FUZULİ'NİN DİLİNDEN HZ. ALİ EFENDİMİZ...
Arapça, Farsça ve Türkçe ile eserler veren ve bu üç dilde de Divan'ı bulunan şairin kasidelerini incelediğimizde şöyle bir tabloyla karşılaşırız.
Şair, Türkçe 45, Farsça, 34 ve Arapça, 12 kaside kaleme almıştır.
Toplam 91 kasideden tespitlerimize göre ikisi Türkçe, on üçü Farsça ve üçü Arapça olmak üzere 18 kasidesinde Hz. Ali'yle ilgili övgüler bulunmaktadır.
Türkçe Kasidelerde
Fuzuli'nin Hz. Ali medhine dair müstakil
Türkçe bir kasidesi bulunmamaktadır.
Türkçe kasidelerinden ikisinde Hz. Ali'yle ilgili birkaç beyit vardır.
Şairin;
''Gonca bağrı dehr-ı bi-dad ile evvel kan olur
Sonra yüz lutf ile gönli açılır handan olur''
Yüz meşakkat çekse kam-ı dil bulur encam-ı kar
Her kimin alemde mevlası Şah-ı Merdan olur
Tabe-i ferman eder hükmüne cümle alemi
Murteza hükmüne her kim tabi-i ferman olur
Dem vuram evsaf-ı evlad-ı Ali'den nitekim
Medh-i evlad-ı Ali müstevcib-i gufran olur
***
Kanuni'ye sunduğu ve Bağdat'ın vasıflarını anlattığı bir kasidesinde de Hz. Ali'den; ''Şah-ı Zülfikar'' şeklinde bahsetmektedir.
''Bunda bağlamış gaza şimşarini sultan-ı Rum
Bunda salmış saye-i ikbal Şah-ı Zülfikar''
***
Arapça Kasidelerinde
Fuzuli üç ayrı kasidede Hz. Ali'yi methetmektedir.
Bu kasidelerden ilkindeki şair şunları söyler:
''Kevn ü mekanın onun isteğiyle yaratıldığı,
onun Hakkın mutlak zatı ve Beytü'l-Aksa olduğu, kainatta bir başkasının bunlara mazhar olmadığını söyler.
O şehadetiyle Hz. Muhammed'in nebiliğini tasdik etmiş ve Hz. Peygamber dini onunla kolay kılmıştır.
Veliyullah ve yiğitler şahı olan Hz. Ali, dinde adaleti daim hale getirmiştir.
O, ebedi hüküm sahibidir ve her hükmü sonsuza kadar devam edecektir.
Zaman değişse bile onun hükmü yoluna devam edecektir.''
''Odur gönüllere mihr ile merhamet salmış
İradesiyle onun halk olundu kevn ü mekan''
O zat-ı mutlak-ı Hakdır o Beytü'l-Aksadır
Bu kainatda yok ondan özge mazhar olan
Onun şahadeti etmiş nübüvveti tasdik
Onunla kıldı Muhammed şeriatı sehman
Ali adaleti daim edip şeriatde
Odur veliyy-i Hudavend Server-i Merdan
O hakim-i ebedidir her hükmü bakidir
Zaman değişse de hükmü olur hemişe revan''
***
Şair bir diğer kasidede;
Hz. Ali'nin vasfedilmesinin vacip olduğunu, Allah'ın insan ve cinleri onun ortaya çıkmasının mümkün olması için yarattığını söyler.
Hz. Ali'nin Allah'ın izni ile kainatın işlerine delalet ettiğini ifade den şair, kainatın düzeninin onun velayetine bağlı olduğunu söyler.
Hz. Ali'nin mahşer gününe kadar olacak bütün işlere vakıf olduğunu, gizli sırları bildiğini ve her kim sıdk ile ondan yardım dilerse çok zor işleri bile kolaylıkla halledeceğini söyler:
''Sevab-ı nafiledir cümle evliya vasfı
Velik vacib oldu vasf-ı Server-i Merdan
Yaratmış ins ile cinni Huda bu maksad ile
Ki zahir olmasına ol Şeh'in ola imkan
Ali delalet eder kainatın işlerine
Buna icaze veripdir o Halık-ı Sübhan
İradesi bütün işlerde sanki bir eldir
O elde barmağa benzer tamam kevn ü mekan
Bu varlık alemi tutmazdı öz yerinde karar
Onun velayetine bağlı olmasaydı cihan
Velidir ancak bütün evliyadan üstündür
Alidir ali makam ile olmuş ali-şan
Odur ki haşre kadar her işe olup vakıf
Ona hemişe ayandır tamâm sırr-ı nihan
Sadakat ile onu kim çağırırsa imdada
Asan yol ile çetin işleri kılar sehman''
***
Fuzuli bir diğer kasidesinde de Hz. Ali'nin veliliği üzerinde durarak, onun Allah katında Yuşa ve İlyas peygamber gibi olduğunu ve yaratılanların tümünün onu sevmesinin vacip olduğunu belirtir:
''Hem velidir hem vasi hem kamil hem sahib-kemal
Hem Taki'dir hem Naki hem zahid ü hem mu'teber
Vasf u suretde Ali çünki veliyyu'llahdır
Var makamı Hak yanında Yuşa vü İlyas gibi
Vacib olmuş cümle mahlukata sevgin ya Ali
Senden özge dostluğa layık görülmez bir nefer''
Hazret-i Ali yaşadığı sürece Ehl-i beytin gül bahçesinde hiçbir zaman bela rüzgarı esmedi. Hazret-i Ali öldürüldükten sonra belanın hurma ağacı kanlı gözyaşıyla sulanmadan Al-i abaya yemiş vermedi.
Fuzuli ve ölümsüz eseri Hadikatü's-Süeda Anadolu'da Ehl-i Beyt sevgisinin oluşumunda çok etkili olan bir eserdir.
Hz. Ali'ye bir bölüm ayıran şair, ilgili bölümde
Hz. Ali'nin doğumu öncesinden başlayıp, vefatına kadar çeşitli bilgiler vermekte ve verdiği bilgilerin kaynaklarını da belirtmektedir.
