06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İNSANIN "İÇİ" ACIYOR

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

 

Hiç ölmez sanılan çınarlar da gün gelir ölür.

Diğer ölümlerden farkı;

Dimdik,

Güçlü,

Vakurlu bir şekilde ölmesidir.

Onlar tarihe,

Tarih onlara şahitlik eder.

Yaşama sıkıca bağlıdır.

Fırtınaların

Boranların gücü yetmez onları kök saldığı topraktan sökmeye.

Bir gün gelir.

Toprağı sarıp sarmalayan kolları güçsüzleşir.

Mücadele gücü kaybolur.

Ve bir gün gelir,

Onu doğuran,

Yeşerten,

Büyüten,

Besleyen toprağa teslim eder kendini.

Şemsi Sılkım Ağabey de çınar ağacı gibiydi.

Yaşama sıkı sıkıya bağlıydı.

Mutluydu.

Gönlü sevgiyle dolu bir insandı.

Gülerdi.

Güzel gülerdi.

Gerçek bir centilmendi.

Ağzından kimse tek bir kötü söz duymadı.

Bulvar ve Tercüman Gazeteleri kapanana kadar birlikte çalıştık.

Bir gün olsun yüzünü asık görmedik.

Sabah, temizlikçilerden önce gelir,

Günlük gazeteleri okuyarak gündemi takip eder, haberlerini hazırlayıp giderdi.

Sadece muhabir olmak isterdi.

Rahmetli Kemal Ilıcak için de , " Şemsi Ağabey" di

Gazetede istediği makama geçebilirdi.

İstemesi yeterdi.

Ancak, makam, masa ona ters gelirdi;

-Gazetecilik masa başında değil, hayatın içinde, yaşayarak öğrenelim, öğretelim, derdi.

O, bizim tükenmez ışığımızdı.

Şemsi ağabeyi izlerken,

Hayatı,

Sevmeyi,

Dost edinmeyi,

Çalışmanın,

Sorumluluk almanın,

Başarmanın ne demek olduğunu öğrendik.

Dostları için yaşadı.

Çok dost edindi.

Ona hep borçlandık.

Gazeteciler Cemiyetinden gelen mail,

Çınarın devrildiği bildiriyordu.

Son günlerinde güçsüz düşmüştü.

Artık mücadele edemiyordu onu aramızdan ayıracak hastalıkla.

Ziyaretine gittiğimde konuşamadık.

Yatıyordu.

Kapıdan bakabildim.

Solgun yüzü, nurlanmıştı.

Kapalı gözleriyle gülüyordu.

Oysa onunla 25 gün önce gazetede karşılaşıp, sohbet etmiştik.

Azrail ile iki yıl daha mücadele edebilse, dalya diyecekti.

90 yaşında gazetesine gidip yazı yazıyordu.

Hoş, onu her görüşümde çalışma azmini kıskandımsa da, iftihar ettim.

Son karşılaşmamızda; rahmetli Kemal Ilıcak ile Nazlı Ilıcak'ın tanışmalarını anlattı.

Hayat ne yazık ki,

Çok uzun gibi görünse de çok kısa.

Takvim yaprakları,

Pek çok dostumuzu tarihe gömdü.

Gazetemizin mücadele insanı,

Hala aradığımız özlediğimiz,

Sevgili patronumuz Zeki Saraçoğlu,

Duayen gazeteci; Behiç Kılıç. .

Kadim dostum İrfan Ülkü.

Kastamonu'nun yiğit evladı.

Kemal Çapraz.

Kasımpaşa'nın bıçkın delikanlısı, Ahmet Akpak.

Beyefendi, Avni Demirci.

Daha isimlerini sayamadığım, çok özlediğim arkadaşlarımın-dostlarımın çoğunu genç yaşta kaybettik.

Asırlık çınar Şemsi Sılkım ağabeyimiz de hakkın rahmetine kavuştu.

Dile kolay, 15 yılımız birlikte geçti.

Çınarımız, giderken geride iki çınar bıraktı.

Kızı Özlem, oğlu Serhat.

İki çocuğu da gazetecilik yaptı.

Babalarını örnek alıp, başarılı oldular.

Haberleri ile Türkiye'de günden değiştirdiler.

Şemsi ağabey ile 30 yıldan fazla birlikte olduk.

Ailece görüştük.

Onunla kısa bir sohbet bile, ruhunuzu yenilemeye yeterdi.

Hasta yatağında gördüğümde, kızı ile konuştuğumda fazla yaşamayacağını anlamıştım.

Şemsi Sılkım ağabeyi kaybetmeyi kabullenemeyeceğim için bu düşünceyi kafamdan silmiştim.

-O, hayata tutunur, kolay pes etmez, bir yerlerde karşılaşır gene sohbet ederiz, umuduna sarılmıştım.

Telefon geldiğinde, umut ellerimden kaydı.

Giderek çirkinleşen bir dünya da, yeri doldurulamayacak bir dostu kaybetmenin acısı içime çöktü.

Yüreğimde tarifsiz bir acı hissettim.

Mekânın cennet olsun Şemsi Ağabey.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *