğinde onda beyazlık gördü.
Bunun üzerine ona müt'a verdi, giyindirdi ve ailesine geri gönderdi.''(Taberi Tarihi)
Hz. Peygamber'in müt'a nikahı yaptığı iddia edilen diğer kadın ise, Aliye binti Zabyan'dır.
Taberi'nin ifadesi şöyledir:
''Rasulullah, Benu Ebi Bekir İbn. Kilab kabilesinden Aliye ile evlendi, sonra ona müt'a verdi ve onu bıraktı.'' (Taberi Tarihi)
Ancak; Hz. Ali bin. Ebu Talip'ten sünni kaynaklarda kaydedilen bir hadise göre Hz. Peygamber,
Hayber Gazvesi günü, ''kadınlarla müt'ayı ve ehli eşek etlerinin yenmesini haram kılmıştır.'' (Buhari).
Nisa suresinde ilgili ayetler
Nisa suresi'nin 24 ayeti mut'a uygulamasıyla ilişkilendirilir.
"Malik olduğunuz ''cariye veya esire'' dışındaki kadınlardan evli ve özgür olanlar da size Allah'ın emri olarak haramdır.
Bunların dışındaki kadınlardan sefahat yapmamak üzere mallarınızla kadın aramanız size helal kılındı.
Öyleyse onlardan neye karşılık yararlandıysanız, onlara ücretlerini gereken kadar ödeyin. Anlaşma dışında karşılıklı hoşnut olunan şeyler konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur........" (4:24)
Mezheplerin bakış açısı
Şiilikteki bazı mezheblerde ve Rafizilikte uygulanan müt'a nikahı, Ehl-i Sünnet'te haramdır.
Sünni kaynaklarda Mü'minun suresinin 6 ve 7. ayetlerinin nazil olması üzerine, müt'a nikahının haram kılındığı rivayet edilir. (Tirmizi)
Hz. Ömer de, hilafeti döneminde müt'a nikahını zina gibi kabul ederek, yasaklamıştır.
Bunun yanında Şia'nın önemli kollarından biri olan; ''Zeydiyye mezhebinde, Nusayriliktede batıl kabul edilir ve uygulanmaz.
Sünnilik'te müt'a nikahına bakış
Sünni inanışına göre Peygamberimiz;
''önceleri izin verdiği bu nikahı daha sonra Allah'ın emri ile kesin olarak, yasaklamıştır ve Ashab'dan, tabiinden ve müçtehitlerden, bu tür nikahı kabul eden kimse yoktur.''
İbn-i Abbas'dan rivayetle Hz. Ali bin Ebu Talib şöyle demiştir:
"Rasulullah müt'a nikahından ve ehil eşeklerin etlerini yemekten Hayber'in fetih günü bizleri men etti."(Buhari)
Sünni inanışına göre Hz. Peygamber, Evtas yılında ''Mekke'nin fethi'' müt'a nikahına üç defa ruhsat vermiş, sonra yasaklamıştı. (Müslim)
Bir rivayete göre şöyle demiştir:
"Ey insanlar, ben müt'a nikahı ile kadınlardan faydalanmanız için izin vermiştim.
Şüphe yok ki Allah, kıyamete kadar bunu muhakkak haram kılmıştır. Kimin yanında bunlardan bir kadın varsa hemen onu serbest bıraksın, onlara verdiği şeylerden hiçbir şeyi geri almasın." (El-Hidaye)
O dönemde; "faydalanmak" sözcüğünün evlenmek anlamında kullanıldığı belirtilir. (Tefsir Taberi)
İbn. Mace'ye göre Hz. Peygamber; kadınlarla normal nikah yapmış ve onların bazılarında kusur görünce dokunmadan boşamıştır.
Rivayetlerde, mut'a olarak geçen de, boşanma sırasında verdiği hediyedir ve böylece Bakara suresi 236. ayete uygun hareket etmiştir;
"Nikahtan sonra henüz dokunulmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden kadınları boşarsanız bunda size günah yoktur. Bu durumda onları faydalandırın." (İbn. Mace)
Bu yorum rivayetlerdeki nikahın müt'a ile başladığı ifadelerinin bulunmaması, nikahın sonlanması sırasında mut'a verildiği ifadesiyle desteklenir.
Şiilik'te müt'a nikahı
Şiilerin hadis anlayışları sünnilerden farklıdır ve sünni kaynaklarda kaydedilen hadisler yerine ehli beyt kanalıyla nakledilen hadisleri referans alırlar.
Şiiler ve Rafiziler müt'a nikahını uygularlar.
(Fethül-Kadir).
Anadolu Aleviliğinde ve Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiyye mezhebinde müt'a nikahının batıl olduğuna inanılır.
Şiiler müt'a nikahı konusunda Nisa suresinin 24. ayetini delil olarak sunarlar.
Şia'ya göre, Nisa suresinin 24. ayetinde geçen ve Türkçeye; "faydalanmak" olarak, çevrilmiş kelimesinin kökü'den gelmektedir.
(Mü'ta maddesi İslam Ansiklopedisi)
Fetvalar ve fıkıh'ta uygulamalar
Bu evliliğin süresi, en az bir cinsel birleşme kadar,
en çok 99 sene olabilir.
(İslam ve Osmanlı Hukukunda Evlenme)
Erkek, rızası olan kadına, "Beni ... aylık bir zaman için müt'alandır" veya " ... kadar para karşılığında seninle müt'alandım" der.
Müt'a nikahı ile evlenen kadın, mirastan hak iddia edemez.
(Fetava Kadıhan)
***
Diyanetin Görüşü
Mut'a nikahı; Bir kısım Şii fakihin dışında, bütün İslam bilginleri mut'a nikahının haram olduğunda ittifak etmişlerdir.
''Mut'a nikahı ve belirli bir zaman için kıyılan nikah batıldır.''
Mü'minun suresinin 6 ve 7. ayetlerinin nazil olması üzerine, mut'a nikahı haram kılınmıştır.
İbn Abbas, şöyle anlatmaktadır:
"İslam'ın evvelinde mut'a vardı.
Kişi, tanımadığı bir beldeye gelince, oradan yerli bir kadınla, kalacağını tahmin ettiği müddet miktarınca nikah yapardı.
Kadın, böylece onun eşyasını muhafaza eder, gerekli işlerini görürdü.
Bu hal, "Onlar namuslarını korurlar. Ancak hanımlarına ve cariyelerine karşı müstesna, bunlarla olan yakınlıklarından dolayı kınanmazlar." (Mü'minun, 6) mealindeki ayet nazil oluncaya kadar devam etti.
Bu ayet gelince mut'a haram ilan edildi." (Tirmizi)
