13 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

Çanakkale Harbinde Tabur İmamının Kahramanlığı...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

NAKKALE savaşları, dünyanın muhtelif bölgelerinden gelen düşmana karşı buradaki Müslüman Türk askerinin gösterdiği kahramanlık destanlarıyla doludur.

Bu destanlar; Mehmetçiğin sarsılmaz iman gücü ve mukaddes vatan sevgisiyle yazılmıştır.

Çünkü birleşik küfür ordularının karşısında tek bir iman abidesi halinde dikilen Müslüman Türk'ün, o gün modern silahları yoktu.

Ama buna mukabil kalplerinde iman ve vatan sevgisi vardı.

Silahları ise; ellerindeki kırık süngü ve dillerindeki Kur'an ayetleriydi.

Çanakkale cephesindeki tabur ve alaylarda, tabur imamı ve alay müftüsü unvanlarıyla birçok din görevlisi istihdam edilmiştir.

Zira vatan ve millet için inançla yapılan taarruzun kutsal bir vazife sayıldığını, bunun mükafatının ise, şehitlik olduğunu öncelikle onlar hatırlatıyordu.

İşte 3. kolordu komutanı Esat Paşa, hatıratında bir tabur imamının gösterdiği fevkalade kahramanlığı şöyle nakleder:

"Tarih 30 Haziran 1915, önceki gün sonuçlanmış sanılan muharebe, dün yine bütün şiddetiyle devam etti. İngilizler öğleden sonra Arıburnu'nda sağ tarafımıza karşı şiddetli taarruz ettiler.

Fakat birliklerimiz İngiliz hücumunun ilerlemesini beklemeye lüzum görmeyerek derhal karşı koydular.

Bir elinde kılıcı, diğer elinde Kur'an-ı Kerim olduğu halde tekbir ve tehlil sesleriyle ileriye atılan tabur imamı, düşman askerlerini püskürtmeye muvaffak oldu."

Bedir gazvesi İslam tarihinde Müslümanların ilk savaşıdır. Müşrikler sayı bakımından Müslümanlardan üç kat fazla olmasına rağmen, Peygamberimiz, bir avuç ashabı ve ellerindeki kılıçla Bedir'e doğru hareket etmiştir.

Burada savaş, kaçınılmaz hale gelince mü'minler öncelikle iman ve tevekküllerinin gereği olarak Allah'tan yardım istemişlerdir.

Peygamberimiz (s.a.v)'de miğferini giydikten sonra "Ey Allahım! Eğer şu bir avuç müslümanı burada helak edersen yeryüzünde sana ibadet eden kimse kalmayacak!" şeklindeki duasıyla, savaşta gayenin; "İ'la-yı kelimetullah" olması gerektiğini göstermiştir.

İşte bu niyetle yapılan fiili ve kavli duadan sonra Allah'ın yardımı, Müslümanlara beyaz atların üzerinde eli kamçılı beyaz elbiseli ve sarıklı binlerce melek şeklinde tecelli etmiştir.

Yüce ecdadımız da Çanakkale cephesinde o günkü şartlarda kendine düşen görevi en iyi şekilde ifa etmiştir. Çünkü onlar biliyordu ki, eğer düşman Çanakkale'yi geçerse yapacakları ilk işlerden biri de memleketin maddi ve manevi değerlerine saldırmak olacaktır.

Şu halde bir savaşın kazanılmasında yalnız maddi güç yeterli değildir.

Aynı zamanda o askerlerin manevi değerlerine gönülden bağlılığı, iman ve vatan sevgisi ile zafere inanmış olmaları gerekmektedir.

Nitekim Bedir Savaşı'nda Cenab-ı Hakk'ın, melekleriyle müminlere yardım etmesi ve onların düşmana galip gelmesi bu imanın neticesi olmuştur.

Dolayısıyla mü'minler sadece Allah'a dayanmalı, O'na tevekkül etmeli ve O'ndan yardım istemelidir. Allah'ın bir kimseye veya bir millete yardım etmesi veya onları yardımsız bırakması şüphesiz ki sebeplere ve hikmetlere dayanmaktadır.

İşte Allah, Kur'an-ı Kerim'de;

"Ey iman edenler! Allah'ın dinine yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır" buyurarak, Allah'ın dinine sahip çıkan yani Kur'an ve Peygamber yolundan ayrılmayanlara yardım edeceğini açıkça bildirmektedir.

Bunun için Müslüman TÜRK tarihindeki yapılan savaş ve seferlerin hepsinde Kur'an ve peygamber yolu,

din ve VATAN sevgisi her şeyin önünde olmuştur.

Bu manevi değerlere sahip olan millete elbette Cenab-ı Hak da yardım edecektir. İşte Çanakkale'de gösterilen olağan üstü bu kahramanlıklar ve ilahi yardım, Mehmetçiğin göğsündeki iman ve vatan sevgisine dayanmaktadır.

Rabbimiz canlarını din ve vatan yolunda feda eden tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Mevlamız, bu vatan toprağını kanlarıyla sulayan kahraman ecdadımızın ruhunu şad eylesin.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy Çanakkale'nin manevi cephesini şöyle anlatıyor:

''Ey Bu topraklar için toprağa düşmüş asker;

Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor tevhidi

Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,

Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.''

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *