ORADA TÜRKMENLER VAR UZAKTA

Kerkük Türkmenler kimdir?

Neden isimleri anılmaz.

Bugün değil dün de,

Hep yok sayılırlar.

Türkmen meselesi Irak'ın kurulduğu 1922 yılından beri süregelen bir sorundur.

Türkmenler, hükümetler tarafından hep “Önemsiz “topluluk olarak görülmüştür.

Görülmeye de devam ediyor.

Ne zaman ki ABD 1992 yılında Irak'ın kuzeyinde güvenli bölge oluşturdu, Türkmenler gündeme geldi.

Irak'ta, Türkmenlerin mevcut(!) olduğunu bizimle birlikte dünya da öğrendi.

Bir dönem Irak muhalefet grubunun an unsurlarından biri olan Irak Türkmen Cephesi (ITC) daha sonra ABD temsilcisinin kabul edilemez teklifleri karşısında devre dışı kaldı.

Ve de Irak'taki siyasi denklemin dışında tutuldu.

Ancak ITC mücadelesini sürdürdü.

Bağdat - Erbil hattındaki krizin doruk noktasında, gerek Irak Parlamentosu gerekse Irak Bakanlar Kurulu'ndan Türkmenlerin geleceğini ilgilendiren önemli ve tarihi kararlar aldırdılar.

Kerkük, Irak'ın en problemli bölgesi.

Merkezi Hükümet ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Kerkük ve petroller nedeniyle sürekli savaşın eşiğine geliyor

Kerkük; petrol yatağı.

Barzani, buradan besleniyor.

Merkezi hükümeti tanımıyor.

Pay vermiyor.

Peşmergelerin maaşlarını petrol geliri ile ödüyor.

Kürtler, illegal nüfus kaydırmaları ve benzeri oyunlarla Kerkük'ü, Kuzey Irak Kürdistan yönetimine ilhak etme çabalarında.

Bağdat-Erbil hattında kriz ve hesaplaşma arttıkça, Türkmenlerin bu sorunda çözüm olmaları isteniyor.

Ne karşılığında.

Belli değil.

Olaya Türkiye cephesinden bakalım.

Hükümet, 1992 yılında Kuzey Irak'ta güvenli bölge oluşturulmasını kabul ederek, baştan kaybetti.

Bu sayede Kürtler ve PKK palazlandı.

1 Mart 2003 tezkeresi ile kırmızı çizgiler çizildi.

Renkler, trafik ışıkları gibi zamanla sarıya, sonra da yeşile dönüştü.

Türkiye, Irak'da tarafsız olması gerekirken PKK'nın hamisi Barzani'ye destek çıktı.

Merkezi hükümeti karşısına aldı.

Ki; bakanı taşıyan uçak Irak sınırından geri çevrilerek bir skandal yaşandı.

Barzani'nin hamileri belli.

ABD ve AB ülkeleri.

Amacı; Irak'tan ayrılmak.

Alt yapısı hazır.

Fırsat bekliyor.

Hem Barzani, hem de Türkiye Türkmenlerden taraf olmalarını istiyor.

Bunun anlamı; Barzani'ye köle olmak.

Karşı gelmeleri halinde de onları yok saymak.

23 Ocak 2013 tarihindeki intihar saldırısında 30'a yakın insanın canından olması, 100'e yakın kişinin de yaralanması yok saymanın en trajik örneği.

Türkmenler sadece Kerkük'te değil.

Musul'a bağlı Telafer'de 400 000 Türkmen yaşıyor.

Selahahattin'e bağlı Tuzhurmatu ile Diyala ile ve bu iller bağlı köylerde çok ciddi Türkmen nüfusu mevcut.

Türkmen meselesi Irak ile çözülemez. Türkiye'nin devrede olması şart.

Dr. Cüneyt Mengü bu konularda en yetkili isimlerden birisi.

İlk, orta ve lise öğrenimini Kerkük'te, Üniversite eğitimlerini 1968 yılında Bağdat Üniversitesi Ticaret ve İktisat Fakültesi ve 1975 yılında Al-Mustansiriyya Üniversitesi Hukuk ve Siyasi Bilimler Fakültesi'nde tamamlayıp,

1979 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde İş İdaresi konusunda yüksek lisansını bitiren Mengü, evli ve bir çocuk babası.

Acilen Türkmen Meclisinin oluşmasının sağlanması gerektiğini belirten Dr Cüneyt Mengü;

Yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor.

* Türkmenler; Arap, Kürt, Kildo Aşuri'lerin kurdukları tüm partilerle iyi ilişkiler içinde olmalıdırlar.

* Kerkük için özel statünün sağlanması ve otoritenin Irak parlamentosu tarafından tanınan üç etnik yapı arasında eşit bir şekilde paylaşılması yolunda çalışmalar yapılmalıdır.

* Son zamanlarda Irak Parlamentosu ve Bakanlar Kurulundan elde edilen kazanımların yürürlüğe girmesi için çalışmalar başlatıp mutlaka bu kararlara sahip çıkılmalıdır.

* ABD Dış İşleri Bakanlığı'nın İnsan Hakları ve Emek Dairesi tarafından yayınlanan raporlarda halen Irak'ta Türkmen varlığı genel nüfus içerisinde % 0-5 Aralığında bir oranda gösterilmektedir. Bu husus eldeki gerçek belgelerle düzeltilmelidir.

* Batı dünyası ve Ortadoğu ülkeleri yönetimleri haklı davamız konusunda bilgilendirilmelidir.

CÜNEYT MENGÜ KİMDİR

Uzun yıllar Irak ve Türkiye'de Irak Türklerinin haklı davasını savundu. 1985 - 1992 yılları arasında değişik dönemlerde Irak Türkleri Kültür Ve Yardımlaşma Derneği Başkanlığını yürüttü. Irak Türkmen Cephesi'nin kurucusudur. Irak Milli Kongresi (INC) üyesi olarak 1999 New York ve 2002 Londra Konferanslarında Türkmenleri temsilen sözcülük yaptı. 2003 yılı Ocak ayında Türkmen delegesi olarak Davos Ekonomik Forumuna katıldı.

2003 yılı Şubat ayında Irak'ın geleceği ile ilgili Irak'ın Selahaddin kentinde ve yine aynı yılda Ankara'da 1 Mart tezkere öncesi ve sonrası yapılan uluslar arası toplantılara iştirak etti. Saddam'ın devrilmesinden sonra Bağdat Konferansına katıldı ve Kerkük'te Türkmen Meclisini kurdu. 2003 yılı Eylül ayında 650 delegenin iştirak ettiği 3. Büyük Türkmen Kurultayı'na başkanlık yaptı.