"SAYIN" KATİLE VİLLA
Büro çalışanları,
Adliyeler,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
Vergi Daireleri,
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri,
Kaymakamlıklar,
Valilikler dâhil olmak üzere 43 kamu kurumunda
Vatandaşı mağdur etmek için değil, hükümetin yanlış politikalarına dur, demek için
bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleşti.
Eylemin amacı;
666 Sayılı KHK ile 2013 yılından itibaren kaldırılan fazla mesai ücretlerinin geri ödenmesi,
Kesilen yol ödeneklerinin tekrar başlatılması,
Ücret adaletsizliğinin giderilmesi,
Statü farkının kaldırılması,
Tüm ek ödemelerin emekli aylığına dahil edilmesi,
Memurun iş güvencesine "göz diken hükümete dur demek.
İlginçtir, böylesine geniş kapsamlı bir eylem,
Gazetelerde yer almadı.
Sadece bir iki gazete eyleme yer verdi.
Anlı, şanlı bol tirajlı gazeteler eylemi görmezden geldi.
Bu kadar da yalakalık olur mu.
Buna " Kör parmağım gözüne" denir.
Gazeteler halkı bilgilendirmek için çıkmıyor mu?
Halkın eylemi, nasıl görmezden gelinir.
Gazete patronu, inşaatçı olursa görülmez.
Gazete patronu borsada manipülasyon yapıyorsa görülmez.
Gazete patronu petrolcülük yapıyorsa görülmez.
Gazete sahibi banka sahibi olursa görülmez.
Gazete sahibi Futbol Federasyonu Başkanı olursa görülmez.
Uzatmak mümkün.
Gazete patronlarının, gazetecilik dışında yaptığı işleri anlatmak yüzlerce sayfa alır.
İşte bu nedenle de gazeteler, hükümet aleyhine hiçbir haberi görmez.
Göremez.
Görmek isteyenin gözünü çıkarırlar.
Ya ne yaparlar;
"28 Şubat'a bir gün kala yeni gözaltılar" manşetini atarlar.
Besleme basında PKK ile ilgili haberler dahi pembe.
İmralı'da, terörist başı ile yuvarlak masa toplantısında Türkiye'nin geleceği tartışılıyor.
Bebek katilinden medet umuluyor.
Dün ağlayan terörist, bugün masada mağrur.
Burnundan kıl aldırmıyor.
Katil, sayın oldu.
Sayın katil buyuruyor;
- Ben Kandil'e bir mesaj gönderiyorum, beni dinliyorlar.
Mesaj gönderildiğinde,
Kandil'de bayram havası.
BDP' sanki iktidarda.
PKK militanları Sayın Katil'e villa bakmaya başlamışlardır.
Ne de olsa içilen falda, af var.
Bilinmeyen kaç ay ya da kaç yılda olacağı.
Tezgâh belli.
ABD ve AB alt yapıyı hazırladı.
Bizimkilere de uygulamak kaldı.
Ana dilde konuşma.
Ana dilde savunma.
Yerel özerklik.
Ve büyük Kürdistan.
Dikkat buyurun;
Asala bittiğinde PKK devreye girdi.
Bugünlerde sanki PKK'dan boşalan yere DHKP-C adapte edilmeye çalışılıyor.
Eğer öyle ise, savaş bitmeyecek.
Silahlar susmayacak.
Ekonomi, savaşa harcanan paranın yükünü taşıyamayacak.
Doğu ve Güneydoğu'da halka iş istihdamı yaratan fabrikalar neden kapatıldı.
Özelleştirme için mi?
Geçin bir kalem.
Buna kargalar bile güler.
Bölgede ne hayvancılık kaldı, ne de tarım.
Samanı dahi ithal ediyoruz.
Halk iş ve aş bulamazsa,
Kolay av olur.
Kendi çıkamazsa oğlunu gönderir dağa.
Atılan her füzenin bedeli,
Doğuya açılacak bir atölye, küçük fabrika bedeli.
Terör, teröristle pazarlık ile değil.
Halkı eğitmek,
Onlara aş ve iş vermekle biter.
Ve de terörist ile onlara arka çıkanların üzerine kararlı giderek.
