YAĞMA HASAN'IN BÖREĞİNİ KİM YEDİ?
Anlamak mümkün değil.
Piyasalar düşerken, yabancılar neden yukarı pozisyon alır.
Ya da tam tersi.
Yabancılar derken,
Çakma yabancıları da dahil ediyorum.
Hatta çakmaların, gerçek yabancılardan fazla olduğunu düşünüyorum.
Onlar borsa açıldığı ilk günden itibaren görev başı yaptılar.
Yabancı olmanın dayanılmaz çekiciliği ile yurt dışında hesap açıp,
Kendilerine yabancı süsü verdiler.
Daha sonra hem kendilerine hem de İMKB'ye yabancılaştılar.
Bu arada giderek palazlandılar ve yurt dışında büyük fonlar kurdular.
Bu fonlar aracılığı ile de İMKB'de işlem yaptılar.
Yapmaya devam ediyorlar.
Yabancılar ve çakmaları yerli aracı kurum yanında yabancı bankaları kullanıyorlar.
Örneğin, Deutche Bank çakmaların en fazla tercih ettikleri kurum.
Gelelim ana konumuza;
Dünya piyasaları düşerken,
Yabancı bir banka VOB' dan 500 milyon liranın üzerinde pozisyon satın aldı.
Lütfen dikkat!
Dış piyasalar düşerken.
İMKB'de buna ayak uydururken…
Hani; bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü, örneği.
İşlem de anormallik yok.
Anormallik pozisyonda.
Banka, İMKB'nin yükseleceğini hesap ederek, yukarı pozisyonda (Long) kontrat aldı.
Bu kontratları bir haftalık süreç içerisinde yaptı.
Her pozisyon sonrasında da borsanın yükselmesine yardımcı oldu.
Aynı banka,
İMKB düşerken de 100 milyon liranın üzerinde alım yaptı.
Sanki içlerine doğmuştu.
Piyasa düşerken,
Yükselişe oynamak.
Her yiğidin harcı değil.
İşlemi yapan kurumu; banka diye geçiyorum.
Borsacılar, bankanın hangisi olduğunu,
Pozisyonu kimlerin niçin aldığını biliyor.
Bilmeyenler var mı acaba?
Pozisyonun niçin alındığını bilmemize imkân yok.
Buna rağmen, fikir yürütebiliriz.
Acaba,
Birileri, birilerinin kulaklarına bir şeyler mi fısıldamıştı.
Ya da, tüyo mu vermişlerdi!
Fısıldama, daha mantıklı.
Bir yemek sırasında…
Kahve molasında.
Bar sohbetinde;
- Aman dikkat, Türkiye'nin kredi notunu yükselteceğiz, mi demişlerdi?
Banka VOB' da yüklü pozisyonunu tamamlayıp, alışlarını da tamamladıktan sonra derecelendirme şirketi S&P 'dan haber geldi.
Ajanslar haberi “ Flaş”.”Flaş” “ Flaş” diye geçtiler.
Gazetelerin ekonomi müdürleri haber üzerine manşeti değiştirdiler.
Televizyonlar haberi;
- Türkiye'nin kredi NOTU yükseldi” diye, ilk olarak verdiler.
Ülkemizin kredi itibarının artması çok güzel.
Hele hele ABD ve AB ülkelerinin birçoğunun kredi notunun düştüğü bir dönemde.
Ayrıca derecelendirme şirketleri Türkiye'nin notunu yükseltmekte geç bile kaldılar.
Üzerinde durduğumuz konu;
S&P'un notumuzu yükseltmesi değil.
Not artırım haberinden bazı yabancı ve çakmaların ciddi para kazanmaları.
Buna;
“ İnsider Trading” denir.
Türkçe meali;
“İçeriden bilgilenmeDİR”..
Suçu;
Manipülasyondan daha ağırdır.
Elbette denetçi kurumlar görevini yeterince yaparsa.
Bugüne kadar insider trading'den ceza alan kimse olduğunu sanmıyorum.
Olacak gibi de görünmüyor.
Ne de olsa bu suçu, oyuncular değil, patronlar işliyor.
Banka sahiplerine.
Medya sahiplerine.
Holding sahiplerine… Kim nasıl ceza verecek!
İnsider trading suç ise;
En canlı örneği,
Bir yabancı bankanın VOB ve borsada yaptığı işlemler.
Sormak gerekir;
S&P'un not artıracağını nereden biliyordun?
Kimlerden öğrendin?
Gene sormak lazım;
Alım yapan hesaplar kime ait?
Tamam, yabancı işlemleri de…
Derin bir inceleme yapılsa altından kimler çıkacak?
Son soru;
Sizce bu işlemler için inceleme yapılır mı?
Dileriz yapılır.
Eğer yapılmazsa, başlıktaki sözü tekrarlamakta yarar var.
Türk piyasaları,
Yağma Hasan'ın böreğimi?
