Darende Velileri...
Medineli, Şeyh Seyyid Abdurrahman Gazi:
Seyyid Abdurrahman Gazi Hazretleri, tabiinden olup¸ Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in sahabesi ile görüşen bahtiyar zatlardan biridir.
Medine asıllı olması sebebiyle; "Medişeyh" olarak, bilinir. Medine-i Münevvere'den Anadolu'nun İslamlaşması için İslam ordularının Anadolu'ya yaptıkları seferlere katıldığı ve burada şehit düştüğü bilinmektedir.
Türbesi ve külliyesi Malatya-Darende karayolu üzerinde Darende'ye 9 km. uzaklıktaki Medişeyh Köyündedir.
***
Seyyid Hasan Gazi
Anadolu topraklarında Darende'de kendi adıyla anılan bir tepenin başında bir şehid seyyid mezarı vardır.
Bu mübarek kabir; Battal Gazi'nin amcası ve kayınpederi olan "Seyyid Hasan Gazi" Hazretlerinindir.
Darende'nin Zengibar Kalesinin güneydoğusunda "Hasan Gazi" Tepesinde şehit düştüğü yerde medfundur. Hicri 150-200 yılları arasında Abbasi hükümdarı, Emir Ömer zamanında ordu kumandanı olarak, görevlendirildiği nakledilmektedir.
Yine Sivas Vilayet Salnamesinde;
"Gazzat-ı Kiramdan Hasan Gazi" cümlesiyle başlayan ibarede kabrinin Darende'de olduğu belirtilmektedir.
Bundan birkaç yıl önce¸ yarı harabe kerpiç bir yapı içerisinde iki kemerli, üstü toprak örtülü bakıma muhtaç bir bina içerisinde iken kabri şerifi hayata geçirilen büyük bir projeyle bu gün için binlerce kişinin ziyaret ettiği bir yer haline getirilmiştir.
Kabir taşında; "Fahr'il-Ulema Eş-Şehid Hasan Gazi" ayak taşında ise; "Tarih Sene; 830 Rahmetullahi Aleyh" yazılıdır.
***
Es-Seyyid İbrahim Taceddin-i Veli
Taceddin-i Veli Hazretleri, M.1252'de Darende'de vefat etmiştir. Türbesi Şeyh Ali Efendi ile birlikte kendilerine ait olan Zengibar Kalesi dibinde torunlarından Osman Hulusi Efendin'in bahçesindedir.
Torunları arasında oldukça yetişkin zatlar görülmüş olan Taceddin-i Veli Hazretleri, 13. yüzyılın ortalarında Diyarbakır Kadılığı'nda bulunduğu ve orada bir cami ile bir kütüphane yaptırmış olduğu bilinmektedir.
Gerçekten de vakıf kayıtları arasında Diyarbakır'daki Taceddin Mescidi Vakfı adına kayıtlar bulunmaktadır.
Oğlu Şeyh Ali'nin vakfiyesi, torunları tarafından günümüze kadar ulaştırılmış olup halen gayesine uygun bir şekilde hizmetlerine devam etmektedir.
***
Es-Seyyid Abdurrahman-ı Erzincani
Abdurrahman-ı Erzincani Yıldırım Bayezid devri meşayıhlarındandır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in temiz neslinden bir halkadır, seyyiddir.
Timur'un Anadolu'yu istila etmesi ile Amasya Tokat Kastamonu ve Çankırı civarlarına gelir.
Halvetiyye tarikatının önemli halkalarından biri olup, Şeyh Safiyyüddin Erdebili'nin halifelerindendir.
Şeyh Hamid-i Veli ''Somuncu Baba'nın Şeyh Abdurrahman-ı Erzincani'nin kızı Necmiye Sultan ile evlendiği rivayet edilmektedir.''
Ayrıca Somuncu Baba ile Seyyid Abdurrahman-ı Erzincani arasında mürşidleri itibariyle manevi bir bağ da bulunduğu bilinmektedir.
Zira birinin mürşidi Safiyyüddin Erdebili diğerininki ise, Alaaddin Ali Erdebili'dir. Her ikisinin de aynı dönemlerde Darende'de bulunduğu kesindir, arşiv belgeleri bunu göstermektedir.
Hayatının son dönemlerinde Darende'nin Balaban Kasabasında ikamet etmiş ve burada yaklaşık 1432 tarihinde vefat etmiştir.
Abdurrahman Erzincani'nin kerametleri hakkında bazı rivayetler kaydedildiği gibi onun Bizans' içlerine kadar ulaştırdığı dikkati çekmektedir.
Nitekim kaynaklarda; onun Bizans Devleti'nin izni ile İstanbul'a geldiği ve Ayasofya'da Hıristiyan ruhanileri ile tevhid hakkında yaptığı bir münazara sonrasında 40 kadar Hıristiyan ruhanisinin Müslüman olduğu, İstanbul fetholduğu zaman da bu ruhbanlardan altısının halen hayatta bulunduğu bildirilmektedir.
Gönüller dostu Abdurrahman-ı Erzincani Hazretleri kendi dönemine mührünü basmış ilmi ve irfanıyla tesiri vefatından sonra da günümüze kadar devam etmiştir.
***
Şeyh Hamid-i Veli
Asıl adı; Hamid Hamidüddin'dir. Somuncu Baba olarak da bilinen Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid Han zamanında yaşamıştır.
Anadolu'yu manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Es-Seyyid Şemseddin Musa Kayseri'nin oğludur.
Soyu Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e ulaşır
24. kuşaktan torunudur, Seyyiddir.
Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri ilk tahsilini babası Şemseddin Musa Kayseri'den almıştır.
Bilge kişiliği olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri ilim alanındaki çalışmalarını Şam, Tebriz ve Erdebil'de sürdürmüştür. Alaaddin Erdebili'den ve Bayezid-i Bistami'nin ruhaniyetinden manevi terbiye almıştır.
Dini ve dünyevi ilimlerle ilgili icazet alarak irşad vazifesi için Anadolu'ya dönmüş, Bursa'ya yerleşmiştir.
Bursa'da çilehanesinin yanında yaptırdığı ekmek fırınında somun pişirip çarşı pazar dolaşarak "Somunlar Mü'minler" nidasıyla insanlara ekmek dağıtmıştır.
Zamanın Padişahı Yıldırım Beyazıd Han Niğbolu zaferini kazanınca Allah'a şükür nişanesi olarak, Bursa Ulu Camiini yaptırmıştır.
Ulu Cami'nin açılış hutbesini Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri okumuş¸ hutbede Fatiha Suresini yedi farklı şekilde yorumlamıştır. Bu olağanüstü hutbeyi dinleyen cemaat Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerine büyük bir teveccüh ve tazim göstermiştir.
Hamid-i Veli Hazretleri şöhretten korktuğu için Bursa'dan ayrılarak önce hacca gitmiş sonra Darende'ye gelmiştir.
1412 tarihinde Darende'de ebedi aleme göç etmiştir. Kabr-i şerifleri¸ kendi zamanında halvethane olarak kullanılan misk ü anber kokulu şimdiki Şeyh Hamid-i Veli Camii içerisindedir.
