13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Melekler...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Melek; erkeklik ve dişilik özelliği olmayan, yemeyen, içmeyen, evlenmeyen, doğmayan, doğurmayan, normal gözle görülmeyen,

Allah'ın emirlerine itaat eden yaratıklardır.

Dolayısıyla melek kelimesi lügat bakımından; ''haberci, elçi, kuvvet ve iktidar sahibi, tedbir ve tasarruf manalarına gelmektedir.''

İslam dininde ise; melek denince, akla önce, peygamberlere gönderilen ilahi elçiler;

sonra, insanlar ve kainat üzerinde Allah namına tasarrufta bulunan ve O'nun emirlerini ve verdiği vazifeleri aynen yerine getiren kudret sahibi manevi varlıklar gelmektedir.

Ehl-i Sünnet alimlerinin Kitap ve Sünnete dayanan ortak görüşleri icmali olarak şöyledir:

Melekler; Allah'a ibadet ve taatle meşgul olan ruhani, nuranî, latif varlıklardır.

Allah'ın kendilerine verdiği her emri derhal ve aynen yerine getirirler ve asla itaatsizlik etmezler

(et-Tahrim, 66-6)

Melekler, "emanet" sıfatıyla muttasıfdırlar.

Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetlerinde meleklerin, kainattaki bütün varlıklar gibi bağımsız olarak yaratılan, fakat insanlara ve diğer canlı ve maddi yaratıklara mahsus olan yeme, içme, uyuma ve evlenme gibi sıfatlardan; erkeklik ve dişilik gibi cinsiyetten ve her çeşit günah işlemekten uzak, daima Allah'ı tenzih ve tesbih eden nuranî lâtif varlıklar olduğu bildirilmiştir.

Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur:

"Belki onlar, Allah'ın şerefli kullarıdır.

Onlar Allah'ın sözünden önce söz söylemezler

ve O'nun emrettiklerini hemen yaparlar"

(Enbiya, 21/26-27); "Onlar, Allah'ın emirlerine isyan edip karşı gelmezler ve emrolundukları şeyleri aynen yaparlar" (Tahrim 66/6);

"Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur.

Şu ayet-i kerimelerde ise Allah; "Gökleri ve yeri yoktan var eden, melekleri ikişer, üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdolsun.

O, yaratmada dilediğine dilediğini artırır. Muhakkak ki Allah her şeye kadirdir." (Fatır 35/1); 1. Melekler, Allah'ın yarattığı kullarıdır.

Öyle ise onlar, Hak Te'ala'nın haşa kızları, çocukları olmadıkları gibi, asla düşmanları da değildir.

2. Melekler, Allah'ın emirlerine harfiyen bağlıdırlar. O'na asla karşı gelmez ve isyan etmezler.

Bütün meleklerin ortak özelliği; daima Allah'a hamd ve senada bulunmak, O'nu itaat ve ibadetle, tesbih etmektir. (Enbiya, 21/26-27; Mümin, 40/7).

3. Meleklerin, nurani mahiyetlerine uygun yaptıkları

iş ve vazifelerine göre ikişer, üçer, dörder kanatları vardır.

Bu husus, Kur'an ayetleriyle sabittir.

Ancak; gaib görülmeyen alemden olan, maddi kesafetten soyutlanmış, mahiyeti bilinmeyen melekleri kuşlar gibi kanatlı, maddi varlılar olarak tasavvur etmek, yanlış bir anlayıştır.

Çünkü onlar, Allah'ın irade ve takdiri ile bizim gözlerimizle görülecek şekilde yaratılmamış, Kuran'ı Kerimde bir konuda açık bilgi verilmemiştir.

Hristiyanlar ise, melekleri bir kuş gibi kanatlı olarak düşünür ve tasvir ederler.

Onların İslam itikadından ayrıldıkları bir husus da budur.

4. Kur'an'a ve Sünnete göre melekler, gözle görülmeyen, nurdan yaratılmış olmalarına rağmen, Cenab-ı Hak onlara, gerektiğinde diledikleri kesif cisimler ve insan şekline girerek görünme gücünü bağışlamıştır (M. Said Ramazan el-Butî, Kübrâl-Yakîniyyât el-Kevniyye)

Melekler Neden Görünmezler?

Melekler, nurdan yaratılan, ruhani ve latif varlıklar oldukları için, kendilerine mahsus olan bu mahiyet ve hakikatları onların insan gözüne görünmesine engel teşkil eder.

Çünkü, maddi olan insan gözü, melekler gibi nurani, latif ve soyut varlıkları görebilecek şekil ve vasıfda yaratılmamıştır.

Ancak; Cenabı Hak, hidayet rehberi olarak gönderdiği üstün vasıflı insanlar olan peygamberlerine bu kuvveti verdiğinden, yalnız onlar melekleri hakiki hüviyetleri veya Allah'ın dilediği surette görebilirler.

Kur'an-ı Kerim'de insanların topraktan; cinlerin ve şeytanın yalın ateşten yaratıldıkları,

"Cin'i de, yalın ateşten yarattık" (Rahman, 55-15) ayetiyle beyan olunmakta ise de; iblis, Ben ondan Adem'den daha üstünüm. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın'' dedi (Sad; 38-76) ayetinde görüleceği gibi; meleklerin hangi maddeden yaratıldığı bildirilmemiştir.

Ancak Sahih-i Müslim'de Hz. Aişe'den nakledilen sahih bir hadiste Peygamber Efendimiz;

"Melekler nurdan, cinler yalın bir ateşten yaratıldı" (Sahih-i Müslim) buyurmuştur.

Meleklere İman, Her Müslümana Farzdır

Meleklerin mana ve hakikatı, cinsleri, sıfat ve özellikleri hakkında Ehli Sünnet alimlerinin Kur'ân-ı Kerim ve Peygamberimiz (s.a.v)'in sahih hadislerine dayanan ve yukarda açıklanan ortak görüşleri, her müslümanın inanması gereken melek anlayışını ortaya koymaktadır.

Vasıfları ve görevleri Kur'an-ı Kerim'in pek çok âyetlerinde tafsili olarak, anlatılan meleklere iman etmek, İslam'da iman esaslarından biridir. Bu inanç, İslâm dininin inanç sistemi arasında çok önemli bir yer işgal eder.

Çünkü melekler; Allah Te'ala'nın insanlara bir lütfu ve keremi sayılan "peygamberlik müessesesi'nin temeli olan Allah'ın "ilahi vahyini", görülmeyen gayb aleminden, insanlara, onlar arasından seçilen peygamberlere indiren "Allah'ın ilahi elçileri'dir.'' Melekler, yaratılan bu alemin, göklerde ve yeryüzünde nizam ve intizamını sağlayan Allah'ın ruhani yaratıkları, insanları koruyan, onlara hayrı ve iyiliği ilham eden, yaptıkları işleri yazan şerefli kâtipler, nurani yüce varlıklardır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *